English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Illegitimate

Illegitimate translate Turkish

428 parallel translation
A war widow with an illegitimate child.
Savaşta dul kalan bir kadının, gayrimeşru çocuğu.
She may be illegitimate, but she's his flesh and blood.
Gayrimeşru olabilir... ama onun soyundan.
Lieutenant Henry is the illegitimate son of President Wilson.
Teğmen Henry, Başkan Wilson'ın gayrimeşru oğludur.
I figure I'm illegitimate.
Sanırım gayrimeşru bir çocuktum.
Can we overcome the fact of my birth? That I'm illegitimate?
Evlilik dışı doğduğum gerçeğinin üstesinden gelebilir miyiz?
Illegitimate descendent of Sir Hugo, next in line to the Baskerville fortune.
Sör Hugo'nun gayri meşru çocuğu, Baskerville mirasının diğer ortağı.
I was illegitimate.
Gayri meşruyum.
Illegitimate - is that the word?
Gayrimeşru...
I didn't know I was illegitimate until I applied to high school.
Liseye gidene kadar, gayri meşru olduğumu bilmiyordum.
An illegitimate baby.
Elimde gayri meşru bir bebek var.
"He who causes the death of spouse, daughter or sister upon discovering her in illegitimate carnal relations and in the heat of passion caused by the offense to his honor or that of his family will be sentenced to three to seven years".
"Her kim, karısının, kızının ya da kız kardeşinin gayrimeşru... bir cinsel birliktelikte bulunduğunu öğrenmesi üzerine... onurunu ya da aile şerefıni korumak adına, onlardan birinin... ölümüne sebep olursa, üç yıldan yedi yıla kadar ceza alır".
"He who causes the death of spouse, daughter or sister, upon discovering her in illegitimate carnal relations, and in the heat of passion caused by the offense to his honor, etc."
" Her kim, karısının, kızının ya da kız kardeşinin gayrimeşru... cinsel birliktelikte bulunduğunu öğrenmesi üzerine... onurunu ya da aile şerefıni korumak adını, onlardan birinin, vs...
An illegitimate child, you can say.
Gayrimeşru bir çocuk daha, anlayacağın.
For example, she may be his illegitimate child.
Mesela, onun gayrimeşru çocuğu olabilir.
You are indeed illegitimate, but your mother was not this lady here, but my sister Bridget.
Aslında gayri-meşrusun hala ama annen bu hanımefendi değil kardeşim Bridget'mış.
She couldn't bear the thought of bringing up an illegitimate baby the way she was.
Kendisi gibi, gayri meşru bir çocuğu dünyaya getirmeye katlanamadı.
Well, if you're referring to the boy, I know he's illegitimate.
Şey, eğer çocuğu kastediyorsan, onun evlilik dışı olduğunu biliyorum.
The same measures will be taken with Jews, of course and any illegitimate mixtures of race.
Elbette aynı şartlar Yahudiler ve insan ırkının herhangi bir uygunsuz kolu için geçerli olacak.
An illegitimate son, without name and without fortune.
Soyadı ve serveti olmayan gayrımeşru bir çocuğum.
He's illegitimate.
O gayrımeşru.
It was a traumatic experience, I can tell you, being the illegitimate daughter of Mata Hari and James Bond.
Mata Hari ile James Bond'un gayrimeşru kızı olmanın travmatik bir deneyim olduğunu söyleyebilirim.
But you're an illegitimate bastard.
Ama adi bir piçsin.
It makes your daughter the heir and Catherine's daughter, Mary, illegitimate.
Sizin kızınızı varis, Katherine'in kızı Mary'yi gayrimeşru yapıyor.
Because he was illegitimate, in the way.
Çünkü gayrimeşruydu.
- This trial is illegitimate
- Bu davanın meşruluğu yoktur
- This trial is illegitimate -
- Davanın meşrulu -
Junior Stillo is the illegitimate son of the leader of the two escapees Krug Stillo, who was serving a life sentence for the 1966 triple slaying of a priest and two nuns.
Junior Stillo gayri meşru oğludur. Krug Stillo, 1966'da üç cinayetten dolayı ömür boyu hapse mahkum edilmişti bir rahip ve iki rahibeyi öldürmüştü.
The illegitimate son of an American munitions maker.
Amerika'ya cephane üreten bir adamın gayrimeşru çocuğuydu.
Now remain gone, illegitimate-faced bugger folk!
Şimdi uzak durun gayri-meşru suratlı aptal herifler
I guess the kid was illegitimate, Miss Rainbird.
Sanırım gayri meşru bir çocuktu Bn. Rainbird.
Twain may have been your uncle but he was the illegitimate father of Monsieur Sidney Wang!
Twain sizin amcanïz olabilir ama birinin gayrimesru babasïydï. Mösyö Sidney Wang'ïn!
She was succeeded by her illegitimate son.
Gayrimeşru oğlu onun varisi oldu.
The lady has an illegitimate child.
Bayanın gayrimeşru bir çocuğu var.
You see, she had stumbled upon the knowledge that Barnsby was in truth Lord Fenley's half brother and the illegitimate father of Mr Peter Montrose, who was planning to gain control of Fenley Industries with the help of Mr Da Silva, who risked bankruptcy if the plot failed.
Kendisi, Barnsby'nin aslında Lord Fenley'in kardeşi ve bay Peter Montrose'un gayrımeşru babası olduğunu biliyordu Bay Montrose da, planın suya düşmesi halinde batmayı bile göze alan bay DaSilva'dan yardım alıyordu.
I am an illegitimate child with no father
Ben babası olmayan, piç bir çocuğum!
Actually, he was his illegitimate son.
- Aslında, gayri meşru oğluydu.
Because he was illegitimate?
- Gayrimeşru olduğu için mi?
And illegitimate!
- Ayrıca uygunsuz!
Yes, I'm looking for something a little more illegitimate.
Evet, ama ben biraz daha namüsait bir şey arıyorum.
Because I was a illegitimate child
Çünkü gayri meşru bir çocuktum.
Because I was an illegitimate child.
Çünkü gayri meşru bir çocuktum.
Sing Song and a girl surnamed Yun bore him as an illegitimate child.
Yun adında bir kız gayrimeşru bir çocuk yapmışlar!
Excuse the following question. Have you any illegitimate children?
Kusura bakmazsanız bir şey soracağım hiç evlilik dışı çocuğunuz var mı?
Illegitimate.
Gayrimeşru.
- Nash was illegitimate? Oh, yes.
- Nash gayrimeşru bir çocuk mu?
Because she didn't want to tell them they're illegitimate.
Çünkü onlara gayri meşru olduklarını söylemek istemedi.
114 illegitimate children, world heavyweight boxing champion, and author of the best-selling pamphlet,
114 gayri meşru çocuk sahibi, dünya ağırsiklet boks şampiyonu, ve en çok satan kitap yazarı,
Lord, no, more a sort of illegitimate backstairs sprog, you know... a sort of spotty squit that nobody really likes, but, nonetheless, still fruit of my overactive loins.
Tanrım, hayır, daha çok, bir tür gayri meşru çocuk gibi kimsenin beğenmediği, bir tür defolu eşya gibi ama, her şeye rağmen, kendi çocuğum gibi.
No illegitimate children, no shady finances.
Gayrı meşru çocuklar yok, kanun dışı para yok.
Just tell them it's me, because I'm the illegitimate son of Hitler and after the Germans win the war, you're gonna make me the Gauleiter of Cincinnati!
Bırak peşini. Neden benim olduğumu söylemiyorsun? Ne de olsa Hitler'in gayri meşru oğluyum.
He was illegitimate.
- Evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]