Inform translate Turkish
4,125 parallel translation
Do not inform any other unit.
Diğer birliklere haber vermeyin.
I shall inform the others. - Inform the who?
Diğerlerine haber salmam gerek.
And I think that body language is something we used to inform even the later CG moments of the swing.
Galiba vücut dilini ve sallanışın sonraki bilgisayarlı görüntüleri için de kullandık.
Inform command of our new position.
Yeni pozisyonunun hakimiyetini bildir.
Lee wants you to inform Mr. Scott Thorson his employment has been terminated and he must vacate the apartment immediately.
Sözleşmesi fesh edildi. Daireyi de acilen boşaltması gerekiyor.
They didn't even bother to go back and inform the court.
Tekrar araştırıp, mahkemeye bilgi verme zahmetine girmediler.
We also want to inform our viewers that... the currency bills can be checked if they are fake only with those papers.
Ayrıca izleyicilerimize şunu belirtmek isteriz ki ellinize geçen paraları kontrol edin çünkü sahte banknot olasılığı var.
However, I've got to inform you, I find all this just a little bit sordid.
Ama yine de benden söylemesi, bu yaptığın biraz iğrenç.
I inform after landing.
Ben indikten sonra bilgi.
- Sources inform us...
- Kaynaklar göre...
I'll inform the authorities.
Yetkililere bilgi vereceğim.
People of Riverbank, I, Yuri Lebedev also known as Gagarin, inform you that I have had enough of this shit
River Bangin insanları, ben Yuri Lebedev ayrıca Gagarin olarak bilinirim, size söylüyorum bu pislikten çok sıkıldım.
If you try to make me cry, I'll inform * * * about your yacht.
Beni ağlatmaya kalkarsan vergi dairesine yatını bildiririm.
I regret to inform you that you will have to go to law school.
Bir hukuk fakültesine gitmek zorunda olacağınız için sizi bilgilendirirken vicdan azabı çekerim.
I would like to inform you that we have just received substantial video evidence that implicates Tyler Norris in all of these crimes.
Tüm bu cinayetlerin arkasında Tyler Norris'in olduğunu kanıtlayan bir videonun elimizde olduğunu size bildirmek istiyorum.
We regret to inform you... that your services are no longer required on this case
Size bunu söylediğim için üzgünüm ama bu durumda artık sizin hizmetinize ihtiyacımız yok.
It is my duty to inform you... you are no longer a member of this company.
bu şirkette çalışamayacağını bildirmek.
The Canal24-24 Russia continues to inform recent disappearances in the northern Urals, where 5 U.S. documentary filmmakers disappeared mysteriously in the same place, in 1959, the group Igor Dyatlov died.
Ural Dağları'nın kuzeyindeki en son kayıp olayının araştırmasını takip etmeye devam edeceğiz. 1959'da Igor Dyatlov idaresindeki grubun öldüğü aynı bölgede beş Amerikalı dağcı esrarengiz biçimde ortadan kayboldu.
If it's not the right size, please inform the lady... to pass by whenever she wishes.
Ölçü yanlışsa hanımefendiye dilediği zaman uğrayabileceğini iletin lütfen.
You better inform mother.
Anneyi bilgilendirirsen iyi olur.
But I have to inform you that General Percival has decided, under the circumstances, to negotiate, as it were, a ceasefire.
Ama hal böyle olunca General Percival'ın müzakere, deyim yerindeyse ateşkes kararı aldığını size bildirmek zorundayım.
It's mental deficiency to keep a gun loaded in the shop and not inform anyone about the thing.
Bir silahı dolu olarak saklamak tam bir gerizekalılık uzun süre dükkanda tut ve sonra da kimseye bir şey söyleme.
And no one at your FBI inform their agent is here?
FBI buraya ajan yolladığından bizi haberdar etmedi.
I'm happy to inform you that I have just talked to the Foreign Minister.
Dışişleri Bakanı ile az önce bir görüşme yaptığımı söyleyeyim sizlere.
Dear listeners. It is my pleasure to inform you - that all the captured are free and safe.
Kıymetli misafirlerimiz, sizlere olayın artık bittiğini ve güvenliği sağladığımızı memnuniyetle bildiriyorum.
I inform You of any evil intentions.
Herhangi bir kötü niyetlileri size bildireceğim.
I'll inform my friends..
l'arkadaşlarım bilgilendirmek edeceğiz..
What you should have done, was to inform me about all the god damn stolen money!
Daha önce yapman gereken şey o lanet olası çalıntı para hakkında beni bilgilendirmekti!
I'll have to inform the superior and send someone to watch him closely.
"Şefime rapor edeyim ki peşine birini taksın."
I'll inform you as soon as there is some information.
Biraz bilgi edinir edinmez sizi bilgilendiririm.
Do you see anything with this symbol so inform me and no one else.
Eğer bir yerde bu işareti görürsen, bana bildir. Sadece bana.
Inform the Coastguard Section Manager and radio the station at Brae and let Willie know.
Sahil Güvenliği ara, Brae'deki radyo istasyonuna da haber ver ve Willie'de durumu bilsin.
I'm sorry to inform you that we found the body of a man in the woods and we believe it might be that of your husband, Malcolm Spicer.
Size ormanda bir adamın cesedini bulduğumuzu söylediğim için üzgünüm fakat o kişinin kocanız Malcolm Spicer olabileceğini düşünüyoruz.
I mean, it doesn't, so... please inform command immediately.
Yani, engellemiyor lütfen hemen harekatı bilgilendirin.
We need to call the Colonel, inform him, see if there's a change in mission.
Albayı aramalıyız,... onu bilgilendirip, görevde değişiklik var mı bakmalıyız.
Affirmative, sir, but I need to inform you that... that you have 12 other potential hostiles on site.
Olumlu efendim, ama şunu bilmeniz gerek bölgede 12 adet potansiyel düşman var.
I am sorry to inform you that your husband is dead.
Eşinizin kaybını hatırlattığım için özür dilerim.
He was about to inform on you.
Sizin hakkınızda bilgilere sahipti.
Inform the FBI
FBI'a bilgi veriyor.
I'll inform Leela and come... Don't worry about her... it's just one beer!
Onu merak etme... sadece bir bira.
So would you please inform this gentleman that I am here to see Mr. Devlin?
- Öyleyse, bu beye buraya Bay Devlin'i görmeye geldiğimi söyler misiniz?
I know that. But would you please inform the lady opposite that I have first call upon your services and expertise?
Bunu biliyorum ama karşındaki hanıma söyler misin lütfen senin hizmet ya da uzmanlığını talep etme konusunda öncelik bende.
His Holiness wishes to inform you of his choice for the Archbishop of Pisa.
Papa Hazretleri Pisa Başpiskoposluğu için yaptığı seçimi bildirmemi istedi.
Please, inform the Holy Father that you and Salviati should assemble the largest army you can find... because the only way you're setting foot in Pisa is if I am dead and buried.
Lütfen Papa'yı, sen ve Salviati'nin kurabileceğiniz en büyük orduyu kurmanız gerektiği konusunda uyar. Çünkü Pisa'ya ayak basmanız için benim cesedimi çiğnemiz gerekiyor.
I'll inform HR.
HR'ı bilgilendireceğim.
Inform uncle
Amcaya söyle.
Yes I called to inform you that the gang leader has been arrested
Evet? Çete liderinin yakalandığını bildirmek için arıyorum.
Come tomorrow I'll inform everyone here that you'll be coming from tomorrow.
Yarın gelin. Ben de herkesi yarın sizin geleceğiniz konusunda bilgilendireyim.
I shall inform the staff, sir.
- Çalışanlara haber veririm efendim.
I told you I would inform you once I got the forensics results.
Adli tıp sonuçlarını alınca size bilgi vereceğim demiştim.
I don't know. I will inform myself.
- Bilmem, sormam gerek.