English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Impulsiveness

Impulsiveness translate Turkish

24 parallel translation
I love your impulsiveness, but is this the place?
Öfkeli hallerine hayranım ama burası yeri değil.
I know Patricia's impulsiveness.
Patricia'nın düşüncesizliğinin farkındayım.
You still have some impatience, impulsiveness.
Halen sabırsızsın ve deli damarın duruyor yerli yerinde.
Wish he'd had that impulsiveness when we were together.
Keşke birlikteyken de böyle doğaçlama şeyler yapabilseydi.
Tegretol for his impulsiveness.
Fevriliği için Tegretol.
But Tony with his impulsiveness and selfishness. He's locked up in that fucking head of his.
Ama Tony düşüncesizliği ve bencilliğiyle kendi kafasına koyduğu şeyi yapıyor.
This is typical of your impulsiveness.
Bu sizin düşünmeden hareket eden tipik haliniz.
His impulsiveness has gotten him in some trouble.
Düşüncesiz hareketleri yüzünden sık sık başı derde girerdi.
It is inclement upon me to comment with marked displeasure on your rash impulsiveness in selecting such an eye-catching and impractical car to heist, Mr Shlubb.
Bu denli gösterişsiz ve elverişsiz bir aracı çalmaktaki düşüncesizliğinizden duyduğum hoşnutsuzluğu altını çok kalın olarak çizerek size bildiriyorum Bay Shlubb.
( Reads ) "Mr Taylor's large-scale canvas ( Reads )" Mr Taylor's large-scale canvas "combines the high-energy impulsiveness" -
"Bay Taylor'ın büyük ölçekli tuvali yüksek enerjili bir ivediliğe malzeme olmuş."
"combines the high-energy impulsiveness" - my, that's a mouthful - my, that's a mouthful -
Bu havalı bir cümleydi. " Aynı Pollock gibi...
The penalty for your father's impulsiveness... unfortunately, was a life... his.
Babanın düşüncesizliğinin cezası... ne yazık ki bir hayata mal oldu. Kendi hayatına.
Emotional volatility, impulsiveness... hey, any word?
Değişken duygular, ani tepkiler. Hey! Herhangi bir şey var mı?
Orange suggests impulsiveness. The, uh, surf racks an adventurous nature.
Sörf tahtası da doğal bir maceracı olduğunu.
Master, my impulsiveness has cost you your martial club.
Sifu, salonun kapanması benim suçum. Üzgünüm.
It reeked of some level of immaturity here, of impulsiveness.
Yeterince olgun olmadığı, fevri davrandığı ortaya çıktı.
Your impulsiveness will ruin the plan
Senin bu hareketinle sap gibi kalırız
The lack of control, the impulsiveness... These killings could be the unsub's only sexual experiences.
Kontrolünü yitiriyor, düşünmeden hareket ediyor bu cinayetler katilin tek cinsel eylemi olabilir.
I couldn't hide my own impulsiveness
Hep benim düşüncesizliğim yüzünden #
Well, with your impulsiveness and some other personality stuff about half of you.
Senin kışkırtıcılığın ve karakter özelliklerinle yarım sen olacak.
A moment of impulsiveness brought me to defeat.
Bir anlık düşüncesizlik yenilmeme neden oldu.
And your impulsiveness!
- Ağzından çıkanı kulağın duysun!
- Recklessness, impulsiveness.
- Umursamazlık, ani davranışlar.
Your moods, your impulsiveness, your secrecy, your pride may have served you in the past, but now they're only impeding your progress as a Librarian, as a partner, as a friend, as a man.
Ruh hâlin, düşüncesizliğin, gizemliliğin, kibrin geçmişte sana yardımı dokunmuş olabilir ama bunlar artık bir Kütüphaneci bir ortak, bir arkadaş ve bir insan olarak gelişimine engel oluyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]