Kristoff translate Turkish
76 parallel translation
Kristoff.
Yemeğe 2 kişi.
- Jacques Kristoff.
Jacques Kristoff.
Get up Kristoff.
Kalk ayağa, Kristoff.
You make sure Kristoff is dead now.
Bu sefer Kristoffun öldüğünden emin olun!
Jacques Kristoff.
Jack Kristoff.
Kristoff's dead.
Kristoff öldü.
Kristoff and Kristoff.
Kristoffun fiyatı konusunda, Kristoff ve Kristoff.
Dr. Madeline Kristoff.
- Evet? Ben Doktor Madeline kristoff.
{ pos ( 192,230 ) } Following the seizure of a massive shipment { pos ( 192,230 ) } of Saggitaron arms bound for rebel forces on Tauron, { pos ( 192,230 ) } foreign minister Kristoff used strong words today, saying that,
Tauron'daki isyancı kuvvetlere gitmek üzere Saggitaron ordusundan nakliye yapılan devasa teçhizata el koyulmasının ardından Dışişleri Bakanı Kristoff bugün sert bir açıklama yaparak...
Try Kristoff's Jalapeño Coconut Vodka martini.
Kristoff'un süper acılı, hindistan cevizli vodka martinisini deneyin.
It's "Kristoff"!
- Adım "Kristoff"!
Kristoff, they sound wonderful.
Kristoff, muhteşem olmalılar.
Kristoff's home!
- Kristoff geldi!
- Kristoff's home!
Kristoff geldi!
Wait, "Kristoff"?
Bekleyin, "Kristoff" mu?
- Kristoff, pick me up.
- Kristoff, beni kaldır.
She'll do nicely for our Kristoff.
Kristoff'umuz için çok iyi olacak.
Do you, Anna, take Kristoff to be your trollfully wedded...
Sen Anna, Kristoff'u... - trollerin önünde evlenmeyi kabul...
I'm sorry, Kristoff.
Üzgünüm, Kristoff.
Like, you know, how Kristoff brought you back here to Hans and left you forever.
Kristoff'un seni buraya Hans'a getirip sonsuza dek bırakması gibi.
Kristoff loves me?
Kristoff beni seviyor mu?
It's Kristoff and Sven!
Kristoff ve Sven!
I guess Kristoff doesn't love you enough to leave you behind.
Sanırım Kristoff seni geride bırakacak kadar çok sevmiyormuş.
I need to get to Kristoff.
- Kristoff'a gitmeliyim.
Kristoff.
Kristoff.
That's because Kristoff swore me to secrecy.
Çünkü Kristoff gizlilk için yemin ettirmişti.
I heard from Kristoff again.
Kristoff'dan yine haber aldım.
I'm going to Hungary to see Kristoff.
Kristoff'u görmeye Macaristan'a gideceğim.
- Hey, Kristoff.
- Selam, Kristoff.
Listen, Kristoff told me $ 200.
Kristoff bana 200 dolar dedi.
The man who sent you... Kristoff... they tell me he owes them a lot of money.
Seni gönderen adam, Kristoff'un bu adamlara çok fazla borcu olduğunu söylüyorlar.
He won't smell like that forever.
Kristoff'un kokusu zamanla geçecektir.
No. No. This isn't about Kristoff.
Hayır, hayır.
It's about our parents.
Konu Kristoff değil. Konu ailemiz.
Don't change the subject, Kristoff.
Konuyu değiştirme, Kristoff. Anna nerede?
Where did she go, Kristoff?
- Nereye gitti, Kristoff?
I'm Kristof, Austria. - I'm from Switzerland.
Ben Kristoff ve Avusturyalıyım.
You know Kristoff?
Kristoff'u mu tanıyorsun?
What makes you think it's Kristoff?
Bahsettiğim kişinin Kristoff olduğunu nereden çıkardın?
But he told me I could trust you... just not with the mission.
Kristoff sana güvenebileceğimi söyledi. - Sadece görev konusunda da değil.
Anything for Kristoff's fiancée.
Kristoff'un nişanlısı için ne gerekiyorsa yaparım.
Come on Mr. Kristoff.
Hadi, bay Kristoff.
- I haven't decided yet.
Seni burada tutabilirim ya da Kristoff gibi raylara atabilirim.
I could keep you around or scatter you over the tracks like Monsieur Kristoff.
Burada bir sorun mu var?
I've had my initial consultation with the firm of Kristoff...
Öncelikli kararımı verdim
Kristoff.
Mason Hoparlörde :
- Ok?
Kristoff...
Any word from Kristoff?
- Kristofftan haber var mı? - Hayır.
Kristoff!
Kristoff!
- Kristoff's here!
- Kristoff burada!
Kristoff.
- Kristoff.