Let it all out translate Turkish
554 parallel translation
Life itself won't be long enough to let it all out.
Yaşamın kendisi bunun tamamını dışarı çıkaracak kadar uzun olmayacak.
Let it all out.
İçini dök.
so I let it all out, we're made of flesh too.
Artık burama kadar gelmişti. Dayanamıyordum..
Just let it all out and then we'll see about getting you where you want to be.
İçini bir güzel dök. Sonra da seni istediğin yere götürürüm.
Let it all out.
Bırak hepsi çıksın.
That's right, just let it all out.
Iste böyle. Dök içini.
I beg of you not to tell him that it was I who let it all out.
Ona benim söylediğimi söylemeyin.
It helped me control this urge to... Just let it all out
Bu dürtüyü kontrol etmek için yapmam gereken tek şey, bütün duygularımı dışa vurmaktı.
It helped me control this urge to... Just let it all out.
Bu dürtüyü kontrol etmek için yapmam gereken tek şey, bütün duygularımı dışa vurmaktı.
Just let it all out.
Hepsini yap artık, tutma.
And on the big day, you should take all the kings and their cabinets and their generals, put them in the center dressed in their underpants, and let'em fight it out with clubs.
Ve büyük gün geldiğinde tüm kralları ve onların bakanları ile generallerini toplayıp, donları giyinik orta yere bırakırsın ve adamları ile birlikte savaşmalarına izin verirsin.
Mademoiselle Maillard, let him give it to her and take them all out of here.
Matmazel Maillard, vermesine müsaade edin ve hepsini dışarı çıkarın.
He's got his job all cut out for him so cover him up and let him get to it.
O artık işini bitirdi, öyleyse üzerini örtün ve onu uğurlayalım.
After it was all over, the duke let out that the battle was really won on the playing fields of Eton. "
Savaş bittiğinde, dük muharebenin aslında Eton'un oyun sahalarında kazanıldığını söylemişti.
Come on, let's get out of here before we all freeze to death. Or else give it up.
Hepimiz donmadan buradan çekip gidelim ya da bu işten toptan vazgeçelim.
But he's afraid if she finds out he's gonna pay all that dough, she won't let him. You get it?
Ama, mangırların hepsini ödeyeceğini anlarsa, Cora'nın buna izin vermeyeceğinden korkuyor.
All of us hold out our cannons and let him have it.
Hepimiz silahımızı doğrultup ateş edelim.
When you were his age, I imagine you thought it only right... to let your father know before you stayed out all night.
Onun yaşında eminim ki geceyi dışarıda geçirmeden önce... babana haber vermeyi düşünürdün.
All right, let's try it out on the cement block.
Beton bloğu üstünde deneyelim.
Let it rain and cool off all the fevers and drown out all the questions on people's lips and in people's eyes.
Yağsın da, bütün hummaları serinletsin ve insanların dudaklarındaki ve gözlerindeki bütün sorunları boşaltsın.
But, if you shoot me down, let's have it clear, in front of all these men. You're not here to get Julie Maragon out.
Ama beni vurursan, tüm bu adamların önünde şunu açıklığa kavuşturalım, siz Julie Maragon'u almak için burada değilsiniz.
Why didn't you tell me you didn't get all the bugs out of that thing... before you let me take it up?
Neden ben o şeyle çekip gitmeden önce o şeyin arızalı olduğunu söylemedin?
Let me handle it and we'll all make out.
Bana bırak, halledeceğiz.
- All right, let's get it out!
- Tamam, çıkaralım onu!
Let me get Dr. Lewellin, and we'll talk it all out.
Ben gidip Doktor Lewellin'e haber vereyim, sonra konuşur hallederiz.
All my life I lived in fear, dreading that one day someone would let it out that she's not my own child.
Tüm hayatım korku içinde geçti. Bir gün birinin çıkıp onun aslında benim kızım olmadığını söyleyeceğinden korkarak.
And I want to find out if it was a standing request for a morning alarm call, and if so, let's have all the details.
Ayrıca, uyandırma servisi düzenli olarak... kullanılıyor muymuş? Eğer öyleyse, tüm ayrıntıları alalım.
I let it get out that that wasn't Norm at all.
Milletin onun Norm olmadığının bilmesini sağladım.
It's all right now. You can let me out.
Kapıyı açabilirsiniz.
Well, we're out of it, so let's all let go together.
Oradan uzaklaştığımıza göre, hadi hep birlikte kendimizi bırakalım.
I think the only way that any of us can ever be happy is to let it all hang out.
Bence herhangi birimizin mutlu olabileceği tek yol tamamen özgür takılmak.
I think the only way that any of us can ever be happy is to let it all hang out.
Sanırım herhangi birimizin mutlu olabileceği tek yol tamamen özgür takılmak.
I think the only way that any of us can ever be happy is to let it all hang out.
Bence herhangi birimizin mutlu olabileceği tek yol serbest takılmak.
When you find out what it's all about let me know.
- Ne oldu? - Arabayı tamire verdin miydi?
We'll take them all back and let them sort it all out
hepsini alalım o zaman!
Among our friends, we say that once it's tight it's all right to let out three drops of blood to halt the effect of the drug.
İp sımsıkı olduktan sonra ilacın etkisini durdurmak için üç damla kan salıvermek yeterlidir.
All right, let's check it out!
Tamam, kontrol edin!
And then, let's say it once and for all, so we get out of it.
Bu kez herkez için diyeceğim, Niçin daha uzaklara gitmedin?
All right, let's move it out!
Pekala, haydi harekete geçelim.
Let's be enthusiastic and it will all work out.
Coşkulu olalım ki, her şey iyi gitsin.
All right, let's get it out.
Pekala, söyle hadi.
The dame seems to be eager. Just let it drop out all the things you remember.
Onu iknaya çalış, anımsadığın her şeye sadece uygun titizliği göster.
Well listen, when you figure it out, let me know, all right?
Çözünce bana da bildir, tamam mı?
All right, gentlemen, you in the shower, let's move it out.
Tamam baylar, duştakiler devam edin.
Hey, you read in the paper about all these guys getting let out of prison because it's too crowded.
Hapishanelerde yer kalmadığı için serbest bırakılanları okudum gazetede.
Let's get out. It's all here.
Hadi gidelim.
I finally let it all come out.
Sonunda içimi boşalttım.
Ok, Let's get everything we can carry out before it all goes under.
Tamam. Herşey gömülmeden dışarı taşıyalım Tamam.
You have no bottom lip so you let it all fall out, say, "Thank God for gravity."
Alt dudağınız çalışmadığından hepsini püskürtürsünüz. Ve Tanrı'ya yer çekimi kuvveti için teşekkür edersiniz.
And the crime to Meccacci. And then, I just let it all work out.
Sonunda her şey kendiliğinden çözülüverecek.
Now if you'd just let him finish... he'II have figured out how it all fits... how everything fits.
Çalışmasını bitirmesine izin verirsen her şeyin nasıl da birbirine geçtiğini keşfedecektir.
let it snow 35
let it shine 32
let it go 1247
let it be 131
let it burn 19
let it out 172
let it ride 21
let it pour 16
let it happen 23
let it ring 34
let it shine 32
let it go 1247
let it be 131
let it burn 19
let it out 172
let it ride 21
let it pour 16
let it happen 23
let it ring 34