Knucklehead translate Turkish
298 parallel translation
Nice going, you knucklehead.
Aferin sana, tam bir gerizekalısın.
I don't know what Annie's doing waiting for this knucklehead in Chicago when she knows a fella like you right here in town.
Senin gibi birinin olduğunu bildiği halde, Şikago'daki o gerizekalıyı bekleyerek Annie ne yapmaya çalışıyor hiç anlamıyorum.
I'll never be in your shoes, you knucklehead.
Hiç ayakkabılarının içinde olmadım Dangalak.
You knucklehead fool!
Seni kalın kafalı salak!
Knucklehead!
Kaz kafalı!
You're a knucklehead!
Sen bir beyin özürlüsün.
What a knucklehead, that Chico.
Yine de, ne tohum, şu Chico.
Knucklehead, why d'you hit the brakes?
Neden frene bastın, kalın kafalı?
Knucklehead.
Geri zekalı.
You were thinking of your own skin, you knucklehead.
Sen kendi canını düşünüyordun mankafa.
- Just be quiet, old knucklehead!
- Sus ulan, ihtiyar bunak!
He's an ignoramus, that knucklehead!
O cahil bir mankafa.
The knucklehead!
Dangalak!
Knucklehead!
Mankafa!
Come on, knucklehead.
Gel bakalım eklem kafalı!
- Knucklehead!
- Aptal!
Got him, the knucklehead.
- Pekâlâ, odun kafalı!
- Hell, he doesn't know what an SP is. - You knucklehead.
- Lanet, bir SP nedir bilmiyor.
Hey, knucklehead!
Hey gerzek!
Any knucklehead with a G.E.D. can light one up.
Lise diplomalı herhangi bir gerzek bunlardan birini ateşleyebilir.
[Switek] You knucklehead!
- Seni sersem.
Just go on and sweep, knucklehead.
Sadece git ve dışarıyı süpür aptal.
Can't you get anything straight, knucklehead?
Hiçbir şeyi doğru yapamaz mısın, mankafa?
Hey, knucklehead!
Baksana ahmak!
KNUCKLEHEAD.
Şaşkın.
Now get out of here, knucklehead.
Hadi yok ol şimdi kaçık.
- Get out of here, you knucklehead.
- Buradan kaybol aptal şey.
Don't you read the papers, knucklehead? - Yeah, I read the fuckin'papers.
- Sen gazete okumaz mısın kuş beyinli?
He's fixing the goddamn Mercedes, you knucklehead!
Lanet olası Mercedes'i tamir ediyor mankafa!
- Have a nice day, knucklehead.
İyi günler elma yanak
Come on, you knucklehead.
Hadi, seni gerzek.
I'm sorry if this knucklehead scared you.
Bu kemik kafalı sizi korkuttuysa üzgünüm.
Come on, you had too much again, you big knucklehead.
Haydi. Yine çok fazla içtin.
To look after you, knucklehead.
Sana bakmak için dangalak.
Sharif was an ex-knucklehead turned Muslim.
Sharif eskiden angudun tekiydi, sonra Müslüman oldu.
Come on, knucklehead. Where is he, huh?
Seni aptal herif, nerede o?
Knucklehead walks into a bank with a telephone, not a pistol, not a shotgun, but a fuckin'phone.
- Tabii ki işe yarıyor. Adamlar silah bile kullanmıyor. Sadece bir telefonla içeriyi tertemiz ediyorlar.
Don't even breathe, you knucklehead!
Nefes bile alma, şapşal!
Get over here, you knucklehead.
Buraya gel, seni şaşkın.
You're such a knucklehead.
Sen tam bir geri zekalısın.
Listen to me, knucklehead!
Mahsun dinle beni, sersem!
I have to remember that my niece wouldn't be with some knucklehead.
Yegenimin kafadan çatlak biriyle çikmayacagini asla unutmamaliyim.
The same knucklehead was in here before, shot in the chest.
Geri zekalı birkaç ay önce de buradaymış. Göğsünde kurşunla.
Hi, knucklehead.
Merhaba, sersem kafalı.
No, it's probably just some knucklehead, saw me on TV, trying to impress his girl.
Beni TV'de görüp, sevgilisine hava atan biridir. - Dün gece nasıldım?
- I've been a real knucklehead.
- Ben salaklik ettim. - Sahin ol bebegim.
I'm that knucklehead's cousin.
Şu geri zekâlının kuzeniyim.
SIT DOWN, YOU KNUCKLEHEAD. SIT DOWN, YOU KNUCKLEHEAD.
Otur oraya, mankafa.
All right, get out of here, you knucklehead.
Tamam, hadi yoluna, şapşal seni.
- No, you knucklehead, old shoes.
Hayır ahmak, eski bunlar.
Are you, Chippie, you Knucklehead?
Hiç korkmadın değil mi Chip?