English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's about damn time

It's about damn time translate Turkish

65 parallel translation
It's about God damn time, Tonto.
Zamanı gelmişti, Tonto!
- It's about damn time.
- Zaman geldi sayılır.
- Peter, it's about damn time!
- Peter, nihayet gelebildin!
Let's just say it's been a long time since anybody gave a damn about my future, including me.
Bir şey söylememe izin ver, uzun zamandır, geleceğim konusunda ben dahil hiç kimse bu kadar rezil etmemişti.
It's about damn time!
Zamanı gelmişti!
It's about damn time.
Zamanı gelmişti zaten.
Well, it's about damn time.
Neredeyse lanet zamanına yakın.
It's about damn time.
Zamanı gelmişti.
It's about damn time.
Şu an "kahretsin" zamanı.
- It's about damn time.
- Tam lanet olası zamanında.
It's about damn time.
Zamanı geldi.
Get outta here! It's about damn time. Been waiting to see this...
hem de böyle lanet bir zamanda... bunu görmeyi bekliyordum.
It's about damn time somebody listen to their radio out here.
Kahrolası telsizle yardım istemiştim. - İçine sıçtın Snyder.
We are? Well, it's about damn time!
Tamam, zamanı gelmişti!
Well, it's about damn time.
İşte tam zamanıydı.
Whether you like it or not, you are my daughter, which makes you a whitelighter, and it's about damn time you accepted that.
O zaman bu kabul ilgilidir. Cehennem öyle.
Well, it's about damn time.
Tam zamanında.
It's about damn time.
En kötü zamanlar...
And it's about damn time.
Bunun vakti gelmişti artık.
Well it's about damn time!
O zaman çok berbat bir zaman!
It's about damn time you called me back.
Kötü bir zaman, beni daha sonra arasaydın ya.
it's about damn time, too.
Zamanı da gelmişti.
It's about damn time.
Zamanı çoktan gelmişti bile.
Well, it's about damn time.
Böyle bir zamanda mı?
Well, it's about damn time.
Şimdi gitme zamanı.
It's about damn time.
Sonunda çıktınız.
Well it's about god damn time.
Tam zamanında.
It's about god damn time.
Zamanı gelmişti.
It's about damn time.
Nihayet!
It's about damn time.
Vakti gelmişti.
But off the record, it's about damn time.
Ama bilginiz olsun, zamanı gelmişti.
It's about damn time.
Zaman dolmak üzere.
It's about damn time.
Tam zamanında oldu bu iş.
If you know something about it, now would be a pretty damn good time to tell me.
Bir şey biliyorsan şimdi söylemenin tam sırası.
Well, it's about damn time.
E nihayet.
Well, it's about damn time.
- Şu tavşan deliğine düşmeden önce...
it's about damn time.
Ne kötü bir gün.
Oh, it's about damn time.
Tam da zamanı.
- Well, it's about damn time.
- Vay. Tam zamanında.
It's about damn time.
Tam zamanında.
Well, it's about damn time!
Tam da zamanında!
It's about damn time.
- Artık vakti gelmişti.
It's about damn time we talked about Barry.
Barry'i konuşma zamanı geldi.
Damn straight. It's about frickin'time he taught us how to do that.
O yaptığı şeyi her an bize de öğretebilir demek ki.
It's about damn time.
TERI : Kahrolası zamanla alakalı.
- It's about damn time.
- Zamanı gelmişti!
It's about damn time she started taking advice from a nigger that don't wear no stage makeup!
Yüzünde sahne makyajı olmayan bir zenciden tavsiye almasının zamanı geldi artık!
It's about damn time.
Lanet zaman.
But it's about damn time.
Ama artık lanet olası zamanı geldi.
"It's about damn time."
Lanet olası vakit geldi.
It's about damn time.
Zamanlamanız berbat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]