English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Kidneys

Kidneys translate Turkish

1,253 parallel translation
Mention my name, you'll be selling your kidneys to pay for your Lawsuit.
Adımı yazarsan, mahkeme masrafını karşılamak için böbreklerini satarsın.
The pudding of the steak with the kidneys.
Hamur içinde soslu biftek ve böbrek.
But you're putting your own heart and kidneys at risk.
Ama sen, kendi kalbini ve böbreklerini tehlikeye atıyorsun.
Cocaine destroyed your kidneys.
Böbreklerini kokain mahvetmişti.
For her thyroid, her kidneys... for the rash she got from taking these... and these were for the tics she developed from taking the stuff for the rash.
Tiroid bezi ve böbrekleri için bunları kullanmaktan oluşan kızarıklık için bunlar da kızarıklık ilacından kaptığı tikleri içindi.
They say it's his kidneys, kyle's always been a diabetic,
- Sorunun böbreklerinden kaynaklandığını söylediler.
And lately his kidneys have just been shutting down.
Kyle her zaman diyabet hastasıydı ve son zamanlarda böbrekleri de iflas etti.
And you and kyle aren't a match for kidneys.
Ancak kayıtlarımı kontrol ettim. Kyle` la kan gruplarınız uyumlu değil.
Okay, would you donate one of your kidneys to kyle?
Pekala, böbreklerinden birini Kyle`a verir misin?
I was in the kidneys while a 6-31 was in progress.
Bir 6-31 gelirken ben böbreklerdeydim.
How will you know when the kidneys are involved?
Böbreklerin rahatsız olduğu nasıl anlaşılıyor?
She won't be drinking anymore, see if we can keep her kidneys from fading.
Artık bir şey içemez, böbreklerini kurtarmaya çalışalım.
That's it kidneys gone.
Anlaşıldı... böbrekler gitti.
Let's cut out their kidneys and sell them on the black market... and leave them in a seedy motel bathtub full of ice.
Böbreklerini çıkarıp, karaborsada satalım. Sonra da onları bir motelin buz dolu küvetine bırakalım.
- Yes, they take a picture of your kidneys, lungs, liver, everything.
- Evet, senin böreklerinin, akciğerinin, karaciğerinin, herşeyin.
How can I go to house and say please lend me your daughter's radiography so my son can see how do her kidneys look?
Nasıl gidipte kızınızın röntgenini bana verin diyebilirim.
It's for the kidneys.
Böbreklere iyi gelir.
I remember it squeezing my kidneys.
BöbrekIerimi ezdiğini anımsıyorum.
Just sell off your kidneys.
Böbreklerini falan sat.
His liver and kidneys went to an X5 wounded on a mission ;
Ciğeri ve böbreği, görevde vurulan bir X5'e takıldı.
His liver and kidneys went to an X5 wounded on a mission ; his heart - of course, as you know - went to you...
Karaciğeri ve böbrekleri, görevde yaralanan bir X5 e verildi ; kalbi de - senin de bildiğin gibi - sana verildi...
Livers and kidneys.
Karaciğerler ve böbrekler.
These are human livers and kidneys, mate.
Bunlar insan karaciğeri ve böbreği, arkadaşım.
We need to rebuild the IVC from the kidneys caudally.
Inferior vena cava'yı böbreklerden spinal kanala onarmamaız gerektiğini biliyorsun.
- Her kidneys are shutting down.
Böbrekleri fonksiyonunu yitiriyor
Her kidneys aren't removing the toxins from the bloodstream as they should.
Böbrekleri kandaki toksinleri atmıyor
- Selling kidneys, teeth, whatever.
- Böbrek, diş, bulduğumu sattım.
He was blind, and his kidneys were shot. He had more time.
- Kördü ve böbrekleri çalışmıyordu.
You can damage your throat and kidneys in seconds.
Gırtlağınızı ve ciğerlerinizi anında mahveder.
On the fourth or fifth day, the enzymes that attack vital organs increase and the liver and kidneys are irreversibly damaged.
Dördüncü ve beşinci gün, zehir hayati organlarına saldıracak karaciğerin ve böbreğin tedavi edilemeyecek kadar hasar görecek.
Your kidneys aren't responding to medication any more.
Böbrekleriniz artık tedaviye cevap vermiyor.
You had the liver of an 80-year-old man and the kidneys of a 12-year-old boy.
80 yaşında bir adamın karaciğerine ve 12 yaşında bir çocuğun böbreklerine sahiptin.
The doctor says Mrs. Hangemuhl's kidneys have spontaneously healed.
Doktor Bayan Hangemuhl'un böbreklerinin kendiliğinden iyileştiğini söylüyor.
I have an infection of the kidneys, I smoke, I drink, I curse,
Böbreklerimde enfeksiyon var. Sigara içiyorum. İçki içiyorum.
You're lucky one of your kidneys isn't lying... at the bottom of somebody's ice chest.
Şanslısın, bir sürü seçimin daha var.
The kidneys.
Böbrek.
- Liver, kidneys usable.
Böbrekler kullanılabilir durumda.
Liver and kidneys are both usable.
Akciğer ve böbrekler ikisi de kullanılabilir.
I'll lighten you when I take out your kidneys.
Böbreklerini aldığımda ben canlanıcam.
During the tests, they asked me if one of his kidneys was up for adoption.
Testler sırasında, böbreğinin evlat edinmek için mi olup olmadığını sordular.
Whoa, my kidneys.
Böbreklerim. - Sorun ne dostum?
He sold one of his kidneys because he didn't have money.
Parası olmadığı için böbreklerinden birini sattı.
They are removing kidneys.
Böbrekleri alıyorlar.
You have removed kidneys before?
Daha önce hiç böbrek çıkardın mı?
He took the kidneys!
O böbrekleri alıyor!
Pepper not good for kidneys.
Biber böbrekler için iyi değildir.
Well, now, you're probably thinking now, "Hold on a second, Marshall! We need our kidneys!"
Herhalde şöyle düşünüyorsunuz "Dur bakalım Marshall, böbreklerimiz bize lazım!"
Over 50 red cells, and we'll image the kidneys.
Alyuvar 50'den fazlaysa böbrek scan'i alacağjz.
- His kidneys are working.
Evet. En azından böbrekleri çalışıyor.
That's why we need to image the kidneys and bladder.
Bu yüzden böbreklerine ve mesanesine bakmalıyız.
My kidneys?
Böbreklerimi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]