Let it be translate Turkish
4,641 parallel translation
Please let it be me God, please let it be me Yahweh, please let it be me.
Tanrım lütfen ben olayım, lütfen ben olayım, lütfen ben olayım.
♪ Speaking words of wisdom ♪ Let it be
# Fısıldar bilge sözlerini, bırak oluruna #
♪ Let it be ♪ Let it be, let it be
# Oluruna bırak, oluruna bırak #
♪ Let it be ♪ And when the brokenhearted people ♪ ♪ Living in the world agree
# Kırılan kalpler yaşıyorlar aynı dünyada #
♪ There will be an answer ♪ Let it be
# Bir cevap alacaklar, bırak oluruna #
♪ Let it be... ♪ Let it be, let it be ♪ Let it be, yeah, let it be
# Oluruna bırak, oluruna bırak #
♪ Let it be ♪ Let it be, let it be ♪ Let it be, yeah, let it be
# Oluruna bırak, oluruna bırak #
Let it be.
Bırak kalsın.
Okay, Mom, just let it be.
Anne, bırak öyle kalsın.
Please let it be now.
Lütfen şimdi ölmeme izin ver.
Oh... please let it be another Journey song.
Lütfen yeni bir Journey şarkısı olsun.
He should've just let it be.
İşleri sadece oluruna bırakmalı.
♪ Daily walking close to Thee ♪ ♪ Let it be ♪ Dear Lord, let it be
â ™ ª Her gün sana yakın yürüyeyim â ™ ª â ™ ª Eyle â ™ ª â ™ ª Tanrım, böyle eyle â ™ ª
Let's put it close to the fire, because if we sit, tiger's gonna be like...
- Hadi ateşe yakın koyalım çünkü oturursak kaplan tıpkı... - Kaplan gerçek.
Let's start with the sample, it needs to be transported.
Bu örnek ile başlayalım gönderilmesi gerekiyor.
Since it's clear we're not gonna be friends, Let's be frank.
Anlaşılan arkadaş olamayacağız, bari dürüst olalım.
Yes, memoirs of a lame geisha, because I occupy a certain place in the McKinley hierarchy, and you all occupy a different, lesser place in that hierarchy, and before exploding said hierarchy by jumping up and down on Oprah's couch, declaring my undying love for someone who is, let's face it, not my usual body type... I wanted to be sure.
Evet, ezik Bir Geyşa'nın Anıları, çünkü McKinley hiyerarşisinde bir yerim var ve hepiniz o hiyerarşi de daha düşük bir yerdesiniz ve genellikle tipim olmayan biri için olan sevgimi itiraf edip Oprah'ın koltuğunda zıplayarak bu hiyerarşiyi patlatmadan önce emin olmak istedim.
Lying to her was the hardest thing I ever had to do, but let there be no doubt- - I had to do it.
Ona yalan söylemem şu ana dek yaptığım en zor şeydi fakat hiçbir şüphe kalmaması için yapmak zorunda kalmıştım.
REBEKAH : And so then, I moved back here to be closer to my brothers because, let's face it, family is important, right, Camille?
İşte bu yüzden, ağabeylerime yakın olabilmek adına buraya taşınmaya karar verdim çünkü aile çok önemlidir.
I just need the tiniest bit of closure, and then I can leave New Orleans, and I'll be sure to take Klaus with me, which, let's face it, would make your life a whole lot easier.
Öğrendikten sonra Klaus'u da yanıma alıp New Orleans'ı terk edebilirim. Bunun da sizin hayatınızı oldukça kolaylaştıracağı çok açık.
With your powers, it'd be so easy to just let me in.
Senin güçlerinle beni de dâhil etmek çok kolay olur.
♪ Let it be ♪ I wake up to the sound of music ♪
# Müziğin sesine uyandığımda #
Oh, well, let me guess, it's the time to be communicating?
Dur tahmin edeyim, iletişim kurma zamanı mı?
It does let me be nearer to my family, yeah.
Aileme daha yakın olmamı da sağlar, evet.
Look here, asshole, you better let us get back there to clean that fucking office because it's going to be your butt that's going to get canned and not ours!
Bak buraya, göt herif, bize şu siktiğimin ofisini temizlememize izin ver zira bu işin sonunda götü zora giren sen olursun biz değil!
It might not be for a while'cause life is getting pretty hectic for me, but let's definitely hang out when I can,
Bir süre olmaz gerçi çünkü hayat benim için hareketli bir hale geliyor. Ama müsait olduğumda kesinlikle.
Let the finger soak for a few hours, we'll be able to hydrate it and get a print off it.
Parmak bir kaç saat suda kalsın, yumuşadıktan sonra izini alabiliriz.
It was either that or let you be a monster forever.
Ya o olacaktı ya da sonsuza dek bir canavar olarak kalacaktın.
It must be some mistake, let me check.
Kontrol edeyim, hata olmalı.
So let's knock this out and come back here and enjoy Tiki Night the way it was meant to be enjoyed, okay?
Şu işi yapalım buraya gelelim ve Tiki Gecesi'nin tadını çıkaralım. Eğlenmek budur işte!
Let's just make sure you keep your focus where it should be.
Neye odaklanman gerektiğini unutma, tamam mı?
- easy come on let's be honest it's a total sellout.
Hadi, dürüst olalım, bu tamamen kapalı gişe.
" And God said,'Let there be a firmament in the midst of the waters, and let it divide the waters from the waters.'
Tanrı "Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın" diye buyurdu.
Whether it be the police, or anyone else ; you can't let them know the relationship between me and Soo Jin.
Polisin yada herhangi birinin Soo Jin'le aramdaki ilişkiyi öğrenmesine izin verme.
"Let's bring her down from Boston." And, you know, it was supposed to be a quick meet and greet, and he ended up spending hours with her.
Aslında hızlı bir tanışma olacaktı, fakat onunla saatler geçirdi.
It would be a shame to let it go to waste.
Bunları çöpe atmak... ... utanç verci olmalı.
- It could be if you'd let it.
- Zorlamasan olur.
Let's play it your way. Your little stunt notwithstanding, as soon as this shift is over, inspectors will be here to make sure that all of your employees exit timely.
Çabalarına rağmen bu vardiya bittiğinde müfettişler gelecek ve çalışanlarının düzgün bir şekilde burayı terk ettiğinden emin olacak.
And if we let them get away with this, man, it is gonna be open season on us!
Bunu yanlarına bırakırsak av mevsiminin ortasında kalırız!
First let me say, it is a true honor to be here among these amazing women.
Öncelikle, bu inanılmaz kadınların arasında olmak çok büyük bir onur.
Thank you all for coming, and let me just say how truly, deeply trill it is to be standing in this dope-ass conference room, addressing a group of people in a business meeting.
Hepiniz geldiğiniz için teşekkür ederim, ve şunu söylemeliyim ki bu havalı konferans odasında dikilip bir iş toplantısında insanlara hitabetmek, gerçekten çok güzel.
Mm-hmm. Let's just give ourselves permission to be stupid and go for it.
Ama bizim de aptalca davranma hakkımız olsun o kadar.
You got two options, sweetie : you can stay angry at your mother and be miserable for the rest of your life, or you can let it go and be happy.
İki seçeneğin var tatlım, ya annene sinirlenmeye devam edersin ve hayatının sonuna kadar mutsuz olursun ya da kafanı takmazsın ve mutlu olursun.
It's gonna be hard enough getting your ass over the wall, let alone hers.
Onu bir yana bırak sadece seni o duvardan geçirmek bile yeterince zor olacak zaten.
This won't take long. Simply put, it would be madness to let Sweetums take over our water supply and pump it full of sugar.
Lafı dolandırmayacağım, Sweetums'ın suyumuza şeker basmasına izin vermek delilik olur.
Every time I come in to kiss you, I see my own reflection, and let's face it, I'm not as young as I used to be.
Seni öpmek için her gelişimde kendi yansımamı görüyorum ve itiraf edeyim eskiden olduğu gibi genç değilim artık.
Let's be sure we take our chance, it may be our last.
Şansımızın yaver gitmesini sağlayalım, son fırsatımız olabilir.
Let's just round it off to a racy 8.5 and be done with it.
Seninle yedi. En iyisi muzip bir 8.5 diyelim ve geçelim.
Ah. I think it's best if I... let you be alone for a while.
Sanırım en iyisi, seni bir süre yalnız bırakmak olacak.
Just please, let me stay on this path, and I'll try to be cool about it.
Ama lütfen, bu yolda devam etmeme izin ver, ve ben de daha düzgün davranmaya çalışacağım.
Well, let's see, at my normal rate it would be right around $ 7,000.
Bakalım, normalde ücretim yaklaşık 7 bin dolardır.
let it snow 35
let it shine 32
let it go 1247
let it burn 19
let it out 172
let it all out 51
let it ride 21
let it pour 16
let it happen 23
let it ring 34
let it shine 32
let it go 1247
let it burn 19
let it out 172
let it all out 51
let it ride 21
let it pour 16
let it happen 23
let it ring 34
let it play 20
let it 38
it beats me 19
it begins 43
it belongs to me 35
it better be good 19
it belongs to you 21
it better 38
it better not 20
it belongs to us 19
let it 38
it beats me 19
it begins 43
it belongs to me 35
it better be good 19
it belongs to you 21
it better 38
it better not 20
it belongs to us 19
it better be 85
it belonged to my mother 21
bebe 93
beyonce 24
bela 54
belle 613
beatrice 271
because 7201
beni 31
berlin 199
it belonged to my mother 21
bebe 93
beyonce 24
bela 54
belle 613
beatrice 271
because 7201
beni 31
berlin 199