In love with me translate Turkish
2,503 parallel translation
It... it still amazes me that I somehow convinced her to fall in love with me.
Onu tavlayabildiğim günleri düşünmek beni, hala heyecanlandırıyor.
When you do convince me that you're falling in love with me and not with being in love.
Ne zamanki sadece aşık olduğun değil bana aşık olduğun konusunda beni ikna edersin.
You're gonna fall in love with me.
Bana aşık olacaksın.
Oh, well, you both resolutely pretended you're not madly in love with me.
İkiniz de tereddüt etmeden bana delicesine aşık değilmişsiniz gibi davranıyorsunuz.
Oh, just explaining to your wife here that she's secretly in love with me and she's not alone.
Sadece karına gizliden gizliye bana nasıl aşık olduğunu ve bu konuda yalnız olmadığını anlatmaya çalışıyordum.
You were so in love with me.
O zamanlar bana çok aşıktın.
- He's in love with me now.
- Tutuyor. - Artık bana aşık oldu.
You know, I always thought that Jay was madly in love with me
Ben hep Jay'in bana sırılsıklam âşık olduğunu sanırdım.
Are you in love with me?
Bana aşık mısın?
It means that Alexei Volkoff... is in love with me.
Alexei Volkoff bana âşık demek oluyor.
It's just he... he's in love with me, that's all.
Sadece o bana âşık, hepsi bu. Hepsi buymuş.
Jenna was in love with me.
Jenna bana âşıktı.
She's still in love with me.
Hala da âşık.
This dolphin fell in love with me.
Bu yunus bana aşık oldu.
Nobody fell in love with me.
Kimse bana âşık olmadı.
She fell in love with me the moment I slipped on her engagement ring.
Nişan yüzüğünü gösterdiğim anda bana aşık oldu.
Gabe is not coming, which is huge, Because my plan is to make Erin Fall back in love with me tonight.
Gabe'im gelmiyor olması harika çünkü planım, Erin'i tekrar kendime aşık etmek.
You fall in love with me.
Sen bana aşık oluyorsun.
- SIMON : You fall in love with me.
Bana âşık oluyorsun.
Can't believe I made a 12-year-old fall in love with me.
12 yaşında bir çocuğu kendime aşık ettiğime inanamıyorum.
Marti was never in love with me.
Marti bana hiç âşık olmadı.
Did you ever tell your mom you were in love with me?
Hiç annene bana âşık olduğunu söyledin mi?
Did you ever tell your mom you were in love with me?
Hiç annene bana aşık olduğunu söyledin mi?
The card said you'll make her fall in love with me?
Kartvizitte, onu bana âşık ettireceğiniz yazıyordu?
Because she is in love with me.
Çünkü o bana âşık.
- But you can't fall in love with me, okay?
- Beni sevmeye kalkma! - Hey!
No wonder he's fallen in love with me.
Benimle bu yüzden evlendi sanırım!
And trust me, if I did, you wouldn't be so all in love with me.
Ve inan bana, eğer yapsaydım, bana böyle aşık olamazdın.
How completely irresponsible of me to have shacked up with a slightly younger artist who I am passionately and deeply in love with instead of snaring a considerably older gazillionaire with pending indictments on how many charges of tax evasion and mail fraud?
Vergi kaçırıp, dolandırıcılık yapan ve benden çok daha yaşlı biriyle birlikte olmaktansa deliler gibi ve tutkuyla sevdiğim ve benden biraz daha genç bir sanatçı ile birlikte yaşıyor olmam ne kadar da korkunç bir hareket.
Well, that's what she told me... that you were in love with her back then.
Onun bana söylediği buydu o zamanlar sen ona âşıkmışsın.
Tell me something, Paul... were you in love with her?
Söylesene Paul ona âşık mıydın?
Why would you create a fake online profile last year and make me fall in love with a girl that doesn't exist?
Bilmem.
* I'll give my love to someone else * * if you see me walking by * * hand in hand with another guy * * know that it's true * * ooh, ooh * * it could've been you * my god.
Tanrım.
But are--are you doing all this because... ( sighs ) are you still in love with me?
Beni hala seviyor musun?
( violet ) are you still in love with me?
Beni hala seviyor musun?
- If you had told me 16 months ago That I was gonna meet and fall in love With an older man...
Şayet on altı ay önce yaşlı biriyle tanışıp aşık olacağımı söylemiş olsaydın...
Hey, girls, I'd love to hang with you right now, but I'm meeting coach in, like, five, and there's no way you two can keep up with me.
Kızlar, şu an sizinle takılmayı çok isterdim ama beş dakika içinde Koç'la buluşacağım ve siz ikinizin benim hızıma yetişebilmesinin imkanı yok.
He told me he was in love with her.
Bana, Katherine'e aşık olduğunu söylemişti.
And you're telling me that you're in love with another woman?
Bir de başka bir kadına aşık olduğunu mu söylüyorsun?
He's pretty pissed at me right now. I wasn't supposed to get close to anybody, let alone fall in love with them.
Aşık olmayı geçtim kimseyle yakınlaşmamam gerekiyordu.
What if there is a part of me that is in love with you, too?
Ya benim de bir yanım sana aşıksa?
I said what if a part of me was in love with you, which is a totally different thing.
Ya bir parçam seni seviyorsa demiştim ki bu kesinlikle bambaşka bir şeydi. - Tam olarak değildi.
What if there is a part of me that is in love with you, too?
Farzedelim ki bir parçam hala seni seviyor.
No, I said, "What if a part of me was in love with him?" is what I said. A part of you?
Hayır, ben "Ya bir parçam ona aşıksa?" dedim.
If you're still in love with your ex-husband then you shouldn't be married to me.
Hâlâ eski kocana âşıksan benimle evlenmemeliydin.
In the evening, you gotta cook dinner with 3 reasons you love me.
Akşam beni neden sevdiğine üç sebep gösterip, yemeği pişireceksin. Hayır!
You tell me I fall in love with you.
Sana aşık olduğumu söylüyorsun.
It's you falling in love with him that makes him become me.
Onu ben yapacak olan şey ona âşık olman.
We thought we would go and stay the night at Greta Hall when Mischa was gonna come with me originally, because we thought we could make love in the bed that Coleridge slept in and made love in and that it would lend a poetic, romantic frisson
Aslıda Mischa benimle gelecekken gece Greta Hall'da kalmayı düşündük. Çünkü yatakta sevişiriz diye düşünmüştük. Coleridge'de uyuyup sevişecektik.
Why did you let me fall in love with you when you knew you were leaving?
Terk edeceğini bile bile neden beni kendine aşık ettin?
Tell me about the guy you're in love with.
Âşık olduğun adamı anlat.