English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Loud bang

Loud bang translate Turkish

60 parallel translation
This makes a very loud bang and an awfully big hole.
bu cok gurultu cikartir ve kocaman bir delik acar.
And if you hear a very loud bang... tha  ll probably be me going to that great disco inferno in the sky.
Ve büyük bir patlama duyarsan... muhtemelen ben o büyük disko cehennemine gidiyorumdur.
Most of these are booby-trapped, so if we hear a loud bang... sorry.
Bubi tuzakları olabilir, eğer bi çığlık duyarsak... üzgünüz.
# On our way # to where the air is sweet # ( LOUD BANG )
Hava tatlıdır hep Benim yolumda!
We were positioned over there by the drinking-fountain ; then we heard a loud bang and turned round. We saw :
Şuradaki çeşmenin orada duruyorduk... birden kapının oradan gürültü geldi, dönüp bir baktık ki...
Dad, it- [Loud Bang ] - [ Thud]
Baba? - Y... y...
Rose, it hit the middle of London with a very loud bang.
Rose. Büyük bir gürültüyle Londra'nın göbeğine düştü.
I want a loud bang and sparks.
Gürültü ve kıvılcım görmek istiyorum.
Naturally you hear a loud bang on your door, you get scared.
Birisi kapıyı sert şekilde vurursa korkması çok normal.
LOUD BANG Usually.
Genellikle.
We'll hold each other's hand and there'll be a loud bang and the next thing you know, you'll be in heaven.
El ele tutuşursunuz, bir silah sesi duyarsın....... ve bir bakmışsın cennettesin.
LOUD BANG... that rules our destinies, can we hope to find true peace.
Yaşamayı öğrendiğimizde gerçek huzuru bulmayı umut edebiliriz.
God, can we please get out- ( Loud bang ) - ( Car creaking )
Tanrım, lütfen dışarı çıkalım. Hassiktir.
" Neighbor heard a loud bang
"Komşular bir patlama sesi duydular."
Now, we're all the way up here at the Buda Palace, and we heard a really loud bang.
Budapeşte Sarayı'nda inanılmaz bir hareketlilik baş gösterdi ve olayın yankıları artarak sürüyor.
Um, a loud bang and then some footsteps, like, um, like someone had forced their way in.
Bir gürültü ve sonrasında ayak sesleri. Sanki birisi zorla içeri girmiş gibi.
No, there was a loud bang and the Captain was saying, "Hang on."
Patlama sesi geldiğinde pilot "Bekleyin." diyordu.
What was that loud bang?
O büyük patlama da neydi?
There's a loud bang scares the crap out of me, and... the guy's dead.
Ödümü koparan korkunç bir silah sesi duydum ve herif öldü.
- What was that loud bang?
- O gürültü de neydi?
[Loud bang]
[Çarpma sesi]
Otherwise, there would've been a loud bang.
Yoksa büyük bir kargaşa çıkardı.
LOUD BANG What in God's name?
Neler oluyor?
I chased it... [Loud bang] Into a closet.
Onu bir dolaba kadar takip ettim.
_. [Loud bang]
Mike Todd, Saranac Gölü'nde harabe bir evi dekore ediyor.
You'd think there'd be, like, a loud bang.
Sesli bir patlama falan olur sanmıştım.
- If there was a loud bang, we'd all be in big trouble.
Eğer bir patlama olursa, başımız belada demektir.
- A loud bang.
Sesli patlamaydı.
"I entered with a loud bang."
~ Sesimi çıkarmaya geldim. ~
You should bang on the wall so they don't put the music on so loud.
Duvara vurmalısın ki müziğin sesini o kadar açmasınlar.
It is also excellent at making old shutters bang... and on dark nights one can spray it in the air in case... the wind isn't whistling loud enough.
Ayrıca eski panjurları çarptırmakta üstüne yoktur bir de karanlık gecelerde rüzgârın ıslığı yeterince keskin değilse havaya sıkılabilir.
- -there was another bang, only not so loud.
- Diğer bir patlama duydum, çok sesli değildi.
And then a minute later there was another bang but not so loud. "
"Ve bir dakika sonra, " diğer patlama oldu fakat çok sesli değildi. "
- Yeah, well... ( LOUD BANG )
- Evet, şey... Savaş odası!
I scream, I roll the window down and bang on the door and play Public Enemy real loud!
Çığlık atıp, camı açıp kapıya vurdum ve Public Enemy'i yüksek sesle çaldım.
"... you don't have the law or facts bang on the table as loud as you can! "
hukuka ya da gerçeklere sahip değilseniz... Yumruğunuzu masaya vurabildiğiniz kadar güçIü vurun! "
Don McLean's "American Pie" playing really, really loud on a boom box.
Arkada da Don McLean'ın "Amerikan Pastası" nın bangır bangır çalmasını.
Somebody see me play piano, my hands shake, my heart bang so loud I not hear music.
Biri beni görürse piyano çalarken, ellerim titremek, Kalbim öyle hızlı çarpar, müziği duyamam,
I chase girls and I bought the car and loud music, but I Iike to think of myself as really being socially aware.
Kız tavlıyorum, arabamda bangır bangır müzik çalıp geziyorum. Ama kendimi sosyal bilince sahip biri gibi düşünmek isterim.
It's just about loud rap music, tattoo-having thugs.
Bangır bangır rap müziği ve dövmeli eşkıyaların davasına dönüştü.
A group of boys playing guitars loud and do so...
Bangır bangır gitar çalan çocukları düşün,
He turned the music up... crazy loud.
Müziğin sesini açmıştı. Bangır, bangır bağırıyordu.
Johnson kid said the music was crazy loud, right?
Çocuk müziğin bangır, bangır çaldığını söylemişti değil mi?
I didn't even need to see the next flip, because no matter how obvious it is or how loud the universe screams at me,
Bir sonraki atışın sonucunu görmek bile istemedim çünkü ne olduğu veya evrenin bangır bangır "Todd'la birlikte olmalısın" diye bağırması umurumda değildi.
Ain't no boats. No car stereos blasting crap music. Nobody saying stupid things way too loud because of drink.
Ne tekne ne bangır bangır boktan müzik çalan araba teybi ne de sarhoş olup yüksek sesle konuşan insanlar...
I get paid to bang a big loud drum all day.
Bütün gün koca bir davul çalıyorum diye para veriyorlar.
I heard a loud metallic bang.
Yüksek bir metalik patlama sesi duydum.
If you don't listen to it the right way, all it sounds like is just a whole bunch of noise with a lot of loud-ass beats bang, bang, banging, and... "What's all that..." I've seen people go,
Eğer doğru şekilde dinlemiyorsan, beat'teki gürültüden başka hiçbir şey duyamazsın. ve... "Bu bok da ne..." İnsanların gittiğini görüyorum,
Spores. We've got to find these spores and... ( LOUD BANG ) Countless spores.
Sporlar, hayatın özünü taşıyan sayısız spor.
That's when Ä ± heard the loud bang.
O zaman gürültüyü duydum.
The place that's always playing loud salsa music at all hours... -... when I'm trying to work late?
Yani mesaiye kaldığım saatlerde sürekli bangır bangır salsa çalan o yer mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]