In some ways translate Turkish
617 parallel translation
In some ways, they've been proved right.
Bazı yönlerden, haklı oldukları ortaya çıktı.
In some ways it was a very uniform picture.
Bazı açılardan bu son derece düzenli bir resim.
In some ways, I think he was the best performer of the lot.
Bazı yönlerden, grubun en iyisiydi.
Gordon was very like your father in some ways.
Gordon birçok açıdan babanıza benziyordu.
In some ways, she knows more than Einstein.
- Bazen Einstein'dan çok şey biliyor.
In some ways, the old man was right.
Bazı açılardan ihtiyar haklıydı.
- Only in some ways.
- Bazı yönlerden sadece.
In some ways, he's the most dangerous of them all.
Bir bakıma, içlerinde en tehlikelisi o.
In some ways it'll feel good to finally get it out.
Bir yanda da artık bitecek olması insanı rahatlatıyor.
You know, in some ways, life is all about suffering but you have to learn to live with it
Bazen hayat acılara katlanmak demektir. Acılarla yaşayabilmeyi öğrenmelisin.
In some ways, you're far superior to my cocker spaniel.
Bazı bakımlardan benim, spaniel köpeğimden çok daha üstün yönlerin var.
In some ways, it was our favorite topic of conversation.
Bir açıdan bizim başlıca konuşma konumuzdun.
He was a genius in some ways.
Müthiş bir dahiydi.
I'm hardheaded in some ways, I know.
Kimi yönlerden dik başlı biriyim, biliyorum.
Artistic work, in some ways.
Ne ilginç bir meslek! İşte. Hatta bir bakıma sanat bile sayılır.
I'm smart in some ways and I know what's good about you and what's bad and I'm not afraid to tell you.
Bir bakıma zeki sayılırım ve senin için neyin iyi neyin kötü oldğunu bilirim. ve sana söylemekten korkmam.
I, uh... I may not amount to much in some ways, but I am a good friend.
Her konuda başarılı olamayabilirim, ama iyi bir arkadaşımdır.
How they treat the men seems lacking in some ways, excessive in others.
İnsanlara karşı tavrılarında bir bozukluk var sanki. Bir aşırılık var gibi.
"In some ways, it's not different here..."
"Burası farklı değilmiş..."
In some ways it's true, in some ways it's untrue.
Bir yönden doğru, bir yönden doğru değil.
In some ways very lonely.
Bazı yönlerden de, çok yalnız.
Well, in some ways I do, but they won't even let me carry a gun.
Aslında bazı yönlerden evet, çalıştırıyorum. Fakat benim bir silah taşımama bile müsade edilmiyor.
In some ways, it's better to live alone, "
Bazı yönlerden daha iyi, " dedim.
Childlike in some ways, isn't she?
Zaman zaman çocuk gibi değil mi?
In some ways.
Bazı açılardan.
In some ways.
Bazı yönlerden öyle.
Exactly in some ways, different in others.
Bazı açılardan aynen benzer.
In some ways, she is still most human, captain. Particularly in the depth of her jealousy.
Kaptan, bir çok açıdan halen bir insan gibi davranıyor, özellikle de kıskançlığında.
In some ways he was your dim reflection, Lord and right or wrong, I feel he is worth consideration.
Bir şekilde o senin sönük bir yansımandı, Tanrım ve doğru ya da yanlış, bunun düşünmeye değer olduğunu hissediyorum.
I think, in some ways, the two of them are a lot alike.
Bence bazι açιlardan ikisi birbirine çok benziyor.
It's so great in some ways and so lousy in others. Look at the people you're meeting. Everybody is here for one purpose.
Başkaları için oldukça rezil bir durum olsa da, şuraya baksana bir, insanlar bir amaç için bir araya toplanmış.
But there must be marked effects, and in some ways the effects are very good on people, because they feel that they've been able to fulfil themselves.
Ancak bariz etkileri olmalıydı. Ve bir şekilde insanların üzerinde iyi etkileri vardı. Çünkü kendilerini tatmin ettiklerini hissettiler.
We don't see the end of the tunnel, but, uh, I must say... I don't think it's darker than it was a year ago, in some ways lighter. Yes?
Bu tünelin sonunu göremiyorum ama şunu söylemeliyim ki bir yıl öncesine göre daha karanlık olduğunu değil hatta bazı yönlerden daha aydınlık göründüğünü düşünüyorum.
In some ways, we are more alike than any white man and nigger ever.
Bazı yönlerden sen ve ben, diğer beyaz ve zencilerden daha yakınız.
To you in some ways he could be a problem but he's a first rate soldier
Sizin açınızdan O bir sorun olabilir. Ama birinci sınıf bir askerdir.
The best men are always feminine in some ways.
En iyi erkekler bazı yönden kadınsıdır.
Me neither. It's odd : in some ways
Ben de.
The rearing of young in a pouch has its hazards, particularly that early journey to get there, but in some ways it brings advantages to kangaroos.
Yavruları kesede büyütmenin bazı tehlikeleri vardır. Özellikle keseye ulaşmak için yapılan ilk yolculuk tehlikelidir. Ama bu durum kangurulara bazı avantajlar da getirmiştir.
It's just... in some ways, it's such an awful day.
- Heyecanlıyım, sadece bazı yönlerden bugün berbat bir gün.
No doubt we're all crazy in some ways, believe me, but that doesn't mean we have to go parading out our psychosis to some other psychotic just because he has a white coat and a degree, does it?
Hepimiz öyle ya da böyle kaçığız, inan bana. Diploması var ve beyaz önlük giyiyor diye psikozlarımızı başka bir psikopatın önüne sermemiz gerekmiyor.
Virginia, I know that in some ways you are a special case.
Virginia, biliyorum ki bazı bakımlardan sen özelsin.
In some ways, I am a terrible spy.
Bazı açılardan ben berbat bir casusum.
In some ways, I'm sorry the war is over.
Bir bakıma, savaşın bittiğine üzülüyorum.
If the perpetrators saw that, I'm sure they would've felt some sense of guilt. In some ways, Cha Hee Joo died because of you.
Bayan Cha Hee Joo senin yüzünden öldü.
But even some of the honest men abuse their power in other ways.
Fakat, bazen namuslular da güçlerini kötüye kullanıyorlar.
The point is not to recognize that... some people live more or less poorly than others, but that we all live in ways that are out of our control.
Mesele, bazı insanların diğerlerinden... daha çok veya daha az yetersiz koşullarda yaşaması değil, aslında hepimizin, denetimimizde olmayan biçimlerde yaşamamızdır.
In some sort of spaceship. And the men that reach out into space... will be able to find ways to feed the hungry millions of the world and to cure their diseases.
Uzaya ulaşan insanlar, dünyadaki milyonlarca açı doyurmanın yollarını bularak, hastalıklarını iyileştirebilecek.
Now, Barbarella, don ´ t you agree with me that in some things, the old-fashioned ways are best?
Barbarella, bazı şeylerin eskisi gibi yapılmasının hâlâ en iyisi olduğu konusunda bana katılıyor musun?
Some of most zealous followers of Hitler they had found new ways to show loyalty.
Hitler'in bazı azimli destekçileri, bağlılıklarını gösterecek yeni metodlar buldular :
It could see some ships in ways to sink.
Gemilerin aşama aşama batışını görebiliyordum.
"Suggest ways in which one might deal " with some of the staging difficulties in a production of Ibsen's Peer Gynt. "
" Ibsen'in bir eseri Peer Gynt'in sahnelenmesindeki karşılaşılabilecek... bazı zorluklar için çözüm önerin.
in some cases 70
in some way 55
in some cultures 27
ways 66
in somali 65
in so many ways 25
in so many words 29
in some way 55
in some cultures 27
ways 66
in somali 65
in so many ways 25
in so many words 29