English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Inexplicably

Inexplicably translate Turkish

135 parallel translation
You look inexplicably comical when you're newly cut and combed.
Yeni kesilmiş saçlarını taradığında acayip komik görünüyorsun.
I too looked far and wide, but inexplicably I couldn't find a single dead soldier with a gun.
Ben de uzun uzun aradım ama sebebi anlaşılmaz şekilde silahı olan ölü bir asker bulamadım.
It's inexplicably gone!
Bir anda ortadan kayboldu!
And so, inexplicably, with a crash, the cathedral collapsed.
"... efsaneye göre bir tür büyü. " " Kilisenin çöküşüne neden oldu. "
We have a moon inexplicably falling out of orbit and just now the ship was probed with radiation.
Önce açıklanamaz şekilde yörüngesinden düşen bir ay var, ve şimdi de gemi Berthold radyasyonuyla taranıyor.
But you sneaked off inexplicably.
Ama anlaşılmaz bir şekilde gizlice kaçtın.
Initial reports indicate that hundreds of Gothamites have inexplicably begun acting like total laughing fools.
İlk raporlar yüzlerce Gotham sakininin açıklanamaz şekilde aptalca kahkahalar atarak hareket ettiklerini gösteriyor.
Only by disappearing more thoroughly and inexplicably than Montserrat can I change the current dynamic. Will it?
Sadece iyice ve anlaşılmaz biçimde Montserrat'dan daha fazla ortadan kaybolarak şu andaki durumu değiştirebilirim.
And when he got to the boy's loos, they were all locked up... inexplicably.
Ve çocukların eşyalarını aldığında, hepsi kilitliydi... anlaşılmaz bir şekilde.
Inexplicably inexpressible. To--to express the inexplicable.
Açıklanamayacak kadar anlatılamaz birşey ifade etmekte anlatılamayacak kadar zor
What if the gods didn't just disappear suddenly and inexplicably?
Tanrılar bir anda ve açıklanamaz şekilde ortadan kaybolurlarsa?
- A whole lot of nothing. We pulled that down 45 minutes ago off the NRO satellite, which early this morning sent a picture of a ship which inexplicably appeared in the middle of the Atlantic.
Bunu 45 dakika kadar önce daha bu sabah Atlantik'in ortasında açıklanamayan bir şekilde beliren bir geminin fotoğrafını gönderen NRO uydusundan çektik.
The social register inexplicably loses your address, and you disappear.
Sosyal sicil açıklanamaz bir şekilde adresini kaybeder ve sen de yok olursun.
The dangerous foreign agents you now guard have inexplicably freed themselves.
Şu an korumakta olduğunuz tehlikeli ajanlar açıklanamayan bir şekilde kaçtılar.
Or perhaps you saw someone appear one moment and then they were gone the next, inexplicably.
Ya da belki insanların açıklanamaz şekilde bir anda ortadan kaybolup, sonra başka yerde belirmesi.
Inexplicably drawn to something.
Açıklanmaz bir şekilde bir şeye çekiliyorsun.
The plane has safely landed in Cuba, and all Americans aboard are on their way home, except one couple - a fat man who is inexplicably married to an attractive redhead.
Uçak güvenli bir şekilde Küba'ya indi, içindeki tüm Amerikalılar evlerinin yolunu tuttu, anlaşılamaz bir şekilde şişman adamın biri ve kızıl saçlı çekici bir kadın hariç.
Well, you not only told her mother that her 62-year-old daughter was dead but that her body had been horribly and inexplicably burned.
Annesine 62 yaşındaki kızının öldüğünü, cesedinin ise açıklanamayan bir nedenle yandığını söylemek zorunda kaldın.
You're in the kitchen, she's hungry again, inexplicably.
Mutfaktasınız, o yine acıktı, anlaşılmaz biçimde.
Inexplicably, deeply sad.
Açıklanamaz şekilde, derinden üzdü.
There was plenty of misinformation in the days following his death, much of it coming straight from the Hearst press machine, which inexplicably reported that Ince was "stricken unconscious"
Ölümünden sonraki günlerde birçok yanlış haber yayınlandı. Bunların çoğu da Hearst basın grubundan çıktı. Söylendiğine göre Ince, Hearst'ı şehir dışındaki çiftliğinde ziyaret ettiğinde zaten hastalığından bilinçsiz hâldeydi.
Soon after Tom's death, Margaret Livingston's salary inexplicably jumped from $ 300 to $ 1,000 dollars a week.
Tom'un ölümünden kısa süre sonra Margaret Livingston'un maaşı açıklanamaz şekilde haftada 300 dolardan 1000'e çıkarıldı.
It lies dormant, disguising itself as inert genetic material until it inexplicably activates.
Klingonları gemiye ışınlarken bio filtreler bunun farkına varmaz mıydı. Sinsi bir virüstür.
Inexplicably cured.
Mucizevi bir şekilde iyileşti.
Rooms would grow inexplicably cold.
Odalar nedeni bilinmeyen bir şekilde soğudu.
In what police are calling one of the largest seizures of stolen goods in the history of New York City thieves inexplicably led police to a treasure trove of stolen cars, furs, paintings...
Polislerin şimdiye kadar çalınanların en büyüğü Newyork Şehri tarihinin gördüğü hırsızlar anlaşılmaz şekilde çalınmış arabalardan, kürklerden, resimlerden oluşan bir hazine bıraktı.
I've been trying to track him using Cerebro, but his movements are inexplicably erratic.
Cerebro ile izini bulmaya çalıştım ama hareketleri açıklanamaz biçimde değişken.
Paying fortunes out to abused wives whose husbands inexplicably decide to take baths with toasters, blow dryers.
Kocaları nedense elektrikli aletlerle küvete girmeye karar veren mutsuz eşlere servet ödedim.
It's come to my attention that Senator Reed's effort to retrieve Lot 45 was thwarted inexplicably.
Öğrendiğime göre Senatör Reed'in 45 numaralı eseri geri alma çabası engellenmiş.
But I'm deeply sorry to report that the first reel of the movie... inexplicably caught fire earlier this evening.
Ama üzülerek bildirmek zorundayım, filmin ilk makarası akşamüstü yandı.
- -coming out of the turn. And Ruffshodd has inexplicably tossed his rider!
- Ruffshodd açıklanamaz bir şekilde jokeyini üstünden attı!
And yet, inexplicably, she remained with him here in the Maze.
Ve sonunda da, anlaşılamaz şekilde, O nunla birlikte Labirent te kaldı.
And, inexplicably, she was just standing there.
Ve açıklanamayacak bir şekilde kız orada duruyordu.
Now you go down there with Donna and do a pull-up and earn the respect of that woman who inexplicably loves you!
Şimdi Donnayla oraya gidip barfiks çekiyorsun ve açıklanamaz bir şekilde seni seven kadının saygısını kazanıyorsun!
Have you felt inexplicably sick?
Açıklanamayan bir hastalık falan geçirdiniz mi?
Well, Penny, like anything worth writing it came inexplicably and without method.
Açıklanamaz ve bir yol izlemeden, kendiliğinden gelen yazmaya değer herhangi bir şey gibi, Penny.
Didn't you stop to think something leaving a 2.8 mile skid mark... was going inexplicably fast?
Hiç aklına, bu kadar iz bırakan bir şeyin inanıImaz hızlı gideceği gelmedi mi?
For some, quite inexplicably love fades.
Bazılarına göre, açıklanamaz bir biçimde aşk solup gider.
Inexplicably drawn to the scene.
Açıklanamayacak şekilde oraya çekildim.
If you ever pull a bush league stunt like that again, I'm gonna have you writing promos for Arena Football so fast it'll make your inexplicably small head spin.
Bir daha böyle büyük bir saçmalık yaparsan seni Arena Football için tanıtım yazmaya öyle çabuk yollarım ki o minik başın döner.
We Inexplicably Run Into Each Other Athe Lincoln Memorial,
Lincoln Anıtı'nda tesadüfen birbirimizle çarpıştık.
And this one guy from Detroit inexplicably called him "Steve."
Ve Detroit'ten bir adam ona, nedeni açıklanamaz bir şekilde "Steve" diyordu.
Oh, and she inexplicably mails me a cactus every Valentine's Day.
Her sevgililer gününde bana anlaşılmaz bir şekilde kaktüs gönderiyor.
By their homeowners, adjacent neighbors Who are inexplicably nowhere to be found. Among the many casualties
Bilinmeyen sebeplerden kapı komşuları tarafından biriktirilen tomografi cihazlarının sahibi olan ev sahiplerine hiç bir yerde ulaşılamıyor.
Beast Wizard 7, the low-budget film nobody saw when it was released direct to video two years ago has earned $ 6 million and newfound star status when its star, George Laszlo inexplicably killed 20 members of an FBI hostage rescue team in a shootout at his Reseda apartment.
Canavar Büyücü 7. 2 yıl önce doğrudan DVD'e çıktığında kimsenin bilmediği düşük bütçeli film 6 milyon dolar kazandı ve gözde bir hale geldi. Filmin başrol oyuncusu, George Lazslo nedeni bilinmeyen bir sebeple FBI rehine kurtarma ekibinden 20 kişiyi Reseda'daki dairesinde öldürdükten sonra.
This one is inexplicably called The Flighing Dutchman.
Nedendir bilinmez buraya Uçun Hollandalı derler.
They're inexplicably popular where I come from.
Oralarda akıI almayacak şekilde gözdeler.
She was also able to inexplicably lift us over a security wall.
Açıklanamayacak şekilde, bizi güvenlik duvarına kaldırdı.
But inexplicably does not re prehistoric monster.
Evet ama açıklanamayan olması, tarihi bir yaratık olduğu anlamına gelmez.
They are small-time thieves Who have inexplicably hit the big-time.
Onlar açıklanamayan bir şekilde köşeyi dönmüş ufak çaplı hırsızlar.
I think that anyone can be driven demented when their lover inexplicably turns against them.
Sanıyorum ki, âşıkları ağza alınmaz biçimde onlara sırtını döndüğünde, herkes delirebilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]