If you're reading this translate Turkish
65 parallel translation
If you're reading this, you've gotten out and if you've come this far, maybe you'd come a bit further.
Eğer bunu okuyorsan, dışarı çıkmışsın demektir ve eğer bu kadar uzağa geldiysen, belki biraz daha ileri gidebilirsin.
If you're reading this, I'm dead. "
Eğer bunu okuyorsan ölüyüm demektir. "
Dear Mom, if you're reading this it means / called you from Hollywood, California.
Sevgili anneciğim, Bunu okuyorsan seni Hollywood, California'dan arıyorum, demektir.
" Dear Doctor Jerk-berg, if you're reading this, I'm dead.
" Sevgili Doktor Zort-berg, eğer bu satırları okuyorsan, demek ki ölmüşümdür.
If you're reading this letter, it means all has turned out well even though I'm not there to see it
Eğer bu mektubu okuyorsan, her şey iyiye gitti demektir, ben olanları görmek için orda olamamışsam bile.
"Dear Jenny, if you're reading this, you know that I am gone, and I asked Helen to be the guardian for the kids."
"Sevgili Jenny, eğer bunu okuyorsan, bil ki ben göçtüm... ve Helen'dan çocuklarım için koruyucu olmasını istedim."
"If you're reading this note I am probably already long gone, " not I suspect as a result of this dreadful illness.
"Bu notu okuyorsan, muhtemelen uzun bir yolculuğa çıkmışım demektir,... bu korkunç hastalığın sonucunun bu olacağına eminim."
If you're reading this letter, I am dead.
Bu mektubu okuyorsan, öldüm demektir.
" If you're reading this, then I probably never returned,
"Eğer bunu okuyorsan, kuvvetle muhtemel geri dönmemişimdir."
If you're reading this letter, my disease has run its course.
Eğer bu mektubu okuyorsanız hastalığım beni sizden almıştır.
"If you're reading this, i'm already dead."
Bunu okuyorsan, ben çoktan ölmüşümdür.
If you're reading this, I am dead, and you are about to learn the story of my treasure.
Eğer bunu okuyorsanız, ben öldüm demektir ve benim hazinemin öyküsünü öğreneceksin.
"I'm hiking to one of the beaches to start a signal fire, but if you're reading this, I guess I didn't make it."
"Uyarı ateşi yakmak için sahillerden birine doğru gidiyorum..." "... ama eğer bunu okuyorsan, başaramadım demektir. "
- "If you're reading this, I'm already dead."
Eğer bunu okuyorsanız, çoktan ölmüşümdür.
Hey, buddy, if you're reading this, by now you know I'm long gone.
Hey, kanka, sen bunu okuduğunda, ben çoktan gitmiş olacağım.
" If you're reading this, you should know,
" Bunu okuyorsanız, bilmeniz gerekiyor ki,
If you're reading this letter... it's because I've been committed to an insane asylum.
Eğer bu mektubu okuyorsanız bir akıl hastanesine kaldırılmışım demektir.
"If you're reading this," you must be hoping to find someone " to adopt your unborn baby.
Eğer bunu okuyorsan, doğmamış bebeğini verecek bir aile buldun demektir. / i
'Dear Douglas, if you're reading this it's because you've found'my father's old service revolver.'
Sevgili Douglas, eğer bu notu okuyorsan babamın ordudan kalma silahını buldun demektir.
If you're reading this, it means I actually worked up the courage to mail it.
Sevgili Karen, eğer bunları okuyorsan, bir şekilde postalama cesareti buldum demektir.
Dear Mom, if you're reading this, it's very possible that I'm dead.
Sevgili anne, eğer bunu okuyorsan, muhtemelen ben öldüm demektir.
I know I promised to explain everything, and if you're reading this, it means I might not get a chance to do it in person.
Her şeyi açıklayacağıma söz verdim biliyorum. Bunu okumanı istememin nedeni ise yüz yüze açıklama şansım olmayabilir.
My darling Grace. If you're reading this, it means I didn't make it back.
Sevgilim Grace bunu okuyorsan bil ki geri dönemedim.
If you're reading this, it means Stahl and Jimmy are dead. And the club will be doing short time.
Bunu okuyorsan, Stahl ve Jimmy ölmüş kulüp de biraz hapiste yatacak demektir.
" David, if you're reading this, It means i'm gone,
" David, bunu okuyorsan ben çok uzaklardayım demektir.
" and if you're reading this, it means I'm already dead.
Bunu okuyorsanız bilin ki ben öldüm.
If you're reading this, it's probable that I'm gone.
" Eğer bunu okuyorsan, muhtemelen gitmişimdir.
"Eleanor, if you're reading this, " then it means I'm not with you anymore.
" Eleanor, bu mektubu okuyorsan yanında değilim demektir.
"If you're reading this, he's probably lost or gotten into trouble."
"Eğer bunu okuyorsanız muhtemelen kaybolmuş ya da başı derde girmiştir."
Morning Jasper, if you're reading this note or more likely if you're making Henry read it to you, then my alarm clock mysteriously failed to wake me and I was forced to rush to the airport without our usual talk but you boys
"Günaydın Jasper. Bu notu okuyorsan ya da daha büyük bir ihtimalle Henry'ye okutuyorsan..." Hey, bu iyiydi. - En iyisiydi.
Jack, we often lose the things we love and if you're reading this, then that's what's happened to us.
Jack, sevdiğimiz şeyleri hep kaybettik eğer şuan bunları okuyorsan, bizim durumumuz işte bu.
"If you're reading this letter it means I'm dead."
"Bu mektubu okuyorsan öldüm demektir."
" If you're reading this, it's initiation night,
" Eğer bunu okuyorsanız, üyeliğe kabul gecesidir.
If you're reading this day then my attempt has been accepted
Eğer bu günlüğü okuyorsanız cezalısınız
"If you're reading this, " then two things have come to pass,
"Sevgili Amanda'm, bunu okuyorsan iki şeyin vakti gelmiştir."
"Duke, if you're reading this, then I haven't survived."
"Duke, eğer bunu okuyorsan, ben ölmüşüm demektir."
If you're reading this e-mail, then source code works even better than you and Dr. Rutledge imagined.
Bu e-maili okuyorsan, Kaynak Kod Dr. Rutledge'in düşündüğünden de iyi çalışıyor demektir.
"Sam and Dean, if you're reading this, I'm dead..." "... or worse.
Sam ve Dean eğer bu mesajı okuyorsanız ben öldüm ya da daha kötüsü oldu.
If you're reading this then it must be true.
Bunu okuyorsan, doğru olmalı.
It seems you're not the easiest fellow to track these days, so if you're even reading this,
Bu günlerde takip edilmesi kolay bir adam gibi görünmüyorsun, hatta eğer bunu okuyorsan,
Anyway, if you're reading this, it means they got me.
Neyse bunu okuyorasanız.. beni buldunuz demektir
" If you're reading this, it means I'm dead.
Bunu okuyorsan bu öldüğüm anlamına gelir.
John Ross : "If you're reading this, it means I'm dead", " and if I'm dead, that means Barnes is coming after you.
" Eğer bunu okuyorsanız ben ölmüşümdür öldüysem Barnes sizin peşinize düşecektir.
If you're reading this, then you've walked 100 miles through the Mojave Desert.
Eğer bunu okuyorsan, Mojave Çölü'nü geçip 160 km yol kat etmişsin demektir.
"Dear Daniel, if you're reading this, " then this Cobra story is the one that finally got me.
" Sevgili Daniel, eğer bunu okuyorsan,... bu Kobra hikayesi sonunda beni halletmiş demektir.
" If you're reading this, I'm gone.
" Bu okuduğunuz, ben gittikten
"Dear sir, if you're reading this now, then the war has resumed"
"Efendim, eğer şimdi bunu okuyorsanız, savaş kaldığı yerden devam ediyor demektir"
"Dear sir, if you're reading this now, then the war has resumed" "and your destiny to bear witness made manifest."
"Sevgili Sör, eğer bunu okuyorsanız savaş devam ediyor demektir ve tanıklık etme kaderiniz ortaya çıkmıştır."
" Dearest Sookie, if you're reading this letter, then you've probably already figured out that I'm gone.
" Sevgili Sookie, eğer bu mektubu okuyorsan gittiğimi anlamışsın demektir.
"But if you're reading this, " then chances are everything I've done " will have been worth it.
Ama bunu okuyorsan, yapacağım her şeye değecek demektir.
If you're wondering who said that, it's this note that you're reading.
Kimin söylediğini merak ediyorsan, okuduğun not kendisi olur.
if you're happy and you know it 31
if you're hungry 89
if you're 71
if you're watching this 56
if you're not happy 19
if you're not ready 23
if you're lying to me 20
if you're interested 214
if you're gonna kill me 28
if you're lying 50
if you're hungry 89
if you're 71
if you're watching this 56
if you're not happy 19
if you're not ready 23
if you're lying to me 20
if you're interested 214
if you're gonna kill me 28
if you're lying 50