English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bear in mind

Bear in mind translate Turkish

390 parallel translation
Bear in mind how Siegfried died!
Siegfried'in nasıl öldüğünü aklından çıkarma!
In the Five-Year Plan's third year of struggle, the Donbass'miners must bear in mind that their socialist country's primary industries depend on their efforts.
5 yıllık kalkınma planının 3'üncü yılında ki mücadelede Donbass'lı madenciler anladılar ki diğer sosyalist ülkelerdeki endüstürilerin geleceği kendi eforlarına bağlı.
The ship's company will bear in mind we are at sea under the articles of war.
Tayfa bilsin ki, seyir sırasında savaş yasaları geçerlidir.
An overcall may be made with a much weaker hand than an original bid, a fact which the partner must bear in mind.
Üste konuşma orijinalinden daha zayıf bir el ile de yapılabilir ki bu gerçeği partnerin unutmaması gerekir.
Only bear in mind that cowboys wear pretty tall hats, so watch your step, men.
Ama aklınızda olsun, kovboylar oldukça uzun şapkalar takar o yüzden dikkatli olun.
There's just one thing I'd like you gentlemen to bear in mind.
Unutmamanız gereken bir şey var, baylar.
One thing you might bear in mind, Mr. Kingsby.
Bir konuyu aklınızda tutun bay Kingsby.
Instruct jury, bear in mind activity not yet known.
Jüriye bildirin lütfen, henüz bilinmeyen bir durum.
But when you bear in mind your own struggles to rein in that notoriously political City Council, and realize the park's construction, it's you, Deputy Mayor, who should be singled out.
Ama o korkunç derecede politik Şehir Meclisini idare etmedeki ve parkın yapılması yönündeki çabalarınız düşünülünce asıl öne çıkması gereken sizdiniz.
You ought to bear in mind Mr. Barrett's record.
Mr. Barrett'in sözlerini göz önünde bulundurmalısınız. Asla dava kaybetmez.
Bear in mind she's a foreigner, so prepare for hysterics, even a fainting spell.
Unutma, o bir yabancı. Yani kendini sinir krizi hatta bayılmaya hazırlasan iyi olur.
Your Majesty, I would ask you to bear in mind that I made good your promise in the name of Holy Mother Church.
Majesteleri, sözünüzü kutsal Anne Kilisesi... adına yerine getirdiğimi size hatırlatmak isterim.
But bear in mind that Sigmund Freud came from this country.
Ama Sigmund Freud'un bu ülkeden geldiğini unutmayın.
But I hope you'll bear in mind that this is not a reservist cruise.
Ama burasının bir yedek donanma gemisi olmadığını unutmayın.
The main thing to bear in mind, Mr Fane, is that Joey was mentally disturbed.
Asıl unutulmaması gereken Bay Fane, Joey'in psikolojik rahatsızlığı.
Now, bear in mind that this woman is not your sister-in-law.
Bu kadının artık senin tanıdığın kadın olmadığını unutma.
You must bear in mind at all times this image of his wife is Shahbandar's lifelong obsession.
Her zaman aklında bulunsun eşinin bu imajı, Shahbandar'ın hayatının tutkusudur.
Oh and please bear in mind that Lady Dean does value her rest.
Ve lütfen aklınızdan çıkartmayın Leydi Dean istirahatine değer verir.
He says we must bear in mind the realities of the situation.
Durumun gerçeklerini göz önünde bulundurmamız gerektiğini söylüyor.
Scotty, you're in command. Bear in mind that the Klingons have been sighted in this sector.
Unutma burada Klingonlar görülmüştü.
Just bear in mind that we are not the F.B.l.
F.B.l. olmadığımızı aklında bulundur.
´ Just bear in mind your ultimate objective. ´
Asıl gayeni sakın unutma.
We must bear in mind, Your Honor, as we consider the events that this man has twice tried to destroy himself.
Bu davranış üzerinden yola çıkacak olursak, unutmamamız gerekir ki Sayın Yargıç... bu adam iki kez kendisini öldürmeyi denedi.
One thing to bear in mind, money was taken.
Şunu bilelim ki, para alınmış.
We must bear in mind that those who published it have already shown their sympathy for the other ticket.
Unutmayalım ki, bu haberi yayınlayanlar diğer tarafa sempati duyduklarını zaten göstermişlerdir.
As it is, we've just got to bear it in mind.
Öyleyse bunun için vicdan azabı çekeriz.
But bear this in mind :
Ama şunu unutmayın :
Now, you bear in your mind what I told you, mademoiselle.
- Şimdi, sana söylediğimi unutma.
Always bear that in mind.
Bunu hiçbir zaman unutmamak gerekir.
But bear this thought in mind
Ama şu fikri aklından çıkarma
I'll bear that in mind Mr. Cosgrave.
Aklımda tutarım, Bay Cosgrave.
Well, bear it in mind.
Bunu aklından çıkarma.
I'll endeavor to bear it in mind.
aklımı çelmeye çalışacaksınız.
Bear this in mind while assembling. "
Parçaları birleştirirken, bunu unutmayın. "
I ask you to bear this in mind... when you study the budget... I am requesting for the year 1807.
Bunu da düşünmenizi istiyorum ki... bütçe için çalışırken... 1807 yılının koşullarını değerlendirin.
You bear that in mind.
Bunu unutma.
I'll bear that in mind.
Aklımda tutmaya çalışırım.
Folks'll bear your prejudice in mind.
Biz önyargınızı dikkate alırız.
I'll bear your views in mind,
Görüşlerini dikkate alırım.
Bear that in mind!
Bunu kafana sok!
- I'll bear that in mind. Thank you.
- Aklımda tutarım.
Do bear that in mind.
Akla uygun olanı yap.
But Sasahara, it is our lord's decision, so bear that in mind.
Ama Sasahara, bu efendimizin kararı, bunu sakın aklından çıkarma.
A very good loser. Please try to bear that in mind.
Bunu aklınızda tutmaya çalışın lütfen.
Bear it in mind during the days to come!
Gelecek günlerde bunlar aklınızda olsun!
If you can't, you can just bear this in mind
Uyarmazsanız da, aklınızın bir köşesinde olsun!
Miss Yuk Lin, I usually don't like to meddle... but bear this in mind ;
Yuk Lin hanım, Burnumu sokmak istemem... ama dikkat edin ;
Now, let's bear that in mind.
Şimdi, bırakalım kafamızdan bu olasılık da gitsin.
Bear that in mind.
Öncelikle çok daha doğrudur.
I shall, of course, bear your suggestion in mind.
Aklınızda bir fikir varsa, tabii ki öğrenmek isterim.
You're in for a special treat tonight, folks, as Fozzie Bear, the comedy star of our show, displays his ready wit and nimble mind in a test of comedy that would stump the best,
Bu gece size özel bir gösterimiz var çocuklar, şovumuzun komedi yıldızı, Ayı Fozzie pratik zekası ve çabukluğuyla bir komedi testi yaparak en iyi olmaya meydan okuyacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]