English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Ingenuity

Ingenuity translate Turkish

334 parallel translation
I must say, I wouldn't have given Richard credit for so much ingenuity.
Söylemeliyim ki, Richard'a güvenmek beceri ister.
Peterson was always too ingenious, and ingenuity is never a substitute for intelligence.
Peterson hep marifetliydi, ama marifet zekânın yerini tutmaz.
May I say monsieur Ramson that your disguise as a postman was a masterpiece of ingenuity?
Postacı kılığına girmenin yaratıcılığının şaheseri olduğunu söyleyebilir miyim Mösyö Ramson?
I must congratulate you on your ingenuity, Mrs. Courtney.
Becerinizden ötürü sizi kutlamalıyım, Bayan Coutney.
It's the ingenuity of your plans that sold us on the building.
Çizimlerinizdeki hüner nedeniyle sizi tercih ettik.
Cortlandt Homes has to be the most brilliant product of planning ingenuity and structural economy ever achieved.
Cortlandt Konakları, planlama becerisinin ve yapısal ekonominin başardığı en dahiyane eser olmalı.
I could only marvel at his ingenuity and envy him his rule over this forgotten reach of nature.
Onun bu zekası karşısında, küçük dilimi yutmuştum, ve doğanın ulaşamadığı bu yerdeki hükümdarlığını kıskanmıştım.
English ingenuity, never say die, all that sort of thing.
İngiliz yaratıcılığı, asla ölüm deme, tüm bu tarz şeyler.
Obviously, Jacobowsky's ingenuity has failed him this time.
Anlaşılan, Jacobowsky'nin mahareti bu defa işe yaramadı.
This box is a product of Oriental ingenuity.
Bu kutu, Oriental Ingenuity'nin bir ürünü.
Ingenuity, courage, self-sacrifice.
Zeka, cesaret, özveri.
But ingenuity and hard work were our most valuable tools in our struggle to survive.
Ama hayatta kalma mücadelesinde en değerli araçlarımız... beceriklilik ve çalışkanlıktı.
- Ingenuity during difficulties courage, loyalty to a particular officer an officer with influence, who might use it.
- Zorluklar sırasında beceri cesaret, belli bir subaya sadakat nüfuzunu kullanabilecek bir subay.
This calls for a certain amount of ingenuity.
Şimdi biraz yaratıcı olmalıyız.
These paintings, surely, are full or our ingenuity, of our brotherly feelings which make life so beautiful and friendly, but... I am trembling to say it, like a comical character in Chekhov, or a boy talking about love for the first time with his father, in these paintings there are our errors, we should take them off these walls and put them in the depot,
tabii ki şu resimler ustalıkla resmedildi, kardeşlik duygularımızla, hayatı güzel ve samimi oluşturan duygularla, fakat, titreyerek onu söylüyorum, Çehov'un komik kahramanı gibi, yada bir delikanlı gibi, ilk deva babasıyla aşktan bahsettiğinde... şu resimlerde, hatalarımız var,
I've exercised every ingenuity of which a man is capable..... to keep at bay the advances of this precocious jezebel.
Bu erken gelişmiş ahlaksız kadının sırnaşmalarını kendimden uzak tutmak için bir erkeğin gücünün yettiği her hüneri denedim.
The ultimate example of American ingenuity and enterprise.
Amerikan dehasının ve girişimciliğinin en büyük örneği.
During a course of vital action in the Aures Mountains this regiment displayed remarkable ingenuity.
Avras Dağlarındaki hayati bir harekat sırasında... bu alay olağanüstü bir beceri sergilemiştir.
Yes. Hadley, we're up against an opposition of fiendish ingenuity.
Evet Hadley, biz şeytani zekanın tersiyle karşı karşıyayız.
The ingenuity of those scoundrels is really most distressing.
Şu dolandırıcıların becerileri de çok can sıkıcı.
The contest will be one of ingenuity against ingenuity, brute strength against brute strength.
Yarışmada yaratıcı marifetlerinizi ve gücünüzü göstereceksiniz.
And one must admire your ingenuity.
173 00 : 21 : 41,920 - - 00 : 21 : 44,478 Fakat ben makinanıza tenezzül etmem.
Perhaps they would have been if they'd had your ingenuity, doctor.
Belki senin gibi dahi olsalardı onlar da kullanırdı.
Your ingenuity in discovering the whereabouts of your companions is noteworthy.
Arkadaşlarınızın yerini tespitteki zekanız takdire değerdi.
The ingenuity of man — A little lower than the angels.
İnsan zekâsı... meleklerinkinden biraz daha aşağıda.
You don't have to remind me of your ingenuity, Dr Phibes.
Bana dehanı hatırlatmak zorunda değilsin Dr. Phibes.
A little French ingenuity.
Küçük bir Fransız ustalığı.
That's why so much of antiquity spent its time and ingenuity in devising tests for pure gold.
Bu yüzden sayısız antik malzeme kullanımıyla saflığını ölçtüler.
I've always admired your ingenuity.
Becerikliliğini hep takdir etmişimdir.
I hope this apple pie will in some small way say thank you for your ingenuity and courage in defeating that horrible Mongo.
Umarım bu elmalı turta, o korkunç Mongo'yu durdurmakta gösterdiğiniz... maharet ve cesaret için size teşekkür etmenin bir yolu olabilir.
And may I add that you are truly a living tribute to American ingenuity.
Ve şunu da ekleyebilir miyim, sen gerçekten Amerikan yaratıcılığının yaşayan bir gururusun.
- American ingenuity.
- Amerikan zekası.
The wealth and scientific ingenuity of our civilization was being squandered on a runaway arms raise.
Bu, büyük zorluklarla bilim sayesinde elde ettigimiz bilgilerin tehdit altinda olmasi anlamina geliyordu.
Are you not a greater analyst than the Googleplex Star Thinker in the 7th Galaxy of Light and Ingenuity?
Işık ve Hüner'in 7. Galaksisi'ndeki Googleplex Yıldız Düşünürü'nden daha iyi bir analist değil misin?
It's too hard for me but a man of your ingenuity...
Benim için çok zor ama senin gibi becerikli bir adam...
Damn it man, don't you have any american ingenuity.
Lanet herif, sende hiç Amerikan becerisi yok mu
I've tricked my way out of death and patted myself on the back for my ingenuity.
- Yolumu, ölümünkinden uzağa aldım ve geride durmayı marifet saydım.
Well, B.A... It's amazing... what a few motivated men can do in a very short time... with a few simple tools and a lot of ingenuity.
B.A birkaç yaratıcı adamın kısa süre içinde, sınırlı malzeme ve büyük marifet ile neler yapabileceğine inanamazsın.
Through the ingenuity of SPECTRE, the dummy warheads they carried were replaced with live nuclear warheads.
SPECTRE'nin marifeti ile, bu füzelerin taşıdıkları sahte savaş başlıkları gerçek nükleer savaş başlıkları ile değiştirildi.
How about a little Yankee ingenuity?
Amerikalı yaratıcılığına ne oldu?
With what? Know-how, ingenuity... dynamite wouldn't hurt.
Ustalık, maharet ve biraz da dinamit fena olmazdı hani.
Dudley had challenged Holmes to a test of ingenuity and perception.
Dudley, Holmes'u hüner ve sezgilerini teste tutmaya davet etmişti.
And if the lady's maid had been less abstemious and accepted your glass of port, your ingenuity might have fooled me as you have certainly fooled the police.
Eğer Lady'nin hizmetçisi perhiz yapan biri olmasaydı da sizin porto şarabı kadehini kabul etseydi, yeteneğinizle beni kandırmış olacaktınız. Tıpkı polisi kandırdığınız gibi.
- Ingenuity, man.
- Ustalık meselesi dostum.
I am sure your ingenuity will be equal to the task of explaining the boy's reappearance.
Oğlunuzun tekrar ortaya çıkmasını ustalıkla açıklayacağınıza eminim.
Ingenuity.
Yaratıcılık.
Men and women to whose imagination, ingenuity, energy and dedication... our country owes its industrial leadership in the world.
Hayal güçleri, hünerleri, enerjileri ve fedakârlıkları sayesinde ülkemiz dünyanın endüstri lideridir.
The ingenuity of Hercule Poirot shall defeat your enemies.
Hercule Poirot'un zekası, düşmanlarınızı yenecek.
I'd call it ingenuity.
Ben buna ustalık diyorum.
He scarcely ever set foot ashore and I was beginning to feel that this task was beyond even my ingenuity.
Karaya neredeyse hiç ayak basmıyordu...
" the theatrical ingenuity,
" teatral masumiyeti

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]