Let it ride translate Turkish
225 parallel translation
- He'll let it ride like everything else.
- Hiç peşine düşmeyecek.
I felt pretty shaky about the whole thing, but I didn't let it ride me.
Bütün bunlar beni bayağı bir sarstı ama, beni ele geçirmesine izin vermedim.
Let it ride. Oh, no.
- Devam et bakalım.
I let it ride.
Tepesine binerim.
I kind of got used to being a commander so when I arrived at the hospital I took a look at the enlisted men's ward and then the officer's ward and I said to myself, "Let's let it ride along for a while."
Subay olmaya alışmaya başlamıştım ve hastaneye getirildiğimde önce erlerin, sonra da subayların koğuşuna bir göz attım ve kendi kendime dedim ki, "Bir süre için subay olmaktan birşey çıkmaz."
- What do you say, kid? Let it ride?
- Ne diyorsun, oynayalım mı?
- Sure, let it ride.
- Oynayalım.
OK, take the bundle and let it ride on number five.
Pekâlâ, parayı al ve beş numaraya yatır.
- Let it ride!
Devam et.
Let it ride on 13.
13'e oynuyoruz.
Let it ride!
Oyna.
The lady said let it ride, okay?
Bayan, devam ediyoruz dedi.
If we put this fiver on the line and if we let it ride and if we make only 1 0 passes,
Şu beş kağıdı ortaya koysak... ve bir şansımızı denesek.
Let it ride, he'll fade you.
- Dur. Bırak artsın.
OK, we let it ride.
Tamam, oluruna bıraktık.
Let it ride, all right.
Çevir şunu.
Then let it ride.
O halde oynayalım.
Let it ride. I'll tell you what.
Let it ride. l'll tell you what.
And the shooter said, "Let it ride."
Ve atıcı dedi ki : "Kartları görelim."
Yeah, let it ride.
Uçalım. Kahretsin.
Let it ride, will you?
Oluruna bırak Carla, olur mu?
Then let it ride.
O halde para kalsın.
- Bet the hard eight. Hard eight. - Let it ride.
Devam edelim.
Let it ride.
Devam edin.
Just let it ride, son.
Bırak gitsin evlat..
well, let it ride.
Pekala, hadi yarışa.
Let it ride.
Yuvarlayalım!
No, let it ride.
Hayır, dönsün.
Instead of changing numbers, I let it ride. lt was unbelievable!
Numarayı değiştirmek yerine devam ettim. İnanılmazdı!
That I should just let it ride?
Hakimiyeti ona mı bırakayım?
- Let the thing ride along as it is...
Bak, senin için yapabileceğim herhangi bir şey falan varsa...
Let that medicine put you to sleep and ride with it, don't fight it.
Bırak ilaçlar seni rahat rahat uyutsun, bununla mücadele etme.
- Let it ride for a while.
- Bırak kurusun.
My father let me ride with him once, when I was a little girl, only then, it was a steam engine.
Ben küçükken babam, bir kereliğine onunla sürmeme izin vermişti ancak o zaman, lokomotif vardı. Ve ben de makinist gibi davranıyordum.
You gonna let'em ride into town and take it over like they owned it? !
Kasabaya girip kendilerine aitmiş gibi alıp götürmelerine izin mi vereceksiniz?
So let's just call it a boat ride, and I'll see that you don't lose anything for having taken it.
Botla şöyle bir gezinti yapalım ve sen sahip olduğun herşeyi kaybetmeden ben gereğini yapacağım.
If those big lumps Cash and Andy want fresh bread, let'em ride home for it.
Canı taze ekmek isteyen eve gelir. Cash de Andy de bunu iyi bilir.
I'd like to let that 20 ryo ride... and go for 30 while I'm at it.
Kazandığım 20 ryoyu almayarak..... 30 ryo için devam etmek istiyorum.
You wanna ride that wagon for a while yet. you better let me fix it right.
Bu arabayı bir müddet daha sürmek istiyorsunuz, doğru dürüst tamir etmem için zaman tanıyın.
Let it ride.
- Her şey.
Your bicycle is really beautiful... when you grow up and learn how to ride, I'll let you ride it, ok?
Bisikletin gerçekten güzel... Biraz daha büyüyüp sürmeyi öğrendiğinde veririm dolaşırsın, tamam mı?
The guy let me ride it all around and everything.
Adam ata binip dolaşmama izin verdi.
Let me ride in it!
Bir de ben bineyim!
I'd deem it a privilege you let me ride in the bomb.
O bombaya beni bindirirsen memnun olurum.
It's his race, let him ride it.
Bu onun yarışı, bırakın kendi yarışsın.
Has your uncle ever let you ride it?
- Amcan ata binmene izin veriyor mu?
Thirty-two hundred dollars, let it ride.
Bir daha yap! Bir daha yap! - 3200 dolar.
And this here new one, if Miss Daisy don't take to it I'II let her ride in this one.
İşte yeni arabanız, Bayan Daisy'nin hoşuna gitmezse arada sırada buna binmesine izin veririm.
District Chief, let me try how it feels to ride that horse.
Bölge amirim, izin verirseniz ata binmenin nasıl bir duygu olduğunu öğrenmek istiyorum.
You boys saddled this bronc, let's see if you can ride it.
Bu tatsız işi siz başlattınız çocuklar, bakalım halledebilecek misiniz.
Well, when they get chilly like that, it's best just let'em ride it out.
Eh, onlar gibi soğuk olsun, en iyisi sadece'em dışarı oluruna bırakmak.
let it snow 35
let it shine 32
let it go 1247
let it be 131
let it burn 19
let it out 172
let it all out 51
let it pour 16
let it happen 23
let it ring 34
let it shine 32
let it go 1247
let it be 131
let it burn 19
let it out 172
let it all out 51
let it pour 16
let it happen 23
let it ring 34