English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Insightful

Insightful translate Turkish

269 parallel translation
How insightful.
Ne kadar anlayışlı.
The next step was attaining insightful function and the ability to restructure.
Bir sonraki adım, güçlü algılamaya ve yeniden yapılanma yeteneğine erişmekti.
I think what our insightful young friend is saying is that we welcome the inevitable seasons of nature but we're upset by the seasons of our economy.
Sanirim genç arkadasimiz sunu söylemek ¡ st ¡ yor : Doganin mevs ¡ mler ¡ n ¡... ¡ ster ¡ stemez kabullen ¡ yoruz... ama ekonom ¡ m ¡ z ¡ n mevs ¡ mler ¡ canimizi sikiyor.
- You don't find this insightful?
- Burasını anlamlı bulmuyor musun?
- Worse than not insightful.
- Anlamını bir yana bırak, berbat.
Very insightful.
Çok sezgili.
Thank you, Kevin, for your insightful self-righteous indignation.
Teşekkür ederim Kevin, anlayışlı, üstün öfken için.
You're an insightful man, Mr. Crumb.
Anlayışlı bir adamsınız.
And was your analysis just as... insightful?
Ve sizin analizlerinizde aynen... böyle mi?
Your notes were very insightful.
Notların çok anlayışlıydı.
And you didn't have to be funny, intelligent, or insightful.
Esprili akilli ya da anlayisli olmam da gerekmiyordu.
Like all the women you have in class, who are so talented and insightful.
Mesela sınıftaki o yetenekli ve akıllı kadınlardan.
Maybe your students think it's insightful, but it means nothing.
Öğrencilerin bunu zekice bulabilir ama hiçbir anlamı yok.
Well, it's brilliant.! Insightful.
Şey, bu muhteşem, öngörülü, ve tam isabet.
Insightful. She's even brilliant at times.
Hatta zaman zaman dâhidir.
Barney, that is so insightful.
Barney, bu çok mantıklı.
You have to be able to size up your patients quickly and dispense advice in an entertaining and insightful manner.
Hastalarını değerlendirip onlara eğlenceli ve anlayışlı bir şekilde tavsiyede bulunmalısın.
Insightful.
Detaylı.
Naive, but insightful.
Toyca, ama detaylı.
Instead, she heard it from a glib, albeit insightful, radio pundit.
Bunun yerine o, laf cambazı da olsa bilgili bir radyo alimiyle konuştu.
'Thank you for your insightful comments.
Anlayışlı yorumunuz için teşekkür ederim Dr. Crane.
- Insightful, isn't she?
- İçgörülü, değil mi?
They want to see you read an unpublished work and give insightful criticism.
Yayımlanmamış bir çalışmayı okumanı ve eleştirmeni istiyorlar.
I appreciate your insightful commentary on Bajoran cuisine.
Bajor mutfağı hakkındaki öğretici yorumunuzu takdir ediyorum.
Your books, they're so... insightful.
Kitaplarınız, öylesine içgörülü ki.
That's um, that's very insightful.
Bu, bu çok mantıklı.
That's incredibly insightful.
İnanılmaz bir kavrayış bu.
I took a Criminology course at college. Very insightful.
Kolejde kriminoloji kursu aldım.
His analysis of recent Federation history is both insightful and disturbing.
Federasyon tarihi ile ilgili hem anlaşılır hem de rahatsız edici.
You are as insightful a woman as you are intriguing.
Zeki olduğun kadar da kurnaz bir kadınsın.
You don't seem particularly insightful to me.
Bana karşı pek anlayışlı değilmişsin gibi gözüküyorsun.
That was a very insightful programme... on which it was made abundantly clear that I'm an innocent man.
Current Edition'u falan. Çok anlayışlı bir programdır ve masum olduğumu gayet açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Over the past nine years, I've come to rely on his insightful and unfailingly logical advice.
Geçen dokuz seneden sonra, onun anlayışlı ve daima mantıklı tavsiyelerine, inanmaya başladım.
There's a very insightful Nightline on.
Nightline'da özel dosya varmış.
It was very insightful.
Çok şey anladım.
Let's hope your instincts about the creature are equally insightful.
Yaratıkla ilgili sezgilerinde umarım aynı derecede başarılı olur.
- I admire you. You're very insightful.
- İnsanlara yaklaşımına hayranım, çok anlayışlısın.
That's really insightful.
Bu çok derin bir düşünce.
It was not only thoughtful, but insightful on your part.
Bu yaptığın sadece düşünceli değil aynı zamanda kibar bir davranıştı.
Oh, insightful, was it?
- Akıl doluydu değil mi?
These questions are so insightful.
Bu sorular çok anlaşılır.
I knew her to be insightful, kind and...
Onun anlayışlı, sevecen ve kırmızı kovboy çizmelerine tutkuyla bağlı biri olduğunu biliyordum.
More insightful than I would've thought.
Düşündüğümden daha anlaşılır.
It's insightful, actually. It's just- -
Gerçekten, anlayışlıdır, Sadece...
How did you get so insightful?
Ne zamandır bu kadar anlayışlısın?
Because Lya is a fair and insightful person who will vote our way.
Çünkü Lya bize oy verecek dürüst ve anlayışlı biri.
Talkative, coherent, even insightful.
Konuşkan, mantıklı, hatta anlayışlı.
This is one of Willie's insightful movie reviewers.
Willie'nin güvenilir film eleştirmenlerinden biri.
We haven't come to an agreement yet, but I can say, that he's one of the most insightful and... observant men I've ever known.
Henüz bir anlaşma yapmadık ama onun, tanıdığım en anlayışlı ve gözlemci insan olduğunu söyleyebilirim.
I'm observant, I'm insightful but I still don't have a deal yet.
- Gözlemci, anlayışlı... - Ama henüz bir anlaşma yapamadım.
The highly principal, fair minded, deeply insightful media?
Prensipleri olan, geniş açılı, adil basın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]