English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Investigated

Investigated translate Turkish

1,159 parallel translation
I would have investigated further, but there were too many.
Daha ayrıntılı incelerdim ama çok fazlalardı.
He's said to be feuding with his beleaguered coach who's being investigated for hitting Jack Rose earlier this week at practice.
Koç'la takıştığı söyleniyor. Koç hakkında bu hafta idmanlarda Jack Rose'a vurduğu iddiasıyla soruşturma açıldı.
We investigated a robbery this morning... involving the victim.
Bu sabah soygunu araştırdık... kurbanı da.
He's been investigated 5 times for police brutality.
Polis barbarlığından beş kez tutuklanmış.
As opposed to all the other murders you've investigated?
Gördüğün diğer cinayetlerden farklı mı?
I investigated Dr Fuji.
Dr. Fuji'yi soruşturdum.
I suppose I should talk to whoever investigated the murders nine years ago.
Sanırım dokuz yıl önce bu cinayetleri araştıran kişiyle konuşsam iyi olur.
It was you that investigated that man who got his throat cut.
Şu kendi boğazını kesen adamı da siz soruşturmuştunuz, değil mi?
He was investigated and never charged.
Soruşturma yapılmış ama suçlanmamış.
So, I investigated a little further and... I haven't been monitoring his perceptions.
Birkaç veri daha inceledim ve... Ben onun algılarını izlemiyorum.
Well, if that's true... if Daryl Mootz is controlling the weather for profit. Then that is a crime and that should be investigated.
Bu doğruysa, Daryl Mootz, çıkarları için havayı kontrol ediyorsa bu bir suçtur ve araştırılması gerekir.
Only a few were investigated according to Harkonnen documents.
Harkonnen dokümanlarına göre sadece birkaçı incelenmiş.
Only a few were investigated according to Harkonnen documents. Cost to profit too high apparently.
Baron güney bölgelerinde yerleşim olmadığı konusunda ısrarlı.
We believe this disqualifies you from hearing this case, and we, therefore, move for a temporary suspension until it's investigated.
Bu durum sizin bu davaya bakmanızı engelliyor ve... biz geçici bir süre davanın askıya alınmasını talep ediyoruz.
Intelligence investigated his life... private and professional.
İstihbarat özel ve mesleki yaşantısını araştırdı.
In order to gather information... the undersigned investigated products... with alleged aphrodisiac properties... to personally verify... over a four-day period, in what way... these products could enhance the problem... of the troops.
Aşağıda imzası bulunan bilgi toplamak amacıyla adı geçen afrodizyak ürünlerini bizzat tasdik etmek üzere bu ürünlerin birliklerin sorunlarını nasıl çözeceği hakkında 4 günlük bir sürenin üzerinde araştırma yapmıştır.
Right now he is being investigated by the Royal Canadian Mounted Police on charges of defrauding his former Montreal associates of several hundred thousand dollars.
Şu anda Kanada Kraliyet Polisi tarafından eski Montreal ortaklarını birkaç yüz bin dolar dolandırmak iddiasıyla soruşturuluyor.
I didn't sell insurance, I investigated it.
- Müşteri soruşturmacısıydım.
This morning, I investigated a murder committed by Fai. 9 members of a rich family were cruelly robbed and killed.
Bu sabah, Katil Fai hakkında bir tahkikat yaptım 9 Kişilik bir aile soyulmuş ve zalimce katledilmiş.
After the deaths the police investigated, and left everything inside the house.
Ölümlerden sonra, polis araştırma yaptı, ve eşyaları olduğu gibi bıraktılar.
His disappearance was investigated, but not with much enthusiasm.
Kayboluşunu araştırdım ama fazla umut verici şey bulamadım.
We investigated, but we couldn't find sufficient evidence to pursue a case.
Araştırdık ama dava açacak kadar kanıt bulamadık.
We'll talk to the detectives who first investigated. - OK with you?
İlk başta bu davaya bakan dedektiflerle konuşmalıyız.
We investigated the lead you gave us.
Bize verdigin ismi arastirdik.
Members of the committee... in 1972, the special unit of the FBI investigated a murder.
Sayın komite üyeleri... 1972'de, FBI özel birim bir cinayeti araştırıyordu.
A child prodigy, pint-sized chess champion who Mulder and Scully first investigated in 1997 after a failed attempt on the boy's life.
Dahi bir çocuk. Minik bir satranç şampiyonu. Mulder ve Scully onu ilk kez 1997'de hayatına kasteden birini yakalamaya çalışırken araştırdı.
Before long Madam Blavatsky attracted the attention of Colonel Henry Olcott, a former member of the committee that had investigated President Lincoln`s assassination.
Çok zaman öncesinde ise Madam Blavatsky, Başkan Lincoln suikastını incelemiş olan komitenin... eski bir üyesi olan... Albay Henry Olcott'un ilgisini çekmişti.
I mean, I'm being investigated for a murder, and all I can think about is her.
Yani, Ben bir cinayet için sorgulanıyordum, ve ve sadece onu düşünüyordum.
They're being investigated by the justice department for Christ's sake.
Allah aşkına, Adalet bakanlığı tarafından soruşturuluyorlar
I got his address from a crooked car dealer we investigated.
Adresi, araştırdığımız sahtekar bir araba satıcısından aldık.
We investigated the place, it's out of order!
Bitti!
Outside of that, the man's been investigated three times. He's been exonerated three times.
Adam üç kez soruşturuldu ve temize çıktı.
I investigated...
... 30 yıl BBC ekibinin bir üyesi olarak, iki yıl boyunca...
... because otherwise we might be investigated by the FBI.
... cünkü aksi taktirde FBl
Therefore, they investigated.
Dur bakayım bir şeyi var mı.
We have investigated, and able to conclude it anyway theoretically continues to.
Konumuzu derinlemesine araştırdık ve bir sonuca vardık. Kesin olmayan ama doğru bir sonuca.
I think she'd want it investigated.
Olayı araştırdığımı bilmiyordu. Ona neden söylemedin? Ben olsam araştırılmasını isterdim.
I know that your husband worked for the FBI and he investigated CIA agents suspected of spying for Russia.
Kocanızın FBI için çalıştığını biliyorum. Görevi Rusya'ya casusluk yaptığından şüphelenilen CIA ajanlarını araştırmaktı.
My dad was one of the agents that your husband investigated. I know that much.
Babamın, araştırdığı ajanlardan biri olduğunu biliyorum.
The cause of the accident is being investigated.
Kazanın sebebi araştırılıyor.
He knew I was being investigated.
Beni soruşturduklarını biliyordu.
Evan Ramsey was investigated for child abuse against Megan seven years ago, but the case worker found no evidence to support the charge.
Evan Ramsey, yedi yıl önce Megan'ın iddiasıyla çocuk tacizinde soruşturmaya alınmış ama iddiayı destekleyecek kanıt bulunmamış.
His death is being investigated as a possible homicide.
Ölümü olası bir cinayet olarak araştırılıyor.
Mulder and Scully investigated a case once in Florida. It involved subterranean men who took people underground.
Mulder'la Scully bir keresinde Florida'da insanları toprak altına çeken tuhaf insanlarla karşılaşmıştı.
Look, Monica, the only reason we were called in on this thing is you've investigated hundreds of these kinds of cases.
Monica, seni buraya bu tarz davalarda oldukça tecrüben olduğu için çağırdım.
Three shots were fired in a house where Mulder investigated a case last May.
Mulder'ın geçen mayısta soruşturma için gittiği bir evde üç el ateş edilmiş.
Five years ago you and Agent Scully investigated a World War II plane, salvaged from the bottom of the Pacific Ocean.
Beş yıl önce Ajan Scully'le birlikte Büyük Okyanus'un dibinden çıkarılan bir 2.
We found the vehicle being investigated.
Aracı araştırılması için dosyalayacağız.
Our enemy destroyed their own factory and took the designer's life because they were afraid that the physical evidence might be investigated.
Düşmanlarımız bulunmaktan çok korktuğu için fabrikalarından vaz geçtiler. Çipi yapan tasarımcıları bile öldürdüler.
I was investigated, almost arrested.
Beni neredeyse tutuklayacaklardı.
We investigated ourselves.
Kendimiz araştırdık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]