English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Independently

Independently translate Turkish

318 parallel translation
The Fosters are, um, independently wealthy.
Foster'lar birbirinden bağımsız olarak varlıklıdırlar.
Then the legs work more freely and independently of the arms.
Sonra bacaklarınızı kollarınızdan bağımsız olarak hareket ettirmeye başlayın.
I shall work independently.
Bağımsız olarak çalışacağım.
- Are you independently wealthy?
- İşten bağımsız olarak zengin misin?
Independently lucky am I
Bağımsız ve şanslıyım ben
Independently, you mean. The puppet has pulled the strings herself.
- Kendi düşen ağlamazmış.
I'm independently wealthy, you know.
Ben çok zenginim, biliyor musunuz?
Is Sylvia independently wealthy?
Sylvia başkasına muhtaç olmayacak kadar zengin miydi?
" Prinz Eugen successfully detached and proceeding independently.
"Prinz Eugen" başarıyla ayrıldı... ve tek başına yoluna devam ediyor.
Therefore I propose that each city deal with this problem independently.
O zaman sanırım her şehir bu sorunla bağımsızca ilgilenecektir.
This man is operating independently.
Bu adam bağımsız çalışıyor.
Obviously, this many androids cannot operate independently.
Bu kadar çok insanımsı bağımsız olarak hareket edemez.
Very different from developed, independent countries where the different sectors in the political fight arise relatively independently, with their own demands, which can be in conformity with those of power.
Gelişmiş, bağımsız ülkelerden çok farklı. Buralarda, politik savaşımında farklı sektörler bağımsız olarak, kendi talepleriyle ortaya çıkabilir. Bunlar iktidarı elinde bulunduranlarla uyumlu olabilir.
Our beliefs and our studies indicate that life on our planet Earth evolved independently.
İnançlarımız ve çalışmalarımıza göre gezegenimiz Dünya'daki hayat, bağımsız olarak evrim geçirdi.
When a child is taught, it's programmed with simple instructions, and at some point, if its mind develops properly, it exceeds the sum of what it was taught, thinks independently.
Çocuğa öğretildiğinde, basit komutlarla programlanır. Bir noktada, öğretilenlerin limitinin ötesine geçer. Bağımsız düşünmeye başlar.
Lieutenant Columbo, unlike my uncle, I am not independently wealthy.
Teğmen Columbo, dayımın aksine benim bağımsız bir servetim yok.
The chameleon, whose eyes move independently so he can see where he's going and where he's been.
Bukalemun, gözleri birbirinden bağımsız hareket edebilir ve böylece nereye gittiğini ve nerede olduğunu aynı anda görebilir.
Reflex movements are those which are made independently of the will, but are carried out along pathways which pass between the peripheral nervous system and the central nervous system.
Refleks hareketler, iradeden bağımsızdır, periferik ve santral sinir sistemleri arasında geçiş yapan arayollarda meydana gelir.
Rates rise independently of tight money.
Faizler para arzından bağımsız artıyor.
If it please the Emperor, the wife of Gnaeus Calpurnius Piso has asked that her defence be conducted separately from her husband's, and that she be tried independently from him.
Talep reddedilmiştir. İmparator izin verirse, Gnaeus Calpurnius Piso'nun karısı kendi savunmasının kocasınınkinden ayrı olarak yürütülmesini ve kocasından bağımsız olarak yargılanmayı istemektedir.
# It's such a change for us to live so independently #
# Bağımsızca yaşamak, işte öyle bir değişiklik bizim için #
See, if I recall, the American and English Air Forces worked independently.
Yanlış hatırlamıyorsam Amerikan ve İngiliz Hava Kuvvetleri ayrı çalışıyorlardı.
No, it'll run independently and watchdog the MCPas well.
Hayır. Bağımsız olarak çalışacak ve aynı zamanda AK'nin de bekçiliğini yapacak.
Will you associate me in your investigation, or will you prefer that I should act independently?
Soruşturmada bana eşlik edecek misiniz, yoksa kendi başıma mı hareket edeyim?
We must do our duty, independently... and do the best of our ability.
Görevimizi bağımsız, elimizden gelen en iyi şekilde yapmalıyız.
I'm gonna be a sort of flexible, highly-resourced, independently-targeted, free-range trouble-shooter, if you like.
Esnek, bütün imkanlara erişebilen, yani anlayacağın kafasına göre takılan bağımsız bir sorun çözücü olacağım.
I remind you of your solemn oath to remain impartial, - to weigh the evidence, and independently to render a verdict of your conscience.
Tarafsız olmak için yemin ettiğinizi, sadece delilleri değerlendirip... etki altında kalmadan... vicdanınıza göre kararınızı vermeniz gerektiğini sizlere yine hatırlatırım.
They would have evolved entirely independently.
Onlar bütünüyle bağımsız olarak evrilmiş olacaktır.
Each of them is different, many of them work on completely different principles and they have evolved quite independently of each other, many times over.
Her biri farklıdır, pek çoğu tamamen farklı esaslara göre çalışır, ve birbirlerinden bağımsız olarak ve de tekrar tekrar evrilmişlerdir.
But you can tell by looking at the details of it, especially how it develops, that it evolved entirely independently of ours.
Ama detaylarına, özellikle nasıl geliştiğine bakarsanız, bizimkinden tamamen bağımsız bir şekilde evrimleştiğini görürsünüz.
The same principle was hit on entirely independently of ours.
Aynı bizim gözümüzdeki prensiple ama tamamen bağımsız bir şekilde meydana gelmiştir.
They assume that the decisions are going on independently of what they do in the poll booth. Ratification would be what?
Modern zamanlardaki en büyük soykırım 1975'ten 78'e kadar devam eden Pol Pot'dur.
Off the record, Khamel was killed by a contract operative hired independently by the CIA.
Khamel'in katili ise özel çalışan birisiydi. CIA tarafından tutuldu.
We're like some kind of weird fish where the eyes operate independently of the head.
Gözleri kafasında bağımsızca hareket eden tuhaf bir balık türü gibiyiz.
When the current stops, the dead toad has animation independently of external power sources.
Akım durduğunda, ölü kurbağa dış güç kaynaklarından bağımsız olarak canlanır.
And racing independently...
ve bağımsız yarışan...
It's an ancient Egyptian dialect. It's evolved independently.
Eski bir Mısır lehçesinin günümüze kadar gelişmiş hali.
Sensors, engines, replicators, propulsion, they're working together, almost independently of the computer.
Alıcılar, motorlar, kopyalayıcılar, tahrik hepsi beraberce çalışıyorlar, neredeyse bilgisayardan bağımsız şekilde.
All we know about him... is that he's independently wealthy... well-educated... and totally insane.
Hakkında bulabildiğimiz tek şey... zengin, iyi eğitimli... ve tamamen deli olduğu.
Independently of yours.
Seninkinden bağımsız olarak.
I assume, if you're not interested, you won't mind if we move on it independently.
İlgilenmiyorsan, bizim bu işe bağımsız olarak girmemize aldırmayacağını farz ediyorum.
They may follow other wolf scent for hundreds of miles... or just strike out independently on their own.
Diğer kurtları yüzlerce kilometreden koklayarak takip edebilirler ya da kendi başlarına hamle yaparlar.
- Was your dad independently wealthy?
- Baban varlıklı bir adam mıydı? - Postacıydı.
Until I'm certain the damaged tissue can function independently, you'll have to be injected with nanoprobes on a daily basis.
Zarar gören dokular bağımsız olarak işgörene kadar, nanoprobları günlük olarak alman gerekiyor.
The only way the lights alone could have dimmed is if they're being controlled independently.
Işıkların tek başına donuklaşabilmesinin tek yolu bağımsız şekilde kontrol ediliyor olmalarıdır.
It does not exist independently.
Var olan bir anlamı kullanmayız.
Because if I can't have something to hold onto independently from you, then I don't have anything at all.
Eğer senden bağımsız olarak tutunabileceğim bir şey olmazsa hiçbir şeyim yok demektir.
But what I can tell you is that, well, New York, the city as well as the university, well, New York, the city as well as the university, can be a little overwhelming, can be a little overwhelming, and is often best suited for the independently minded student, and is often best suited for the independently minded student, and your parents seem to imply that you might not fit into that category.
Ama benim sana söyleyebileceğim, New York bu şehir ve bu üniversite bazen ağır gelebilir ve burası daha çok özgür ruhlu öğrencilere uygun bir okuldur.
I find it hard to believe you're capable of taking these actions independently.
Bu hareketleri özgür iradenle yaptığına inanmakta zorluk çekiyorum.
A limb moves independently from the rest of the body.
Organ, vücudun diğer bölümlerinden bağımsız hareket eder.
He was independently wealthy.
O çok varlıklıymış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]