It's fine with me translate Turkish
206 parallel translation
It's fine with me, if it's fine with him.
Onun için sorun değilse benim için de değil.
- It's fine with me.
- Bence sorun yok.
Fine with me, it's your problem anyway.
Benim için tamam, bu senin problemin.
It's fine with me.
Benim için fark etmez.
You're a fine sea dog, captain, but it seems to me that the Battledore could well do with a woman's hand at the helm.
Siz iyi bir denizcisiniz Kaptan ama dümende bir kadın elinin olması Battledore'a yarayabilir.
If that's all, it's fine with me.
Eğer hepsi buysa, benim için sorun yok.
If that's the way you want it, then it's fine with me!
Madem öyle istiyorsun, bana göre hava hoş!
If that's the way she wants it, it's fine with me.
İstediği buysa, benim için sorun yok.
It's fine with me.
Benim için sorun değil.
- It's fine with me.
- Benim için sorun yok.
And I figured, it's his life, and if that's who he loves, then that's fine with me.
Ama bu onun hayatıydı ve o kızı seviyorsa buna karışmazdım.
If we're not too long, it's fine with me.
Eğer çok vakit almayacaksa, bana uyar.
Believe me, I know that it's unfair and sexist, but, frankly, anything that gets him out of the house nights is fine with me.
İnanın bana, biliyorum haksız ve seksist bir şey ama açıkçası geceleri onu evden uzak tutan herhangi bir şey bana uyar.
Well, it's fine with me.
- Pekala, benim için uygun.
If it makes you happy, it's fine with me.
eğer bu seni mutlu edecekse benim için sorun değil.
It's fine with me.
Benim açımdan sorun yok.
If he doesn't have any objections, it's fine with me.
Eğer onun bir itirazı yoksa benim için tamamdır.
If you want to go back, it's fine with me.
Geri gitmek istiyorsan, benim için sorun değil.
This is MY fight! It's fine with me.
Beni haşlamana gerek yok!
Tell you what, you get my Lt's okay it's fine with me.
Bak yüzbaşının onayını alırsan benim için farketmez.
But as long as you're okay with it, it's fine with me.
Ama senin için sorun yoksa benim için de yok demektir.
It's fine with me.
Bana uyar.
Look, Fleischman, if you want to live like a pig, it's fine with me.
Eğer Bir domuz gibi yaşamak istiyorsan Fleischman. Benim için sorun yok.
Okay? It really doesn't get any more complicated than that. That's fine with me.
Daha zor bir şey olacağını da sanmıyorum.
I mean, it's fine with me just...
Yani, sorun yok ama...
Wait. lf you don't want any more contact with the Ferengi, that's fine, but by altering me, you won't be avoiding contact, you'll be encouraging it.
Bekleyin. Ferengiler'le artık temasa geçmek istemiyorsanız bu bana uyar. Ama beni değiştirerek temastan kaçınmış olmayacak,... tam tersine teşvik edeceksiniz.
If you and your brother recommend her, it's fine with me.
Eğer sen ve kardeşin tavsiye ediyorsanız benim için sorun yok.
- It's fine with me too.
- Bana da uyar.
It's fine with me, as I'll finish early in the morning.
Bana uyar, yarın erkenden işim bitecek.
I'm going to another one, Gentlemen's Inn. It's fine with me.
Buna şaşıran K. gerekenden daha fazla söz etti Frieda'dan.
Okay, look, if you two want it on your conscience that this occasion went by... and you did nothing, that's fine with me.
Tamam, bak, eğer sizin içiniz birşey yapmama konusunda rahatsa... o zaman yapmayın, bana göre hava hoş.
But even if that's not the reason, it's fine with me. Know why?
Ama eğer neden o değilse bile bana göre iyi bir fikir, neden biliyor musun?
- Well, it's fine with me.
— Benim için sakıncası yok.
Any film with her in, it's fine by me.
Onun olduğu her film bana uyar.
It's fine with me, I guess, but...
Benim için sorun değil, sanırım, ama...
It's fine by me. If it's okay with the girl and her parents, I'll expunge it from the record.
Kız ve ailesi için sorun değilse benim için de değil.
If you guys wanna do it again, that's fine with me.
- benim için hava hoş.
It's fine with me.
Evet, ben iyiyim teşekkürler.
That's the way he wants it, and it's fine with me.
Böyle istiyor ve benim için sakıncası yok.
Listen, anytime you want to come to America and give me a shower, it's fine with me.
Dinle, ne zaman Amerika'ya gelip bana duş aldırmak istersen hiç sorun değil.
It's fine with me if you're gay, dear.
Eşcinsel olman beni hiç rahatsız etmiyor canım.
Hey, if you want to be in denial it's fine with me, but I'm trying to keep dad from making the same mistake twice.
Senin içinde umut varsa benim açımdan bir sorun yok. Ama ben burda babamı aynı hatayı iki kez yapmaktan kurtarmaya çalışıyorum.
- It's fine with me.
- Bana göre hava hoş.
It's fine with me. If it's okay with you? Right?
Bu benim için iyi, senin için de öyle, değil mi?
Well, it's fine with me...
Tamam, bana uyar o zaman.
If I have to go to war with the railroad to stay, it's fine by me.
Burada kalmak için onlarla savaşmam gerekirse savaşırım.
It's fine with me.
Bunu biliyorsun. Benim için sorun yok.
It's Brautigan, but Ted is fine with me.
Ben Brautigan ama Ted de uyar bana.
It's fine for one person, but with me here...
Bir kişi için iyi, ama burada benimle birlikte...
Hey, it's fine with me.
- Hayır, benim için mahsuru yok.
It's fine with me
Benim için sorun değil.
it's fine 7136
it's fine by me 35
it's fine now 24
fine with me 135
with me 1243
with men 23
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's fine by me 35
it's fine now 24
fine with me 135
with me 1243
with men 23
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's okay 22028
it's ok 4874
it's warm 139
it's me 10254
it's not 5855
it's all right 8832
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cold 680
it's okay 22028
it's ok 4874
it's warm 139
it's me 10254
it's not 5855
it's all right 8832
it's about damn time 34
it's a boy 347