Isn't it exciting translate Turkish
246 parallel translation
Isn't it exciting?
Ne kadar heyecanlı?
But isn't it exciting?
Ama çok heyecan verici değil mi?
- Exciting, isn't it?
- Heyecan verici, değil mi?
Oh, isn't it exciting, Pinkie?
Ne kadar heyecanlı değil mi, Pinkie?
- I've got you and the parasol and Hannibal... and boxes and hats and - Will, isn't it exciting?
Will, ne kadar heyecanlı değil mi?
It's jolly exciting, isn't it?
Çok heyecan verici, değil mi?
Ted, isn't it exciting?
Ted, ne kadar heyecan verici değil mi?
- Gee, Mr. Kolenkhov, isn't it exciting?
- Ne heyecanlı, değil mi Bay Kolenkhov?
It's very exciting, isn't it?
Çok heyecan verici, değil mi?
Isn't it exciting, Scarlett?
Heyecan verici, öyle değil mi Scarlett?
It's exciting, isn't it?
Heyecan verici, değil mi?
Exciting, isn't it?
İlginç, değil mi?
Isn't it exciting?
Heyecan verici değil mi?
This is exciting, your mother coming back, isn't it?
Annenin geri dönmesi heyecan verici, değil mi?
Isn't it exciting, Baines?
Heyecanlı, değil mi Baines?
Isn't it exciting? Where's the Captain?
Heyecanlı değil mi?
Isn't it exciting?
Heyecanlı, değil mi?
- Isn't it exciting?
- Çok heyecanlı değil mi?
It isn't 21, but... it can be exciting.
21 değil, ama orası heyecan verici olabilir...
- Isn't it exciting?
- Ne heyecan verici, değil mi?
Life isn't meant to be dreary, it's meant to be exciting.
Hayat iç karartıcı değil, heyecanlı olmalı.
Isn't it exciting?
Heyecanlanmışsındır.
Isn't it exciting?
Öyle değil mi?
However, Hirayama, it is so exciting, is isn't?
Şaka bir yana, senin adına gerçekten mutluyum, Hirayama.
Isn't it exciting? .
Heyecan verici değil mi?
It's exciting, isn't it?
Çok heyecanlı, değil mi?
Rather exciting, isn't it?
Oldukça heyecan verici, değil mi?
Exciting, isn't it?
Heyecan verici, değil mi?
Isn't it exciting, Augustin? Kindof.
Heyecan verici, değil mi Augustin?
Is all kind of exciting, isn't it?
Çok heyecanlı, değil mi?
Isn't it exciting, my dear?
Eğlenceli değil mi, hayatım?
I suppose in a way that's what makes it exciting, isn't it?
Sanırım bir şekilde heyecanlandırıyor, değil mi?
Chartered accountancy is rather exciting, isn't it?
Muhasebecilik heyecan vermiyor mu?
Isn't it exciting, Nigel?
Heyecanlı, değil mi?
It's quite exciting, isn't it?
İIginç bir macera, değil mi?
Isn't it exciting?
Heyecanlı değil mi?
Isn't it exciting?
- Harika! Biliyor musun...
- Exciting, isn't it?
Heyecan verici, değil mi?
Isn't it exciting?
heyecanlı değil mi?
- Exciting, isn't it?
Heyecan verici değil mi?
Petty crime isn't as exciting as what you're used to, but it'll keep you busy.
Burada suçlar heyecan verici olmayabilir ama seni meşgul eder.
It's pretty exciting, isn't it, Rusty?
Çok heyecan verici, değil mi Rusty?
Charlie, isn't it exciting getting away from New York... and the constant threat of violence?
Charlie, New York'tan ve sürekli şiddet tehdidinden... uzaklaşmak ne hoş, değil mi?
It's kind of exciting, Isn't it?
Biraz heyecan verici, değil mi?
As long as it isn't too exciting.
Fazla heyecan verici değilse olur.
Rose, it's just so cosmopolitan. Isn't it exciting'?
Ah, Rose, bu öyle kozmopolitan ki!
IT'S EXCITING, ISN'T IT?
Heyecan verici değil mi?
- Isn't it exciting? - Yes.
- Heyecan verici değil mi?
Frannie, isn't it exciting!
Frannie, ne heyecanlı, öyle değil mi?
Sort of exciting, isn't it?
Heyecan verici, değil mi?
This is very exciting. - Isn't it?
- Çok heyecanlı.
isn't it 16586
isn't it lovely 28
isn't it romantic 18
isn't it cute 23
isn't it obvious 217
isn't it beautiful 126
isn't it great 166
isn't it awesome 28
isn't it funny 28
isn't it awful 20
isn't it lovely 28
isn't it romantic 18
isn't it cute 23
isn't it obvious 217
isn't it beautiful 126
isn't it great 166
isn't it awesome 28
isn't it funny 28
isn't it awful 20