Many reasons translate Turkish
392 parallel translation
I hate you so much for so many reasons.
Senden pek çok nedenden dolayı nefret ediyorum.
Mr. Ben will advance many reasons for bringing the mill to our town. "
Bay Ben buraya pamuk fabrikası kurulmasının sebeplerini açıklayacak.
- For many reasons.
- Birçok neden var.
You've had so many reasons for not wanting to marry me.
Benimle evlenmek istememek için birçok nedenin vardı.
The pipal tree is sacred to Hindus for many reasons.
İncir ağacı, birçok sebepten ötürü Hindular için kutsaldır.
I can think of many reasons why you shouldn't have considered me.
Benimle evlenmemen için bir sürü neden düşünebilirim.
Frank, there are as many reasons for drinking as there are drinkers.
Frank, içmek için sarhoş sayısı kadar çok neden var.
There are many reasons.
Pek çok neden var.
You were right when you said there were many reasons.
Pek çok neden olduğunu söylediğinizde haklıymışsınız.
Many reasons.
Nedeni çok.
There are many reasons.
Pek çok sebebi var.
I suspect there are many reasons, sir. Reasons of a personal nature.
Sanırım birçok sebep var, efendim... kişisel doğasından kaynaklanan sebepler.
There are many reasons why I can't think of you as a cost accountant.
Sizi maliyet muhasebecisi olarak düşünememin bir sürü sebebi var.
There are many reasons why I can't think of you as a cost accountant.
"Sizi maliyet muhasebecisi olarak düşünememin binlerce sebebi var."
I've as many reasons as you.
Sizinkiler gibi benim de birçok nedenim var.
Many reasons.
Çok nedeni var.
I've no doubt there are many reasons, but it was the war that...
Pek çok nedenin olduğundan eminim ama her şeyden önce savaş...
I was flattered by the offer. Many reasons...
Teklifleri göğsümü kabarttı, çoğu sebepten dolayı...
We concocted many reasons why our lovemaking gave us no pleasure.
Sevişmekten neden artık zevk almadığımız konusunda art arda yaptığımız o tartışmalar...
I didn't understand why I was invited. I made up many reasons.
Dİğer kadın Eva Leander'le tanıştığımızı hiç hatırlamıyordum.
There's no reason why you should and many reasons why you shouldn't.
Bilmiyor. bilmen için bir sebep yok ve bilmemen için bir sürü sebep var.
Oh, I can think of many reasons for wanting to be with you. Now, don't bullshit a bullshitter.
- Bana maval atma.
Joanna wasn't happy for many reasons- -
Joanna birçok nedenden mutsuzdu.
He wrote it to a young punk with your problem... and he went on to tell this guy... he said there's many reasons for hitting the sack with an older woman.
Senin gibi sorunu olan bir sübyana yazdı ve buna devamla dedi ki dedi ki daha yaşlı bir kadınla iş pişirmek için birçok neden vardır.
- Many reasons, really.
- Birçok nedeni var aslında.
Keever on TV : There are many reasons for such actions.
-... bu tür çalışmalar için bir çok neden vardır.
How many reasons do you want?
Daha başka bir sebep ister misin?
I don't want to tire you or myself - by going through the many reasons - why life is impossible in this part of the city.
Şehrin bu kesiminde hayatın imkansız olduğuna dair birçok sebebi gözden geçirerek..... ne sizi ne de kendimi yormak istemiyorum.
There could be many reasons for murdering a famous neurologist.
Ünlü bir nörologu öldürmek için bir çok neden düşünebilirim.
I could give you many reasons, but the main reason... is my lovely Madonna here.
Bir çok neden söyleyebilirim, ama en önemlisi... Burada bulunan sevgili Madonna'm.
From the economic side of things, there are many reasons why a united nation would be desirable.
Şimdi siz deyince farkettim... Ostmark burada görünmüyor.
You know, there are many reasons why the shuttlecraft may have been delayed.
Mekiğin gecikmesinin birçok sebebi olabilir.
For many reasons, I don't see her often.
Bir çok sebepten onu pek sık göremiyorum.
Mr. Chairman regardless of consequence to myself, I must refuse to answer that question for many reasons.
Sayın başkan bütün sonuçlarına katlanarak bu soruyu bazı sebeplerden dolayı bu soruyu cevaplamayı reddediyorum.
There are many reasons for this. First and foremost is that it's enormously economical.
Sadece NY Times'ın... haberleriyle öğrenirler dünyada olan biteni.
Well, for many reasons.
Well, for many reasons.
That's funny for so many reasons.
Bir sürü sebeb yüzünden komik.
In Paris, a vampire must be clever for many reasons.
Paris'te bir vampir pek çok nedenden ötürü akıllı olmalıdır.
Because there are so many reasons why.
Olmaması için birçok sebep var.
There are many reasons why people have affairs.
İnsanların yasak ilişki yaşamasının yüzlerce sebebi vardır.
For many reasons, of which I'm not gonna bore you with now.
Bir sürü nedeni var ama şimdi bunlarla canını sıkmayacağım.
- Many reasons.
- Pek çok nedeni var.
Zathras honored to meet you... for many reasons.
Zathras seninle tanışmaktan onur duymak pek çok sebepten dolayı.
But I assure you that outside of his niceness and his brightness there are many other reasons why I'm in love with him.
Ancak sizi temin ederim ki, hoş ve zeki olmasının haricinde ona aşık olmamın daha bir sürü nedeni var.
- For many reasons.
- Bir sürü nedenden ötürü.
I've given leave to many of you, to stay here for personal reasons.
Birçoğunuzun kişisel sebeplerden dolayı burada kalmasına izin verdim.
For all these reasons and many others known to you all we must free ourselves from the interference, influence and direction of the See of Rome.
Tüm bu nedenlerden ve hepinizce bilinen diğerlerinden ötürü kendimizi Roma'nın müdahale, etki ve idaresinden kurtarmalıyız.
There are so many good reasons for it.
Yeniden evlenmeniz için pek çok haklı neden var.
Well, there are many of reasons- - your health, we're not married,
Pekâlâ, sebepleri çok- - sağlığın, evli değiliz,
The day when man understands... how matter is distributed inside the sun... and its dynamics, perhaps he will understand how the entire universe is made. And the reasons behind many things.
İnsanların, maddelerin güneş içindeki yayılımını ve dinamiğini anladığı gün belki de tüm evrenin nasıl oluştuğunu anlayabiliriz ve birçok şeyin arkasındaki sebepleri.
- an exact command, larded with many several sorts of reasons importing Denmark's health and England's too, with ho!
Kesin bir emir. Çeşitli gerekçelerle allanıp pullanmış Danimarka'nın ve İngiltere'nin selameti için falan filan!
reasons 43
many happy returns 30
many years ago 164
many thanks 80
many times 271
many more 30
many years 63
many things 63
many people 30
many of them 23
many happy returns 30
many years ago 164
many thanks 80
many times 271
many more 30
many years 63
many things 63
many people 30
many of them 23