Jen translate Turkish
4,124 parallel translation
You can kick it with Jen.
Jen'le işi pişirebilirsin.
And as a person, I like Jen.
Ve bir insan olarak, Jen'i severim.
The ones with... Go away, Jen.
Git başımdan, jen.
Jen, can I borrow you in the kitchen for a second?
Jen, seni bir saniye mutfağa alabilir miyim?
What are you doing, Jen?
Ne yapıyorsun, jen?
Really, Jen?
Gerçekten mi, jen?
Jen stole my dress and replaced it with this.
Jen elbisemi çalmış ve bununla değiştirmiş.
Go away, Jen.
Git başımdan, jen.
Jen.
Jen.
Oh, it's from Jen.
Jen'den.
I just didn't think it would be Jen who would break my heart.
Sadece kalbimi kıracak kişinin jen olacağını düşünmemiştim.
Mr. Wiggins rested his thing on Jen Crosby's shoulder during a test.
Bay Wiggins, bir sınavda şeyini Jen Crosby'nin omzuna dayamıştı.
- Uh, it's from Jen.
- Jen'den.
So, I guess you and Jen made up, huh?
Jen'le aranızı düzelttiniz demek?
Jen, your sister?
Jen, kız kardeşin?
Jen's dead to me.
Jen öldü benim için.
You lied to me, Jen.
Bana yalan söyledin, Jen.
Forever, Jen!
sonsuza dek, Jen!
According to my doctor, Jen can't fly for 48 hours because she has a stomach virus.
Doktora göre, Jen 48 saat içinde uçamaz. Çünkü mide virüsü kapmış.
The second Jen isn't patient zero, she is out of here.
Jen'e müsamaha yok. İşi bitti burda.
Okay, sorry to burst your little bubble, but your flirting three-way with Naomi and Jen is over.
Havan söndüğü için kusura bakma, ama Naomi ve Jen ile üçlü flörtün bitti.
So now hating each other is a competition, and Jen wins?
Birbirimizden nefret etmek bir yarış oldu ve Jen kazandı mı?
Naomi and Jen are no longer fighting for you because they are just fighting... for real.
Naomi ve Jen, artık senin için kavga etmiyor. Çünkü gerçekten kavga ediyorlar.
If he catches Jen's stomach flu, they'll never leave.
Jen'in mide virüsü onada bulaşırsa, asla gidemezler.
Jen?
Jen?
I wanted to blame Jen my whole life.
Tüm hayatım için Jen'i suçlamak istedim.
It's my fault you and Jen are fighting.
Benim suçum. Sen ve Jen kavga ediyordunuz.
It's Jen.
Ben Jen.
Jen, where are you?
Jen, nerdesin?
Jen, I'm...
Jen, ben...
Jen, wait.
Jen, bekle.
I'm Jen, by the way.
Bu arada adım Jen.
Celeste, you know that that is so Jen of you.
Celeste, tıpkı Jen gibisin.
It wasn't "pacey, Jen, and Joey's Creek."
O dizinin adı, "Pacey, Jen ve Joey's Creek" değildi.
But while I've got you, can you give me Jen's number?
Ama hazır seni bulmuşken, Jen'in numarasını verebilir misin?
Really? And Jen, too?
Jen ile de görüşüyor musun?
- Jen.
- Jen.
That doesn't mean you're gay, Jen.
Bu senin totoş olduğun anlamına gelmez Jen.
Jen, you had a fling.
Jen, sen bir kaçamak yaşamışsın.
It's my fault you and Jen are fighting.
Jen ile kavga etmeniz benim suçum.
- Why don't you just call Jen and ask her what she was talking about when she told you that PJ had some scandalous secret.
Neden Jen'i arayıp, PJ'in skandal sırrı derken ne demek istediğini sormuyorsun?
Jen heard from one of your friends that you had some kind of secret.
Jen arkadaşının birinden, gizli bir şeyinin olduğunu duymuş.
Jen hates Republicans!
Jen cumhuriyetçilerden nefret eder!
Jen, come one, it's our last live show!
Jen, lütfen, bu bizim canlı olarak son programımız!
You understand, right, Jen?
Anlarsın, değil mi Jen?
Mel, this is my ex-wife Jen and my daughter Sam.
Mel, bu benim eski karım Jen ve kızım Sam.
Hey, it looks like Jen already got that photo uploaded.
Görünen o ki, Jen o resmi çoktan yüklemiş.
Jen and Mham would love to join our trip to Phuket.
Jen ve Mham Phuket seyahatimize katılmayı çok istiyor.
I have, like, an animated one, and a few Jen Aniston ones. I have, like, an original James Bond with Pierce Brosnan if you're into that, or something else.
Animasyon vardı, Jennifer Aniston'ın bir kaç filmi vardı Pierce Brosnan'ın oynadığı bir James Bond filmi vardı istersen onu ya da başka bir şeyi izleyebiliriz.
I think it's pretty clear what's going on here. Jen is dying to see bon jovi.
Jen Bon Jovi'yi görmeyi çok istiyor.
so, now that Jen and Audrey are gone, we can do whatever we want.
Jen ve Audrey gider biz de istediğimizi yaparız. İkinizi de terk mi ettiler?