English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Impregnable

Impregnable translate Turkish

135 parallel translation
Your sense of duty is as impregnable as Gibraltar.
Vazife anlayışın, bir kale gibi sapasağlam.
It must be lodged in the most impregnable vault in this building until we're ready to start manufacture.
Üretime hazırlanana kadar bu binadaki en dayanıklı kasaya saklanması gerek.
So you see, Mr. Peters, the bank is absolutely impregnable.
Gördüğünüz üzere, Bay Peters, bankamız kesinlikle zaptedilemez.
The "Gothic line" is an impregnable natural barrier.
"Barbar hattı" ele geçirilemez doğal bir bariyerdir.
The tycoon's lair, the Berchtesgaden of the publishing world, seemed impregnable till I thought of your private elevator.
İmparatorun ini, basın dünyasının koruganı özel asansörün aklıma gelene kadar aşılmaz görünüyordu.
Engineers from nearby Fort Belvoir have failed to budge him, and metallurgical experts have found his huge body impregnable.
Fort Belvoir yakınlarından gelen mühendisler robotu kımıldatmayı başaramadılar. Ayrıca metallurji uzmanları penetre edilemez bir gövdesi olduğunu keşfettiler..
That is why new Troy, their rebuilt city was guarded by mighty walls, an impregnable shelter for a happy people in love with beauty.
Bastan kurduklari yeni Truva sehri, bu yüzden saglam duvarlarla korunmus, güzellige asik, mutlu insanlar için zapt edilemez bir siginak olmustu.
This castle's impregnable.
Bu kale zapt edilemez.
I should've thought this place was impregnable.
Buranın zapt edilemez olduğunu düşünmem gerekirdi.
The depository's impregnable.
Depo ele geçirilemez.
Never charge uphill..... like you're leading a troop of cavalry attacking an impregnable position.
Ele geçirilmez bir yere hücum eden süvari taburunu idare ediyormuşçasına yokuş yukarı çıkmayın.
Hole in the wall's impregnable.
Gölgeler Şehri zapt edilemez. Böyle bir şey yok.
The armaments are kept behind locked doors - an impregnable safe.
Teçhizatlar kilitli kapının ardında dayanıklı bir kasada tutuluyor.
You mean the impregnable Mr. Flint does have one weakness?
Kuvvetli Bay Flint'in bir zayıflığı mı varmış?
All absolutely impregnable against dust, heat, cold...
Toza, ısıya, soğuğa, pasa, aşınmaya karşı...
Seravno Prison is considered the most impregnable in Eastern Europe.
Seravno Hapishanesi, Doğu Avrupa'nın en güvenlikli hapishanesi.
Seravno Prison is considered the most impregnable in Eastern Europe.
Seravno, Doğu Avrupa'nın en sıkı korunan hapishanesi.
They know that it's impregnable. I'll attack them from the front.
Onlara cepheden saldıralım.
To the withering of the individual man to the death of choice, to uniformity to deadly weakness in a state which has no contact with individuals, but which is impregnable.
Bireyselliğin yok oluşuna seçeneklerin tükenişine, tekbiçimliliğe bireyle hiçbir bağlantısı olmayan, ama zaptedilemez durumdaki ölümcül bir güçsüzlüğe.
We are now impregnable.
Artık buraya giremezler.
Impregnable?
Girilemez mi?
The Schloss Adler is inaccessible and impregnable.
Kartal Şatosu ulaşılamaz ve zapt edilemez bir yer.
Captain, you think you are unconquerable, and your ship impregnable.
Fethedilemez ve geminizin girilemez olduğunu sanıyorsunuz.
The operations room is quite impregnable.
Operasyon odası ele geçirilmez gibi.
It's at the Mallory Gallery, a virtually impregnable fortress,
Mallory Galeri'de. Neredeyse ele geçirilemez bir kalede.
This Mountain of Power where he lives is said to be impregnable.
Yaşadığı bu Güç Dağı için zaptedilemez deniyor.
- Impregnable to anything but artillery.
- Ağır toptan başka birşey işlemez.
- Everything. It's completely impregnable.
- Herşeyi, bu tamamen anlaşılamaz,
This castle is impregnable.
Bu kale feth edilemez.
That it was impregnable!
Zaptedilemez olduğunu!
Your logic is impregnable.
Dar görüşlü olmaman ne güzel.
An incursion underwater to retake an impregnable fortress held by an elite team... of U.S. Marines in possession of 81 hostages and 15 guided rockets... armed with V.X. poisoned gas.
- Shep? Ellerinde 81 rehine ve V.X. gazıyla yüklü 15 güdümlü roket bulunan... elit Amerikan askerlerinin ele geçirdiği girişi imkansız bir kaleyi geri almak için... deniz altından yapılacak özel bir harekat.
The priceless artifacts are displayed in open cases protected by electronic surveillance and an impregnable automated security system.
Paha biçilmez eserler açık kutularda sergileniyor. Elektronik gözetleme sistemleri ve de alt edilemez otomatik güvenlik sistemi tarafından korunuyor.
The hulls on these ships are supposed to be impregnable.
Bu gemideki dış kauğun sert olması gerekiyordu
If the hull's impregnable, why are my feet wet?
Kabuk eğer sertse ayaklarım neden ıslak?
Lord Ardente... it will be impregnable.
Lord Ardente... zaptedilmez olacak.
But the Tourelles is virtually impregnable.
Ama Tourelles'i ele geçirmek imkansız.
Now he says, "an impregnable language of image- - beautiful and subtle patterns of pure form."
Şimdi diyor ki, "Görüntünün zaptedilemez dili saf formun güzel ve zor ideali."
Why? 'Cause the place is impregnable.
Çünkü oraya girilmesi imkânsız.
But the sorceress lives in a fortress which is impregnable.
Fakat, cadı bir kalede yaşıyor. kale ki, zaptedilemez.
They were pretty impregnable.
Onlara ulaşmak neredeyse imkansızdı.
To you, perhaps, but have you given them an impregnable alibi for the night Mr. Althaus was killed?
Sizin için öyle olabilir. Ama Bay Althaus'un öldürüldüğü gece başka yerde olduğunuza dair sağlam kanıt sundunuz mu?
In the world of romance, I'm an impregnable fortress.
Romantizm dünyasında sağlam bir kaleyim. İstila şansım yok.
I'm an impregnable fortress.
- Sağlam bir kaleyim. - Ben de öyleyim. - Sağlam bir kaleyim.
So I got a thinking : The only guy who could crack impregnable system... is the guy who installed it. - You.
Bak benim bir ailem var.Bu sistem kırılırsa, bu ii sistemi kuran adamın yaptığını çakarlar.
Mrs. O'Malley is impregnable... but yesterday I complimented Mrs. Gladstone's dumpy outfit... and bought her an ice-cream sandwich.
Bayan O'Malley kazanılamaz biri ama dün Bayan Gladstone'ın saçma kıyafetine iltifat ettim ve ona dondurmalı sandviç aldım.
It will stay an impregnable spiny ball like this until it decides that danger has passed.
Kirpi tehlikenin geçtiğine kanaat getirene kadar bu şekilde diken topu olarak kalmayı sürdürecektir.
Impregnable, no.
Sağlam mı?
Not impregnable.
Hayır, sağlam değildi.
It's impregnable.
Dinle, bu hapishaneye girmek kesinlikle imkansız.
So it's impregnable?
Yani bireyler yapılabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]