English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Innermost

Innermost translate Turkish

189 parallel translation
The holy man's tomb is in the innermost of the two patios behind a grill through which the pilgrim can offer his prayers or request a spiritual favor.
Bu kutsal zatın türbesi iki avlunun en iç kısmındadır. Hacılar bir kafesin ardından dua veya manevi isteklerde bulunurlar.
I want to be clean, not only in my conduct, but in my innermost thoughts and desires.
Temiz olmak istiyorum, sadece davranışlarımda değil, aynı zamanda içimdeki düşünceler ve arzularda da.
Only you can know my innermost feelings of apprehensibility
# En derindeki korkularımı bir bilebilsen # # Gökyüzündeki Ay'sın #
Yet now my innermost soul is shaken by gnawing doubt.
Ama şimdi ruhum, iç kemiren bir şüpheyle çalkalanıyor.
But in my innermost soul I felt my death had been decided.
Ama, ruhumun derinliklerinde birisinin, benim ölmemi istediğini hissettim.
You can see into the secret recesses of his innermost soul
Onun kalbinin ücra yerlerini görebiliyorsun.
Deep in my innermost heart, I loathe the little monsters.
Kalbimin derinliklerinde o küçük canavarlardan nefret ediyorum.
She sees, she knows, she tells you all the innermost secrets of your past... your present and your future.
Geçmişinizin, şimdiki halinizin ve geleceğinizin en derindeki sırlarını görüyor biliyor ve size söylüyor.
Because as a psychiatrist I must know your innermost mental processes.
İşim gereği içinizdeki zihinsel süreçleri bilmem gerekiyor.
All his actions strive to satisfy their innermost needs.
Onun tüm yaptıklarının insanların isteklerini tatmin etme amaçlı olduğunu...
Her innermost thoughts, as revealed to your own correspondent, in a private, personal, exclusive interview.
En gizli düşünceleri, senin muhabirine aktarıldığı haliyle, özel, kişisel ve gerçekleşen tek röportajda.
They went up the hill to fight it out because each insisted... the other had hurt his innermost feelings.
Sonra dövüşmek için tepeye çıktılar çünkü her biri diğerinin kendi duygularını incittiği konusunda ısrar etti.
Overcoming innumerable difficulties, he has found the way to the innermost recesses of nature, penetrated into living cells and the structure of atoms.
Sayısız zorlukların üstesinden geldi, o doğanın içerlerinde yolunu buldu, canlı hücrelerin iç yüzünü anladı, ve atomun yapısını çözdü.
For those of you who insist on violence, I can only refer you to your daily paper or your innermost thoughts.
Şidet konusunda ısrarcı olanlarınız için, size günlük gazetenize ve derininizdeki düşüncelerinize bakmanızı öneririm.
Describe to the court your innermost feelings when Bert Cates said to you : "God did not create man. Man created God."
Bert Cates sana "Tanrı insanı yaratmadı, insan Tanrıyı yarattı" dediğinde neler hissettiğini anlat mahkemeye.
In their innermost hearts, they must still be in love with each other.
Söylemeseler de, kalplerinde onlar hala birbirlerine aşıklar.
Can you control your innermost thoughts?
En derin düşüncelerini her an denetleyebilir misin?
Your innermost thoughts.
En derin düşüncelerinizi.
I merely wanted you to perceive my innermost mind
Sadece zihnimden geçenleri senin algılamanı istedim.
The one for whom that little red lamp burns has seen into your innermost heart and mine a long time ago.
Orada yanan şu küçük kırmızı lamba, kalbinde yanan ateştir sadece. Ve benimki uzun zaman önce öldü.
Imagine, those heads without bodies that tell us their thoughts and their innermost feelings.
Hayal edin, vücutsuz başları en derin duygu ve düşüncelerini bizimle paylaşıyorlar.
how differently they behaved and expressed their innermost feelings.
öğrencilerin nasıl beklediklerini görüntülemek istiyoruz.
My cherished nephew, tell me your innermost desire.
Benim aziz yeğenim, içindeki arzuyu bana söyle!
The two innermost planets of this system appear intact.
Bu sistemin en önemli iki gezegeni hâlâ yok olmamış.
Maybe I must probe the depths of this difference you have revealed... which is the innermost anguish of my being
Beni ben yapan kederli varlığımın, senin sayende keşfettiğim gizlerinde, karanlıklarda kaybolacağım.
We both explored the innermost secrets of our bodies.
Bedenlerimizin en derin sırlarını keşfettik beraber.
"There's a woman I'd trust with my most innermost secrets."
"En gizli sırlarımı emanet edebileceğim bir kadın."
A kind of natural modesty has developed that prevents us both from baring our innermost feelings.
Bir çeşit doğal ılımlılık geliştirmiş oluyoruz böylece içimizdeki hislerimizi hapsetmek kolaylaşıyor.
The sea assaulted the shore, as if it was reflecting Yuki's innermost feelings.
Deniz, sahili kuşatmıştı, aynı Yuki'nin içindeki duygular gibi.
That a spy, who has penetrated the innermost secrets of the British government, along with a spectacularly successful jewel thief, should break out of a high security prison in broad daylight, bespeaks an inconceivable Iaxity on the part of those whose responsibilities cover these areas.
İngiliz hükümetinin en gizli sırlarını öğrenmiş bir casusla olağanüstü başarılı bir mücevher hırsızının yüksek güvenlikli bir hapishaneden güpegündüz kaçmış olmaları, bu konudan sorumlu insanların akıl almaz ihmalkârlıklarını gösteriyor.
And not merely the event of jealousy but its psychology and innermost quiver,
Ayrıca sadece kıskançlık olayını değil onun psikolojisini ve derinlerde yarattığı titremenin tasvirini de.
Like no other Norwegian painter, Munch aims at making our innermost tremble.
Başka hiçbir Norveçli ressam gibi değildi Munch en içteki ürpertimizin varlığını gösterdi.
Thy body shall putrefy unto its innermost recesses and shall give off a noisome stench.
Vücudunuzun içinde çürümedik yer kalmaz, ve etrafa dayanılmaz bir koku yayar.
Keep watch over the innermost recesses of his heart.
Kalbinin derinliklerindekilere dikkat et.
Yes, but just when you think you're totally out of control you suddenly astound us by making us face our innermost frustrations.
Evet, ama tam tümüyle kontrolden çıktığınızı sandığınızda bile bizleri en gizli, saklı yılgınlıklarımızla yüzleştirerek şaşkına çeviriyorsunuz. - Çok doğru. Fark etmenize sevindim.
People don't like to speak about their innermost feelings.
İnsanlar çok derindeki duyguları hakkında konuşmak istemezler.
Your innermost wishes will be made real here.
En derindeki dilekleriniz burada gerçeğe dönüşecek.
Or maybe, my innermost won't let me do it?
Veya belki benim en içerdeki'm bunu yapmama izin vermeyecek?
Because he realized that notjust any wish comes true here, but only your innermost wish.
Çünkü burada hiçbir dileğin gerçekleşmediğini fark etti. Yalnızca senin en derindeki dileğinin gerçekleştiğini...
Io, the innermost of the four Europa and moving away from Jupiter Ganymede and the outermost big moon Callisto.
İo, en içteki uydu Europa uydusu ve Jüpiter'den uzaklaştıkça Ganymede uydusu ve en dıştaki büyük Callisto uydusu.
In his innermost heart, there are two he loves.
Eva ile dans etse de ta derinden iki kişiyi seviyor.
It is you who must give us our supernatural shivers, or better yet, our innermost diversions.
Bize doğaüstü heyecanları yaşatacak olan sizlersiniz,.. ... ya da en güzeli, içimizdeki en derinden sapmaları.
The godhead in our innermost depths...
En derin içselliklerimizdeki tanrısallık, Bu dünyanın şiddetini yalanlamamız için mi?
With this appearance, searching my innermost would I find the same emotions, the same fantasies?
Bu görünüşle, benliğimi ararken aynı hisleri, aynı fantazileri mi bulacağım?
In my breasts, my stomach, in my innermost.
Göğüslerimde, karnımda, içimde.
That is my conviction, my innermost conviction, but I never follow it.
Benim inancım,... en derindeki inancım. Ama onu hiç dinlemem.
And that by use of these documents... my agents traveled freely throughout Airstrip One... encouraging insurrection and organizing a massive counterplot... to destroy the innermost faction of the Oceanian leadership.
Ve ajanlarım bu dökümanları kullanarak havaalanı 1 boyunca serbestçe dolaştılar. Okyanusya liderliğinde, en içteki nifakı yok etmek için isyanı cesaretlendirerek, yoğun bir karşı entrika düzenlediler.
I'm privy to your most innermost thoughts.
En gizli düşüncelerinizi ortaya çıkarıyorum.
However, my innermost self belongs more to fieldmice than comrades.
Halbuki bu içimdeki öz, yoldaşlara değil, tarla farelerine aittir.
Everybody is telling you their innermost secrets.
Herkes sana en gizli sırlarını anlatıyor.
You've captured my innermost soul.
- Ruhumun derinliklerini yakaladın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]