English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Inhaled

Inhaled translate Turkish

271 parallel translation
All night long she bent over the coat, never giving thought to the germs she had inhaled. "
Bütün gece, teneffüs edeceği mikropları kafasına bile takmadan palto ile uğraşmıştı.
When the carbon dioxide content of inhaled air is greater than 30 %, it will cause diminished respiration, fall of blood pressure, coma, loss of reflexes and anaesthesia.
Solunan havadaki karbon dioksit oranının... % 30'u aşması... nefes darlığı... düşük kan basıncı... koma... ve refleks ile... bilinç kaybına sebep olur.
When the carbon monoxide content of inhaled air exceeds 1.28 %, it will be followed by death within three minutes.
Solunan havadaki karbon monoksit oranı... % 1,28'i aştığında ise... bunu üç dakika içinde ölüm izler.
When the horses inhaled pepper, they started to sneeze and reared up.
Atlar, biberi soluduklarında hapşırmaya ve şaha kalkmaya başladılar.
Selected, loved, cherished, caressed a smoothness, inhaled a brief fragrance.
Seçtim, evlendim, mutlu oldum, hafif bir kokuyu içime çektim.
I assume it was inhaled.
Solunarak geçtiğini sanıyorum.
The organism is inhaled.
Organizma solunum yapıyor.
- You happy I inhaled all these toxins?
- Bütün bu zehirleri içime çektiğim için mutlu musun?
You must have inhaled at least 3 milligrams of Novocain.
En az 3 miligram Novocain alacaksınız.
In my opinion, the deceased fell or was pushed into a pool of water, some of which he inhaled.
Benim görüşüme göre, maktül bir su birikintisine düştü veya itildi, ve bir kısmını yuttu.
He never really inhaled it.
Burnuna çekmedi o zaman.
I accidentally inhaled some of the poisons...
Ciğerlerime biraz çektim.
'Harmful or fatal if swallowed, inhaled or absorbed through skin.'
"Yutulması, içe çekilmesi ya da deriye bulaşması durumunda zararlıdır."
You know, the kind of woman that looks like she inhaled another woman.
Sanki başka bir kadını yutmuş bir kadın gibi gözüküyor.
And inhaled its perfume.
Ve parfümünü kokladım.
By the way, Marcie, I inhaled a great quantity of poison.
Bu arada Marcie çok miktarda zehir teneffüs ettim.
I inhaled deeply, silently, to immerse myself in her smell.
Derinden ve sessizce içime çekip kendimi onun kokusuna kaptırırdım.
High quality, high content. He inhaled it.
Adam kullanmış.
Clark, honey, you just inhaled that.
Clark, tatlım, onu nerdeyse yuttun.
I heard you really inhaled that thing.
Dondurmayı yalayıp yutmuşsun.
Perhaps an inhaled foreign body.
Belki yabancı bir madde.
According to police, the rats contain a mind-altering drug which causes extreme, but temporary... -... behavioral changes when inhaled. - Oh, no, Mr. Schott.
Polise göre, fareler akıl karıştırıcı bir ilaç içeriyor ve buna maruz kalındığında son derece büyük ama geçici davranış değişikliklerine yol açıyor.
He inhaled a lot of smoke.
Çok fazla duman yuttu.
Maybe they inhaled more gas, or there may be something about Trill physiology.
Ya daha fazla gaz soluduklarından ya da Trill fizyolojisindeki bir şey yüzünden. Emin değilim
The paralysing action occurred when the gas was inhaled, and since Odo doesn't have a respiratory system, he wasn't affected at all.
Felç durumu gaz solunduğu için oluşmuş ve Odo'nun solunum sistemi olmadığından hiç etkilenmemiş.
If it was an airborne microbe, any of us could have inhaled a spore.
Eğer havada uçuşan bir mikropsa, hepimiz sporları teneffüs etmiş olabiliriz.
Unless these spores are ingested or inhaled... by the host organism immediately upon their release, they become harmless... effectively dead.
Sporlar, konakçı canlı tarafından yenilmedikçe ya da teneffüs edilmedikçe serbest kalır kalmaz zararsız bir hale geliyorlar ölüyorlar.
I inhaled my favorite whistle this morning.
Bu sabah en sevdiğim düdüğümü yuttum.
I inhaled, but then I was coughing and I was hacking away for ten minutes.
İçime çektim ve öksürmeye başladım ve sonraki on dakika öksürmekle geçti.
Yes, we shall try several dissolved in boiling water and inhaled.
Evet, erimeyenleri kaynar suya atıp teneffüs etmeyi deneriz.
Much less the fact that when these three fragrances are combined they produce a gaseous mixture that can trigger a fatal heart attack when inhaled.
Sevmeyeceği bir yana, üç koku birleştirilirse solunduğunda kalp krizine yol açabilecek bir karışım oluşturuyor.
Meeks held his breath for as long as he could, then he inhaled and nothing happened.
Önce Meeks tutabildiği kadar nefesini tuttu. Sonra içine çekmek zorunda kaldı ve hiçbir şey olmadı.
You inhaled a lot of sea water.
Çok deniz suyu yutmuşsun.
She inhaled some morph gas during the raid.
Biraz morfin gazına maruz kalmış.
I was wiping my nose on my cuff when I had to sneeze and I inhaled the button.
Gömleğimin koluna burnumu silerken hapşırmam geldi... ... ve düğmeyi içime çektim.
Babies can respond to inhaled nitric oxide and it can improve their oxygenation.
Bebekler nitrik oksit solumaya tepki verebilirler... ... ve oksijen tüketimlerini arttırabilir bu.
Jeff Whitcher, 38-year-old magician, inhaled flash powder.
Jeff Whitcher. 38 yaşında sihirbaz. Barut yutmuş.
It's a biological compound that, once inhaled,..... infects all body tissue, including your brain.
Biyolojik bir karışım, bir kez solunduğunda,..... vücuttaki tüm dokuları etkiler, beyin dahil.
- If... if we inhaled it...
Eğer havaya karıştıysa.
And now, ladies and gentlemen I'm going to show you The greatest thing you guys have ever inhaled
Ve şimdi, Baylar ve Bayanlar, bugüne kadar görmüş olduğunuz en büyük olayı sunuyorum.
So, you're saying she never inhaled the halothane?
Böylece kadın asla "halothane" almamış diyebilir miyiz?
No fibres were inhaled.
Ciğerlerinden halı ipliği çıkmadı.
We inhaled it.
Onu soluduk.
I'm thinking he inhaled them.
Bence solunum yoluyla bulaştı.
I never inhaled, sir.
Hiç içime çekmedim, efendim.
I thought he inhaled it.
- Hani eroini solumuştu? - Hem solumuş, hem yutmuş.
- Inhaled and ingested. - He ate it?
- Yemiş mi yani?
¶ The summer had inhaled and held its breath too long ¶ and while I was gone, I met you.
"Yaz nesefesini çok fazla tuttu" Ve oraya giderken, sana rastladım.
Fire Department said you inhaled toxic chemicals.
İtfaiye toksik kimyasal madde soluduğunuzu söyledi.
I inhaled.
Derin nefes aldım.
Eden inhaled some smoke.
- Evet

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]