It ain't gonna happen translate Turkish
168 parallel translation
I ain't got my glasses on, but you say it's all gonna happen in three hours?
Gözlüğüm üzerimde değil, fakat sen her şeyin üç saate olacağını söylüyorsun?
Buford thinks he's suckering me into something, but it ain't gonna happen.
Buford beni gafil avlayacağını düşünüyor ama öyle bir şey yok.
It ain't gonna happen.
Bu olmayacak.
It ain't gonna happen now, is it?
Artık konuşamazsınız, değil mi?
Yeah, well, it ain't gonna happen here in Chicago!
Evet ama Chicago'da bunun olmasına izi vermeyeceğiz.
- It ain't gonna happen.
- Bunu yapamam
And after what you've gone through, if you haven't done that by now it ain't gonna never happen.
Bunca şeyden sonra ispat etmediysen daha da edemezsin.
I might wanna sing, but it ain't gonna happen, so what's the point?
Şarkı söylemek istiyorum. Ama bu gerçekleşmeyecek. Neden deneyeyim?
It ain't gonna happen like that.
Böyle devam etmeyecek.
Hillbillies prefer to be called "sons of the soil," but it ain't gonna happen.
O zaman dağ köylüleri de "toprağın çocukları" diye anılmak isterler. Ama bu gerçekleşmeyecek.
It ain't gonna happen again.
Bir daha olmayacak.
Save the rhetorical bullshit, Hillary Rodham Clinton...'cause it ain't gonna fucking happen.
Suslu konusmalarini kendine sakla Hillary Rodham Clinton! Cunku oyle seyler olmayacak.
Floyd, this ain't gonna happen the way you think. - Oh, yeah, it is.
Floyd, bu olay düşündüğün gibi olmayacak.
- It ain't gonna happen, B.
Ama bu olmayacak, B.
It ain't gonna happen, my friend.
- Hiç şansın yok, dostum.
It ain't gonna happen.
Geçti o an.
It ain't gonna happen.
Ama bu hiç olmayacak.
It ain't gonna happen, Walter. It is not gonna happen.
Öyle bir şey olmayacak, Waİter.
It ain't never gonna happen.
Hiçbir zaman olmayacak.
Ain't gonna happen, not unless we can replace that stuff. We find it, we might stand a chance and that means a scavenger hunt... in that direction. We need 3k wire and narium coils.
Şu malzemeyi değiştiremezsek böyle bir şey olmayacak 3 damarlı kablo ve naryum bobinlerine ihtiyacımız var
- yes, but it ain't gonna happen, boy
- evet, ama bu olmayacak, oğlum
It ain't gonna happen.
Bunun olmasına imkân yok.
It ain't gonna happen.
Böyle bir şey olmayacak.
It ain't never gonna happen.
Ama ben asla affetmeyeceğim.
It ain't gonna happen.
- Bu olmayacak.
- It ain't gonna happen. - You talked to him?
Bu, olmayacak.
But it ain't gonna happen.
Her ne ise işe yaramayacak.
Ain't gonna let it happen this time.
Bu sefer aynı şeyin olmasına izin vermeyeceğim.
It ain't gonna happen, Miss Krabappel.
- Böyle bir şey olmayacak, Bayan Krabobble.
Unless their line of credit exceeds Belgium's GNP, it ain't gonna happen.
Kredi limitleri Belçika GSMH'sine ulaşmadığı sürece, bu imkansız. - Çok tatlı bir çift için.
Thing is, it ain't gonna happen like that if I take you up on your offer.
Mesele şu, senin teklifini kabul edersem, hiç bir şey olmayacak.
It ain't gonna happen.
Öyle birşey olmayacak.
It ain't ever gonna happen, but let's give it the ol collere try, shall we?
Asla gerçekleşmeyecek ama büyüklerimizin hatırı için deneyelim, olur mu?
What the fuck you mean, it ain't gonna happen?
Gelmeyeceğim de ne demek?
But it ain't gonna happen again.
Ancak bir daha olmayacak.
You got oats to sow, and it ain't gonna happen.
Dökecek kurtların var, ama dökemeyeceksin.
It ain't gonna happen.
Asla olmaz.
It ain't gonna'happen!
Öyle bir şey olmayacak!
It ain't gonna happen.
Yardımı dokunmaz.
It ain't gonna happen.
O olmayacak.
It ain't gonna happen.
Olmayacak.
- Well, it ain't gonna happen.
- Onu göremezsin.
If you're waiting for an invitation, it ain't gonna happen.
Eğer davetiye bekliyorsan, böyle bir şey olmayacak.
It ain't gonna happen again.
Bir daha tekrarlamıcam.
It ain't gonna happen.
Böyle bir şey asla olmayacak.
- You're gonna! Carl, it ain't gonna happen.
Carl, olmayacak.
It ain't gonna happen.
Alınmam imkânsız.
You can want all your life to help somebody... but if they don't want to get help... it ain't gonna happen.
Hep birilerine yardım etmeye çalışırsınız. Ama onlar yardım istemiyorlarsa boşuna uğraşırsınız.
Mayella, it ain't never happened. It damn sure ain't gonna happen tonight.
Mayella, hiç yapmadık, bu gece de yapmayacağız.
It ain't gonna happen.
Çekmeyeceğim işte.
Lookit, I'd like to throw it in Gwen Stefani tonight instead of Jordan, but that ain't gonna happen either.
Demek öyle, ben de bu akşam yatağa, Jordan yerine Gwen Stefani'yi atmak istiyorum, ama bu da gerçekleşmeyecek.