Infra translate Turkish
53 parallel translation
Roman, switch on the infra-red radar.
Roman, kızıl-ötesi radarı aç.
- What does the infra-visor show?
- İnfra siperliği neyi gösteriyor?
Dr. Forbin, we had a power failure in one of the infra-red satellites.
Doktor Forbin, kızılötesi uyduların birinde elektrik problemi vardı.
We had a power failure in one of the infra-red satellites about an hour and a half ago but Colossus switched immediately to the backup system and didn't loose any data.
1,5 saat önce kızılötesi uyduların birinde elektrik problemi vardı ama Colossus derhal yedek sisteme geçip veri kaybı yaşamamızı engelledi.
- There's infra light.
- Kızıl ötesi ışık var.
"Infra" is Latin for the word "below."
"Infra" Latince'de "alt" demektir.
There's TV cameras... infra-red beams!
TV kameraları... Kızıl ötesi ışınlar!
This is an infra-red image from our satellite.
Altı kırmızıyla çevrili resimler uydudan çekilme.
Infra-reds, too.
- Kızılötesi ısıtıcılar da şurada.
Infra what?
Ne ötesi?
The island is watched by satellites with infra-red scanners.
Ada, uydulardaki kızılötesi tarayıcılar ile gözetleniyor.
Replay, infra-red view.
Tekrar oynat, kızıl-ötesi görünüş.
I could analyze the spectrum with the infra-reds.
Spektrumunu kızılötesi analiz edebilirim. Simdi mi?
I want to apologize, sir, for not securing the infra-reds.
Kızılötesi çekimleri ele geçiremediğim için üzgünüm efendim.
- It's the satellite infra-reds from yesterday's tests.
- Ne bu? Testin kızılötesi çekimleri.
He spent three days and nights in the rhododendrons and nailed him screwing on the lawn! With infra-red! Their dog pissed on him!
Orada üç gün geçirdi onu çimlere gömdü köpekleri üstüne işedi
Well, in episode 224 he fried the zeebot's brain with his heat-seeking infra-thought. It was cool.
Şey, bölüm 224'te zibot'un beynini ısı arayıcı öte-düşüncesiyle kızarttı.
- Hello can I help you? Yeah I'd like a 407 SP2 digital camcorder, with the infra-red remote switch
Evet. 407 SP2 dijital kamera istiyorum,
These pictures, taken with infra-red cameras, may be the first time it's been filmed in its natural environment.
Kızılötesi kameralarla çekilen bu görüntüler doğal ortamında çekilmiş ilk kayıtları olabilir.
They can fly all right, but our infra-red camera reveals they also have a very un-bat-like way of hunting.
Bu yarasalar uçabiliyor ama kızıI ötesi kameramız onların pek yarasalara özgü olmayan bir avlanma yöntemi olduğunu gösteriyor.
Infra-red cameras give us a rare chance of watching a slender loris at close quarters without disturbing it.
Kızılötesi kameralar bize onları rahatsız etmeden yakından izleme olanağı verir.
Perhaps it's our dim infra-red light.
Belki de hafif kızılötesi ışığımızı fark etti.
Down here, it's totally dark, and we can only see what goes on by using infra-red cameras.
Burası zifiri karanlıktır ve neler olduğunu sadece kızılötesi kameralarla görebiliriz.
owl's eye can perceive invisible infra-red rays.
Baykuşun gözü, görünmez kızılötesi ışını farkedebilir.
Saraziumite is a metal that modulates infra-red frequency into microwave.
Saraziumite mikrodalga fırınlardaki kızıl ötesini ayarlayan bir metaldir.
Yeah, infra-red beam's.
Evet, kızıl ötesi ışınlar.
He's got this infra-red machine, right?
Elinde şu enfrarujlu alet var, tamam mı?
Like ultraviolet, infra-red, X-rays.
Morötesi, kızılötesi, X-ışınları gibi.
My infra-red analysis confirms the brush-stroke patterns of Leonardo da Vinci. This is the Mona Lisa. But it can't be.
Kızılötesi analizim fırça darbeleri örneklerinin Leonardo da Vinci'ye ait olduğunu onaylıyor.
Don't worry, remote control is infra red. I'll take care of it.
Üzülme, uzaktan kontrol kızılötesi, hallederim.
Infra-Red cameras, motion sensors, lockdown doors.
Kızıl ötesi kameralar, hareket algılayıcıları, bir olay olduğunda kilitlenen kapılar.
That pyrex is protected by infra-red.
Kabinin etrafında kızıl ötesi kalkan var.
Yeah, it probably shuts off the infra-red then maybe I can crack the glass and get to that fuse, but...
Evet, kızıl ötesi için ana komuta olabilir. Onu aşarsam fünye ve mekanizmaya ulaşabilirim ancak...
The Mercury infra-red scan!
- Merkür kızılötesi tarama sistemi.
Why is a rainbow grey, grey, grey, grey, grey and infra-grey?
Neden gökkuşağı gri, gri, gri, gri, gri ve açık gri?
Infra-red shows movement near the charge.
Kızıl ötesinde ekipmanın yanında bir hareket olduğu görünüyor.
I have infra-red vision, too.
- Benim de kızıl ötesi görüşüm var.
A chemical which reacts to an infra red light if taken through any of the 56 internal doors and sets off the alarms.
Kızıl ötesi bir ışına tepki veren bir kimyasal ve 56 dahili kapının herhangi birinden geçerse alarmı devreye sokuyor.
It reacts with the infra-red on the doors and sets the alarms off.
Kapılardaki kızıl ötesi ışına tepki verdiren ve alarmları çaldıran şey bu.
You're not familiar with the German-made Iris-T Infra-red Smart missile?
Alman yapımı Iris-T kızılötesi füzeyi bilir misin?
And I want the one with the heat and the infra-red rolling balls.
Kızıl ötesi olan ve ısıtmalı bir masaj aleti.
It's $ 40, and it comes with heat and infra-red rolling balls.
40 dolar, kızıl ötesi ve ısıtması olan bir masaj aleti.
Infra-red rolling balls.
Kızıl ötesi masaj aleti.
Infrared video shows 6 occupants inside- - 3 downstairs, 3 upstairs, but the basement is an unknown.
Infra-red video, içeride 6 kişi olduğunu gösteriyor 3 aşağı katta, 3 yukarı katta ama bodrum bilinmiyor.
Infra-red cameras can reveal their lives, but to this jerboa, the night is completely dark.
Kızılötesi çekim aygıtı, hayatını ortaya çıkarıyor. Ama bu Araptavşanı için gece tamamıyla karanlık.
- It's an infra-renal IVC injury.
- Böbrek IVC yırtılması.
Christus in me. Christus infra me.
Altımda ve üstümde.
Every single unit is equipped with an infra-red scanner.
Her birim bir kızılötesi tarayıcıyla donatılmıştır.
There are infra-red alarms set every night.
Kızılötesi alarmlar her gece aktif durumda.
- She has the infra-reds. I need you to look at the heat flashes here at the moment of impact.
Kızılötesi kızda.
I'll get him on the infra red.
Kızıl ötesinde yakalarım.