English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Infrastructures

Infrastructures translate Turkish

16 parallel translation
Contempt understands the Internet links infrastructures, so in a few keystrokes, you could bring a city, maybe a country, to its knees.
Küçümseme kendi başına internet bağlantı yapılarını anlayabiliyor Yani tam anlamıyla birkaç tuşa basarak bir şehri belkide bir ülkeyi dizleri üstüne çökertebilirsin
Today we are gonna study patriarchal infrastructures... that exercise gender-based discrimination.
Bu gün ataerkil altyapıyı inceleyeceğiz... bu egzersiz cinsiyet-temel arasındaki farkı gözetmemizi sağlayacak.
The country lost enterprises that financed its infrastructures, and of course old-age pensioners and workers got swindled.
Ülke, altyapısını besleyen girişimleri kaybetti, ve yaşlı emekliler ile işçiler elbette ki kandırıldı.
Now they were exploiting it, benefiting from their State acquisitions, in terms of oil and gas infrastructures.
Şimdi onlara sömürmek kalmıştı ; petrol ve doğalgaz altyapıları aracılığıyla devletten edindiklerinin faydasını görüyorlardı.
By destroying modern infrastructures... he hopes to create a Middle Earth in the here and now.
Modern altyapıyı yok ederek günümüzde bir Orta Dünya yaratmayı planlıyor.
They will rebuild infrastructures if necessary.
Gerekirse altyapıyı yeniden inşa edecekler.
But they're hoarding the money and buying up other banks that aren't part of the Federal Reserve, buying up insurance companies, buying up roads, infrastructures, media empires, defense contractors.
Ama yaptıkları parayı süpürüp Federal Rezervin halihazırda elinde olmayan bankaları, sigorta şirketlerini, otoyolları, altyapıyı, medya imparatorluklarını ve savunma müteahhitlerini satın almak.
"Ermar Capital", empire created at the end of the 80's, was key in the finantiation of important public infrastructures in Latin countries.
80'lerin sonunda kurduğu Ermar Yatırımcılık, Latin Amerika ülkelerindeki başlıca kamusal altyapı tesislerine para sağlayan ana şirketti.
National infrastructures are ruined and may never come back.
Ulusal altyapılar çöker ve asla yerine gelmez.
If you take electric supply away, virtually all other infrastructures will fail either immediately or within just a few days.
Eğer, elektrik kaynağı durursa arkasından diğer tüm altyapı da hemen veya birkaç günde çökecektir.
We're still at early days of trying to figure out how to harden the infrastructures against these.
Bu şeye karşı altyapıyı nasıl güçlendirmemiz gerektiğini öğrenmenin daha çok başındayız.
Listen, I have a feeling that they just targeted a slew of critical infrastructures.
Dinle, içimde kritik altyapıları hedef aldıklarına dair bir his var.
Drugs destroy families and social infrastructures.
Uyuşturucu aileleri ve sosyal altyapıları yıkıyor.
As a soldier, as a lawyer, as a citizen, I have given my life to this country's- - this nation's fundamental infrastructures, its systems of law and security.
Bir asker, avukat ve vatandaş olarak hayatımı bu ülkenin temel ilkelerine adalet ve güvenlik sistemine adadım.
STUXnet is an attack in peacetime on critical infrastructures.
STUXnet barışçıl bir dönemde bazı kritik altyapıları hedef alan bir saldırıydı.
And with victory now assured, we need to do so in a way that limits damage to the infrastructures.
Zaferi garantiye almakla birlikte bunu altyapıların zarar görmesini engelleyecek şekilde yapmamız gerekiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]