Mama bear translate Turkish
136 parallel translation
And then the mama bear said :
Sonra, anne ayı şöyle demiş :
Mama Bear and Baby Bear.
Anne Ayıcık ve Bebek Ayıcık.
And then the papa bear said to the mama bear :
Sonra baba ayı anne ayıya demiş ki :
... and the Mama Bear says,
Ana ayı dedi ki :
Empress Seven to Mama Bear.
İmparatoriçe Yedi'den Ana Ayı'ya.
And then the mama bear said :
Ve sonra anne ayı demiş ki :
Now that we're alone, Papa Bear has a little honey for his Mama Bear.
Yalnız olduğumuza göre, baba ayının anne ayıya vereceği birazcık bal var.
Mama bear and baby bear, like a matching pair.
Anne ayı ve yavru ayı. Uyumlu bir çift gibi. Özel bir şey olur öyle değil mi?
- Sorry about that, Mama Bear.
- Özür dilerim Anne Ayı.
Mama Bear, open the door.
Anne Ayı kapıyı aç!
I want to be mama bear.
Ben anne ayı olmak istiyorum.
Said the mama bear to the three little bears.
Anne ayı ve üç küçük yavru ayı.
- Are you with me there, Mama Bear?
- Orada benimle misin, Mama Bear?
Are you with me there, Mama Bear?
Orada benimle misin, Anne Ayı?
Hey, hey. What's with this page? "Baby bear needs mama bear."
Bu mesaj da ne? "Yavru ayının anne ayıya ihtiyacı var."
You can tell mama bear anything.
Anne ayıya her şeyi anlatabilirsin.
Mama bear don't care.
Anne ayının umurunda değil.
Hi, I'm "mama bear."
Selam. Ben anne ayı.
You're the mama bear,
Sen anne ayısın,
Mama Bear, help me out here, OK?
Ayı anne. Yardım et bana.
Play mama bear.
Anac tavuk ol.
Because when there's a baby bear, there's a mama bear.
Çünkü ortada yavru bir ayı varsa. anne ayı da ordadır! Oh!
Once upon a time there was a family of bears... a Mama Bear, a Papa Bear... and one Baby Bear.
Bir zamanlar bir ayı ailesi varmış..... anne ayıcık, baba ayıcık..... ve "bir" bebek ayıcık.
What you might want to do is kind of a Papa Bear, Mama Bear, Baby Bear thing.
Ki siz de böylece baba ayı, anne ayı, yavru ayı gibi bir tema.. kullanabilirsiniz.
Mama Bear.
- Anne ayı.
mama bear mama bears never mess around.
Anne ayı sadece ortalığı karıştırmamış. Anne ayılar asla sadece ortalığı karıştırmazlar.
But I didn't let'em get you,'cause I'm a hard-assed, Ford-tough mama bear.
Ama seni almalarına izin vermedim. Çünkü ben çetin, bileği bükülmez bir anneyim.
If that's a baby bear, then there's a mama bear out there wanting to kick some ass.
Yavru bir ayıysa o zaman, bazılarına dersini vermek isteyen anne bir ayı da vardır.
Sometimes it's just hard for mama bear to be on the sidelines.
Bazen anne olmak çok zorlaşıyor.
Third test today, Mama Bear.
Bugün üçüncü test anne ayı.
Kiss Mama Bear for me.
Anneciği benim için öp.
Okay, but when you get back you're gonna crawl down under the sheets and take care of Mama Bear.
Tamam, ama geri döndüğünde bu çarşafın altına girip anne ayıyla ilgileneceksin.
Never underestimate a mama bear when her cub's in danger.
Yavrusu tehlikede olan bir anne ayıyı asla küçümseme.
You want to poke Mama Bear right now?
Anne Ayı'yı dürtmek mi istiyorsun?
Mama Bear.
Anne ayı!
You want to try out mama bear's chair'cause it's so soft?
Yumuşak diye annenin yerine oturmak istedin, değil mi?
Papa bear, mama bear... Baby... bear.
Baba ayı, anne ayı... yavru... ayı.
Uh, hey, Mama Bear.
Anne ayı.
Well, obviously, that's not Mama Bear.
Ben Anne Ayı öyle biri demedim zaten.
So, after papa left, mama couldn't bear to stay in New York.
Babam gittikten sonra annem
I think they want a little time away from Mama and Papa Bear.
Sanırım Anne ve Baba ayıdan uzak biraz zaman geçirmek istiyorlar.
Wow, I'm sensing a serious mama-bear vibe.
Wow, çok ciddi bir anne ayı titreşimi seziyorum.
You boys, come here and give mama a 3-bear hug.
Çocuklar, gelin ve anneye 3lü ayı sarılması yapın.
"You can't miss the bear, or he gonna turn around and rip you open like a present from your mama on Christmas morning."
"Ayıyı ıskalayamazsın yoksa dönüp ananın yılbaşı hediyesi gibi seni açıverir."
I think you're still just a mama's bear.
Senin hala ana kuzusu olduğunu!
Come on, mama's bear.
Gel bakalım, ana kuzusu.
Very mama bear.
Kendi bölgeni koruyorsun. Anne ayı gibi.
- Goodbye, Mama. Well, it's done, and we must bear it bravely as best we can.
Evet, bitti ve buna yapabildiğimiz kadar cesurca dayanmalıyız.
I don't mind torturing old brown, But I cannot bear to see my mama in pain.
İhtiyar Brown'un işkence görmesini umursamıyorum... ama annemin acı çektiğini görmeye de dayanamam.
Oh, Mama Bear's trying this old stew. What?
Bu kadını biraz dizginlemen lazım, arkadaşım.
If there's no problem Are you letting me to bear this baby?
Sorun olmazsa bu bebeği taşımama izin verir misin?
bear 458
bears 79
beard 82
bearing 133
bearer 33
bear with me 106
bearer bonds 16
beard boy 17
bear down 23
bear in mind 23
bears 79
beard 82
bearing 133
bearer 33
bear with me 106
bearer bonds 16
beard boy 17
bear down 23
bear in mind 23