It's okay with me translate Turkish
350 parallel translation
So, to make it easier for me to deal with you, be Candy, and... with me, let's play in here. Okay?
O yüzden seninle kolayca başa çıkabilmem için basitçe Candy ol ve benimle burada eğlen tamam mı?
Okay, baby, it's all right with me.
Tamam, bebek, umurumda değil.
It's perfectly okay with me.
Benim için hiçbir sakıncası yok.
If my aunt wants this man to be my bodyguard it's okay with me.
Bir dakika Bay Grover. Halam korumam olmasını istiyorsa bence bir sakıncası yok.
- It's okay with me.
- Bana uyar.
She can come, it's okay with me.
O da gelebilir, bana göre hava hoş.
Whatever John says, it's okay with me.
John ne derse, ben ona uyarım.
- I said it's okay with me... for a few days. - Can't you see?
- Görmüyor musun?
- It's okay with me. - Your word?
- Tamamdır.
If you wanna walk out on that... it's okay with me.
Bunu bırakıp gitmek istiyorsan da sen bilirsin.
If you want to go on it's okay with me, but take his burros with you.
Devam etmek istersen et, ama onun eşeklerini yanına al.
- It's okay with me.
- Bana da uyar.
If you want to go through that old-fashioned rigamarole, it's okay with me.
Peki, madem bu saçma geleneği yerine getirmek istiyorsun benim için sorun değil.
It's okay with me.
Benim için uygun.
It's okay with me.
Benim için tamamdır
If he wants to gamble that we get into the war... it's okay with me.
Savaşa gireceğimiz konusunda kumar oynamak istiyorsa... benim için hava hoş.
If they wanna see me with a beard on, it's okay with me.
Beni sakallı olarak görmek isterlerse, bana uyar.
Any time you want to drop over the house and look at that car, it's okay with me.
Her ne zaman eve uğrayıp arabaya bakmak istersen, bence sakıncası yok.
- That's okay, Sam. I brought it with me.
- Sorun değil, yanımda getirdim. - Dışarı çık ve ye.
Look, you wanna play rough, it's okay with me.
Eğer kırıcı oynamak istiyorsan, benim için tamam.
But it's okay with me if you don't want to be bothered.
Bakın, rahatsız edilmek istemiyorsanız benim için sorun değil.
It's okay with me, Ike. Anything you say.
Ne dersen kabul, Ike.
It's okay for her to drink with me
Sadece birlikte içecektik işte
He just keeps bringing me the bread. It's okay with me.
Paramı verdiği sürece benim için sorun değil.
It's okay with me.
Bana uygun.
I'm sure we'd have a lot to talk about. It's okay with me.
Eminim konuşacak çok şeyimiz olacak.
If it's okay with Julie, it's okay with me.
Julie'ye uyarsa, bana da uyar.
If you wanted to split up, it's okay with me.
Eğer ayrılmak istiyorsan, bana uyar.
It's okay with me.
Benim için hava hoş.
It's okay with me.
Bana uyar.
But, if you would rather visit your cousins it's okay with me.
Ama sen kuzenlerini görmeyi tercih ediyorsan... bana göre hava hoş.
I got this cousin who lives near the airport. It's okay for me to stay with him.
Şu anda havaalanının orada oturan kuzenimdeyim.
'Cause it's not okay with me.
Benim için hiç uygun değil.
But if it's okay with my dad, she's going home with me.
- Hayır. Babamla geldim, Kız benimle eve geliyor.
Because, if you wanna quit, it's okay with me.
çünkü bırakmak istersen benim için sorun değil.
Well, Dad, uh, some of the guys and me were maybe gonna go see Groundhog Day Part 12 tonight, only if it's okay with you.
Şey baba, çocuklar ve ben belki de bu gece Groundhog Day Bölüm 12'yi seyredecektik, tabii mahsuru yoksa.
Yeah, if you want to do something special, it's okay with me... but it will cost you more.
Evet, eğer özel bir şey yapmak istiyorsan, bana uyar... ama sana pahalıya patlar.
You want a parakeet, it's okay with me. I don't give a shit.
Hârikâ, beni hiç etkilemiyor.
Okay, good. It's this way. Come with me.
Bu çok eğlenceli olacak.
- It's okay with me.
- Benim için sorun değil.
- It's okay with me.
Benim için sorun değil.
Hey, Paulie, it's okay with me.
Benim için sorun değil.
So long as I don't know these guys personally, it's okay with me.
Bu adamları şahsen tanımadığım sürece bana uyar.
Tell you what, you get my Lt's okay it's fine with me.
Bak yüzbaşının onayını alırsan benim için farketmez.
Hell no, it's not okay with me.
Hayır, tabii ki normal değil.
Well, I can tell this is not love at first sight... but you got to live with me and I got to live with you, so... let's try to enjoy it, okay?
Sınıf hakkında bilmeniz gereken bir şey var. Bir ismin var mı? - Evet
But as long as you're okay with it, it's fine with me.
Ama senin için sorun yoksa benim için de yok demektir.
Okay? It really doesn't get any more complicated than that. That's fine with me.
Daha zor bir şey olacağını da sanmıyorum.
- It's okay with me.
- Benim için sorun yok.
It's okay with me.
Benim için sorun değil.
It's okay with me.
Bence yok.
it's okay 22028
it's okay to cry 25
it's okay now 61
it's okay to be scared 23
with me 1243
with men 23
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's okay to cry 25
it's okay now 61
it's okay to be scared 23
with me 1243
with men 23
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's cold 680
it's over 4654
it's warm 139
it's ok 4874
it's me 10254
it's all right 8832
it's not 5855
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cold 680
it's over 4654
it's warm 139
it's ok 4874
it's me 10254
it's all right 8832
it's not 5855
it's about damn time 34
it's a boy 347