Informing translate Turkish
418 parallel translation
" How come you let that gentleman into my office without informing me?
"Nasıl olur da, malumatım olmaksızın... "... bu beyefendinin büroma girmesine müsade edersiniz?
- What are you talking about informing for?
- Neyimi gammazlayacakmışsın ki?
Just Oex's way of informing lawyers they can't serve papers here.
Dextry yazi istemedigini hukukçulara böyle bildiriyor.
Informing. I knew you were an informer. I knew it all the time.
Senin bir muhbir olduğunu biliyordum.
I wrote to the Duke informing him of Mama's dying wish.
Düke yazarak, annemin son arzusunu ilettim.
Secondly, by informing a man about to be hanged of the exact size, location and strength of the rope you do not remove the hangman or the certainty of his being hanged.
İkinci olarak da, asılmak üzere olan bir adamı asılacağı ipin boyutu, konumu ve kuvveti hakkında bilgilendirmeniz cellatı ya da adamın asılacağı gerçeğini ortadan kaldırmaz.
"You are hereby informed that the Great Printer lshun, " having deliberately abstained from informing " on the adulterous affair between his wife and employee Mohei,
"'Büyük Yayımcı'Ishun'un kasıtlı olarak eşine ve çalışanı Mohei'ye ait zina suçunu ihbar etmemesi üzerine hükümet kendisini'mal varlığına el koyma'kararıyla'sürgün'cezasına çarptırmıştır.
You're informing!
Beni oyalıyorsun!
You are informing me or asking me, Mr. Van Stratten?
Bana bilgi mi veriyorsunuz, yoksa soru mu soruyorsunuz Bay Van Stratten?
Could Mark have done it without informing you?
Mark sana haber vermeden bunu yapabilir miydi?
And don't waste your breath informing on me, Steinbrenner.
Boşuna beni bilgilendirmeye çalışarak nefesini tüketme, Steinbrenner.
Telling the names of criminals is not informing.
Suçluların adını vermek muhbirlik değil.
I'm not informing.
Ben ihbar etmiyorum.
Are we to infer from that, sir, that you do not intend informing our government?
Bu cevabınızdan hükümetimize hiçbir haber vermeyeceğinizi mi çıkarıyoruz efendim?
Is Your Majesty informing me that she is severing all diplomatic relations?
Bütün diplomatik ilişkilerin yara alacağı konusunda... Majesteleri beni uyarıyor mu?
Thank you for informing me.
Bildirdiğinin için teşekkür ederim.
We have sent a message to Eminiar Vll, principal planet of the star cluster, informing them of our friendly intentions.
Eminiar VII'ye iyi niyetimizi gösteren mesaj gönderdik.
I am breaching regulations by informing you of its contents.
Size içeriğini söyleyerek kuralları ihlal ediyorum.
You may assist me by informing those along the street, if you will. Mr. Whittier.
Eğer bir mahsuru yoksa kasabayı bu konuda haberdar ederek bana yardım edebilirsiniz, Bay Whittier.
I'm informing you now, Major.
Şimdi haber veriyorum binbaşı.
I have just had the sad duty of informing Starfleet about Dr. McCoy's condition and have requested an immediate replacement.
Yıldız Filosu'na Dr. McCoy'un durumu hakkında bilgi verdim ve acilen yerine başkasını istedim.
Captain, informing these people they're on a ship may be in violation of the Prime Directive of Starfleet Command.
Bu insanlara gemide olduklarını söylersek belki de Yıldız Filosu Ana Yönetmeliğini ihlal etmiş oluruz.
Starfleet is not in the habit of informing Romulans of its ships'personnel.
Yıldız Filosu Romulanlara gemilerindeki personeli haber vermez.
Nevertheless, I am informing you officially that the launching date will be brought forward... two weeks.
Neyse, sena resmi olarak fırlatma tarihinin iki hafta öne çekildiğini bildiriyorum.
The only way that we can fight this terrible, debilitating social disease is by informing the general public of its consequences.
Bu korkunç, mahvedici toplumsal hastalıkla savaşmanın tek yolu halka sonuçları hakkında bilgi vermektir.
Siffredi perhaps made his move without informing Capella
Siffredi bu işi Capella'ya haber vermeden yapmış olabilir.
If there's informing, it's a Shenandoah man.
Birisi uyarmışsa, Shenandoah'dandır.
As you must know... your comrades decided to try and save their lives... by surrendering and informing us of your position.
Bildiğiniz gibi... arkadaşlarınız canlarını kurtarmaya karar verdi... ve teslim olup bize sizin yerinizi söyledi.
" "I am hereby'on behalf of his children'informing you that your brother's life has ended" " " "on the 7th of December last year'in the evening" "
"Çocuklarının isteği üzerine bu mektubu size yazıyorum. Ağabeyiniz... "... geçen sene 7 Aralık akşamı ruhunu teslim etti.
Early this morning, he went to the house ofJose Smith, whom he suspected of informing on him.
Bu sabahın erken saatlerinde kendisini bilgilendirdiğinden şüphe edilen Jose Smith'in evine gitti.
Firstly, in the case of informing, of confessions obtained under torture or of the death of our comrades being held prisoner, severe retaliatory measures will be taken.
Bir : Herhangi bir yoldaşımızın itirafçılığa zorlanması, işkenceye uğraması ya da öldürülmesi durumunda Bunun karşılığını kat kat ödeyeceklerdir.
I was merely informing you. - Thank you.
Yalnızca sana söylüyorum.
In Russian Germany, troops e occidental changed gifts, but Churchill already sent urgent messages the Truman informing that Russia raised a curtain of iron in the Europe.
Almanya'da, Rus ve batılı güçler tostlarını değiş tokuş ederken Churchill Truman'a ivedi mesajlar gönderiyor Avrupa'ya Ruslar tarafından demir perde indirildiği konusunda uyarı yapıyordu.
Truman decided to play bombs atomic in Japan without informing.
Ancak Truman, uyarı yapılmaksızın atom bombasının kullanılmasına karar verdi.
You did a great job in informing us
Kasabada işler nasıl bu aralar
But none of us stood to gain anything by informing.
Ama ikimizde yolda bilgi paylaşacak kadar durmadık.
Live from the staion we're informing you the mobile patrol unit led by commissioner Angelini is in pursuit of the famous Adone Adonis... -... and his number one man!
Komiser Angelini'nin emrindeki gezici devriye biriminin ünlü mafya Adone Adonis ve sağ kolunu takibini merkezden canlı yayınla sizlere sunuyoruz.
Informing Norfolk immediately.
Informing Norfolk immediately.
"... the job of informing the public was the responsibility...
" halkı bilgilendirme işi... Daily Planet gazetesinin...
I had sent a message to Col. Hall in Pietersburg... informing him of my intentions towards the Boer prisoners.
Pietersburg'daki Albay Hall'a Boer esirler hakkındaki fikirlerimi sunan bir mesaj göndermiştim.
You enter Szma Villa without informing
Szma Köşküne izinsiz girdiniz
How has don come to india without informing us?
Don haber vermeden Hindistan'a nasıI gelir?
Your job is national security, mine is informing the public.
- Doğru ve okunabilir bilgiler.
People sometimes change their addresses, young man, without informing those who might be looking for them
Bazen insanlar onları arayabilecek kişileri bilgilendirmeden ev adreslerini değiştirirler genç adam.
A famous journalist, performing his professional duties, informing his readers of world events!
Ünlü bir gazeteci, profesyonel görevlerini yerine getiriyor, Okuyucularını dünyadan haberdar ediyor!
That very same night, after being backed to duty, inspector Strahinjic, pleased with recent happenings, is informing his tomcat about the news.
aynı gece nöbetten dönen, müfettiş Strahinjic, son gelişmelerden memnun, kedisini bilgilendiriyordu.
We came without informing Rahime.
Rahime'ye haber vermeden geldik.
Nobody will take any initiative without informing me.
Bana söylemeden kimse bir şey yapmayacak.
Out of 130 letters of denunciation at the Jewish Questions Committee, at least half were written by doctors who were informing the Gestapo or the Jewish Questions Committee against such and so who was in direct competition with them.
Doğrudan katılmayanları söylemeye bile gerek yok. Bunu, rakiplerinden kurtulmak ve kendi kişisel çıkarlarından dolayı yapmışlardı.
Informing those people was quite pointless.
O insanları bilgilendirmek oldukça anlamsızdı.
I'm informing you that you're out of here.
Başka yere tayininin çıktığını söylemek istedim.