It says that translate Turkish
4,241 parallel translation
All right, now it says that he bought a 3D printer one week before Mary Pendry died.
Ama burada yazdığına göre ; Mary Pendry'nin ölümünden bir hafta önce yazıcı almış.
Guys, it says that only I can accompany me, who is very shy.
- Peki, Tamam. Cocuklar, cok utangac oldugundan sadece ben gidebilirmisim.
Well, it says that that the Kobe steak has seasonal truffles when available.
Burada dediğine göre Kobe bifteğinde mevsime özel mantarlar varmış.
It says that, once the soft spot is torn open, what was once our salvation is now our doom.
Efsaneye göre yumuşak noktada delik açıldıktan sonra kutuluşumuzun olacağı şey artık bizim kaderimiz.
It says that you're a man who stays and fixes what's broken.
Geride kalıp bozuk olan şeyi düzelten bir adamsın demek olur.
The way that they're doing it says a lot about how brutal they are.
Bunu yapma şekilleri ne kadar vahşi oldukları hakkında çok şey söylüyor.
Huge multinationals want in, but the Bolivian government says it wants to avoid the foreign exploitation that marked colonial silver mining.
Büyük çok uluslu firmalar projeye dahil olmak istese de Bolivya hükümeti sömürgecilik dönemindeki gümüş madenciliğindekine benzer yabancı sömürüsüne engel olmak istediğini belirtiyor.
Yep. When it comes to aliens, your one-two is always the answer, that's what Link says, right, buddy?
Evet.Söz konusu uzaylılar olduğunda, eski bir-iki'nin herzaman yararı olmuştur.
And I know everyone says it, but I sincerely hope that we stay in touch.
Herkesin bunu dediğini biliyorum. Ama tüm samimiyetimle irtibatımızı sürdüreceğimizi umuyorum.
It says here that some men gain "sympathy weight" when their partners get pregnant.
Burada dediğine göre bazı erkekler partnerleri hamile kalınca "sempati kilosu" diye kilo alıyormuş.
Says he lost it in a Bigfoot attack and that he almost took- -
Dediğine göre ; bir Koca Ayak saldırısında kaybetmiş ve neredeyse- -
... down. It says here that... Pendry had this handyman, this guy called Nick Ginn.
Burada yazdığına göre, Pendry'nin Nick Ginn adında bir elemanı vardı ufak çaplı birkaç suçu vardı, sorgulamak için merkeze çağırmıştık.
Yeah, that is what it says.
Evet, öyle yazıyor burada.
Jonah says that it's a non-secreting growth.
Jonah hormon salgılamadan büyüdüğünü söyledi.
It says here that 200 people lost their jobs.
Burada dediğine göre 200 kişi işini kaybetmiş.
It says so right here on this press release that you had me put out for the 11 o'clock news and tomorrow's paper.
Bu basın açıklamasında öyle yazıyor. 11 : 00 haberlerine ve yarınki gazetelere çıkacak.
Just says that it is a green color scooter.
Numara yok. Sanki motosikletin rengi yeşil der gibi.
And I don't know what's gonna happen with that, so I thought I'd do what everyone around here says : put it into Bluth.
Ben de bunlarla ne yapacağımı bilemedim ve herkesin söylediğini yapıp Bluth'a yatırım yaptım.
That's what it says in the ad.
Reklamda aynen böyle yazıyordu.
She says she wants to set it free, but to do that, she has to find it first.
Onu özgür kılmak istediğini söylüyor, ama bunun için önce makineyi bulması gerek.
It's just that Charlotte believes everything she says, like she cast some kind of spell on her.
Sadece o ne derse Charlotte inanıyor sanki ona bir büyü yapmış gibi.
What kind of father gives his son a birthday cake that says "nice catch" on it?
Ne tür bir baba, oğluna üzerinde "İyi yakalayıştı" yazan bir doğum günü pastası verir ki?
It says here that you rented a Hyundai Sonata... From Glenview Rentals on August 30th.
Burada, Glenview Rentals'dan 30 ağustosta Hyundai Sonata kiraladığınız görülüyor.
If Donna tells him, all it says is that I'm too weak to fight my own battles.
- Donna Harvey'e söylerse bütün bunlar benim çok zayıf olup kendi yerime savaşamadığımı ima eder.
But we still have that video, she's on it, and he says she knew.
Ama video hala bizde Ava da videoda, ayrıca adam da onu tanıdığını söylüyor.
Because I just got a weather report that says it is totally clear at the top of that mountain.
Çünkü az önce dağın tepesinin tamamen güvenli olduğunu söyleyen bir rapor aldım.
Said it that way, but that's what she probably says to kids.
Bu şekilde demiştir ama muhtemelen çocuklar için söylemiştir.
Because the more I think of it, this man who lost his... career, his wife, his child... all the things that place us in the world, that make us who we are... and then compare it... to what TT says and does.
Çünkü bizi biz yapan, bu dünyadaki yerimizi belirleyen her şeyini kariyerini, karısını, kızını kaybetmiş bu adamı daha çok düşündükçe GT'nin söylediği ve yaptığı her şeyle daha iyi karşılaştırma yapıyorum.
Well, my Uncle went into a cornfield and blew his brains out, but that was a long time ago, and my mom says we're not allowed to talk about it.
Bir keresinde amcam mısır tarlasına gidip beynini uçurdu ama çok uzun zaman önceydi ve annem bu konuda konuşmamıza izin vermiyor.
! Well now, when he says it like that, it sounds bad.
- Şimdi böyle söyleyince, kulağa kötü geliyor tabii.
It says here that this guy Cody Ward is in charge of finding new talent.
Bu adam Cody Ward'ın yeni yeteneklerin bulunmasından sorumlu olduğu yazıyor.
Okay, listen, I'm so sorry, but the network says that this interview would be so much more powerful if you would just come outside and you would finish it in person.
Pekâlâ, dinle. Çok üzgünüm ama haber kanalı diyor ki eğer dışarı çıkıp bu röportajı bizzat kendin tamamlarsan çok daha etkili olurmuş.
I think that says something really important about our place in this primate family tree and it makes it even more extraordinary that our lives are so different to theirs.
Kanımca bu, primat aile ağacındaki yerimiz hakkında gerçekten önemli bir şey anlatıyor ve yaşamlarımızın onlardan daha farklı olmasını olağanüstü kılıyor.
That's what it says on your television.
En azından televizyonda böyle söylüyorlar.
Rebecca says that it's your intention to sue us if we resign.
Rebecca'nın dediğine göre istifa edersek bizi dava edecekmişsin.
Well, what if I told you that the Beatles wrote exactly zero songs about what it feels like when you tell a girl that you don't think is hot you'll go to prom with her because you feel bad, and then you think you're gonna get nominated for Prom King and then you don't, and the not-hot girl says, "I don't want to go to prom with you anymore."
- Ama ne yazık ki böyle durumların nasıl hissettirdiğiyle ilgili hiç şarkıları yok yani hani güzel bulmadığınız bir kıza onun için kötü hissettiğiniz için onunla baloya gideceğinizi söylersiniz ve Mezuniyet Kral adayı olacağınızı sanıyorsunuzdur, ama aday gösterilmezsiniz ve güzel bulmadığınız kız :
Now, Maki never checked in, so the manager says that he tried to locate him using the limo's GPS, but it was disabled once they left the airport.
Maki merkezi bilgilendirmemiş, menajer de limuzinin navigasyonunu kullanıp yerini tespit etmeye çalışmış ama sistem havalimanından ayrıldıktan sonra devre dışı bırakılmış.
I know that my daughter came to see you, and it says a lot about her.
Kızımın seni görmeye geldiğini biliyorum bu da onun nasıl biri olduğunu anlatıyor.
Is that what it says? "Etc., etc."? Yes.
- Ve saire, ve saire mi yazmış?
It says here whatever animal organ you ingest with the right mix of hoo doo and spices, you temporarily gain the power of that animal.
Burada doğru hayvan organı ile hoodoo ve baharatları karıştırdığında geçici olarak o hayvanın gücünü aldığın yazıyor.
Letter also says that if Notley is killed in prison, it's because, uh, Riley found the money and had him killed.
Mektupta ayrıca, eğer Notley hapisanede öldürülürse, bu Riley parayı bulduğu içindir sonra kendisini öldürtmüştür yazıyor.
It's unclear what exactly miss Locke will be talking about, other than the White House spin machine that she says put her in this position.
Bizler sabırsızlıkla Bayan Locke'un açıklamalarını beklerken Beyaz Saray'ın dedikodu çarkları, olanlar karşısında sessizliğini koruyor.
Initial ballistics report says it was the same gun that killed Felix Soto.
Gelen ilk balistik raporlarına göre Felix Soto'yu öldüren silah kullanılmış.
Well, that's all it says.
Bir tek bunlar yazıyor.
And she says it was El Cucuy that saved her life.
Hayatını kurtaranın El Cucuy olduğunu söylüyor.
( sighs ) red, hulk says that you should shut it.
Red, Hulk diyor ki çeneni kapatacakmışsın.
Right now all it says is, "find the heart of Haven," and I turn the page, and it's just the guard symbol that sort of fades in and out.
Şu anda bir tek "Haven'ın kalbini bul" yazıyor ve sayfayı çevirdiğimde karşıma görünüp kaybolan Muhafız sembolü çıkıyor.
See if it says anything else that can help us.
Bize yardımcı olabilecek bir şeyler yazıyor mu görelim.
Never buy a bottle of wine that says "Napa Valley" on it.
Asla üzerinde "Napa Valley" yazan şarap satın alma.
And now he says that he forgot where he left it.
Ve şimdi de nerede bıraktığını unutmuş.
It says "Macratty" not that it's easy to tell.
"Macratty" diyor, söylmek kolay değil.
it says 917
it says here 123
it says so right here 17
it says right here 37
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
it says here 123
it says so right here 17
it says right here 37
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334