English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Marshy

Marshy translate Turkish

42 parallel translation
They arrived soggy, and to to look one I sing to sleep, they made marshy the poor fellows that already they were trying to sleep.
Sırılsıklam olmuş bir şekilde dolabın üstüne çıkar ve zaten uyumaya çalışan diğer zavallılar da sırılsıklam olurdu.
It started leaning in the marshy ground while they were building it.
Kule inşa edildiği sırada batak arazide eğilmeye başlamış.
Those marshy situations never are.
Bataklıklar hiçbir zaman iyi değildir.
They stop off here twice a year at that marshy little lake on the north end of the ranch and you're in luck because even as I speak, the flock's over there right now.
Yılda iki kez çiftliğin kuzeyinde bulunan gölde konaklıyorlar. Sizler şanslısınız çünkü dediğim gibi bu sürü şu anda gölde bulunuyor.
- It's not marshy, is it?
- Çamurlu değil, öyle değil mi?
Marshy. Excuse me, fellas.
Affedersiniz dostlarım.
And Marshie, as I call him, is their manager.
Marshy menajerleridir.
"And after an arduous disembowelment procedure the body was hauled off to a marshy area placed atop a large pyre where it was slowly devoured by vultures and rodents while the tribe looked on and danced."
İşlemler tamamlandıktan sonra, ceset yüksek bir yere çıkarılır ve kabilenin dansları arasında akbabalar tarafından yenir.
Because of me, even you're.. .. getting trapped in this marshy stuff.
Benim yüzümden sen de bu batağa saplandın.
- It's kind of marshy.
- Bir çeşit bataklık gibi.
It's really marshy.
Gerçekten bataklık gibi.
Thanks, Marshy.
Eksik olma, Marshy.
Marshy, I think you're a liar.
Marshy, bence yalan söylüyorsun.
God bless Max, Katie, and Marshy.
Tanrı Max'i, Katie'yi ve Marshy'yi korusun.
Holy shit, Marshy.
Vay anasını, Marshy.
- I'm pretty sure Marshy didn't.
Marshy'nin alamadığından eminim.
Rice needs plenty of water, so I'm helping the farmers irrigate their paddy field, creating the type of watery, marshy environment that rice naturally grows in.
Pirinç bol miktarda suya ihtiyaç duyar, bu yüzden çiftçilere, pirincin doğallayın yetiştiği sulak bataklık türünde ortam oluşturacak şekilde çeltik tarlalarını sulamalarında yardım ediyorum.
There was Grendel, armless, the life draining out of his arm, heading back to his marshy home, knowing he has very little time left.
Kolsuz Grendel, hayatı kolundan akıp giderken, çok az bir zamanının kaldığının bilinciyle, bataklık evine doğru yol alır.
I love this, Marshy.
Dergimizi çok sevdim, Marshy.
Sorry, Marshy.
Özür dilerim, Marshy.
To replicate your native marshy environments.
Türünü devam ettirmen için uygun çevre. Satıldı!
I got it. Grown in boggy and marshy terrain.
- Demek bataklıklarda ve sulak alanlarda yetişiyormuş.
In the middle of boggy and marshy terrain.
Bataklık ve sulak alanların göbeğinde.
- Marshy!
- Marshy!
But Jesus, Marshy, you could have picked a more dignified way to go out.
Ancak tanrım, Marshy gitmek için daha saygın bir yol seçebilirdin.
Marshy, here's to you.
Marshy, şerefe.
- Here's a little music for Marshy.
- İşte Marshy için küçük bir müzik.
- We're having a toast to Marshy.
- Kadehlerimizi Marshy'ye kaldıralım.
- Marshy was a great guy, huh?
- Marshy harika bir adamdı, değil mi?
Because anybody associated with Marshy is a marked man.
Çünkü Marshy ile işbirliği yapan herhangi biri, mimlenmiş bir adamdır.
Running through a couple hundred miles of marshy wetlands.
Evet, birkaç yüz kilometre boyunca bataklık arazide uzanıyor.
It's marshy all along the banks of the river, sir, rising up to Thiepval on the one side and to Hawthorn Ridge on the other.
Nehrin kenarları boydan boya bataklıktır, efendim, bir tarafında Thiepval, öbür tarafında Hawthorn Tepesi bulunmaktadır.
For the crew and over 75 guides and helpers, it's hard going carrying nearly a tonne of kit through the marshy valleys.
Ekip ve 75 rehber + yardımcı için... yaklaşık 1 ton ekipmanla bataklardan... geçmek zor.
Everything's marshy and wet.
Her yer sulak ve ıslak.
Renard won't come in the dark, not across marshy ground.
Renard karanlık çökünce gelmez. Batak araziyi geçemez.
Well, that depends - whether we're in the marshy wetlands or the arid desert.
Bataklık sulak arazi ya da çorak çöle göre değişir.
I would like to buy the two acres of marshy land - that border my estate.
- Mülkümün sınırındaki bataklık araziden iki dönüm satın almak istiyorum.
I'm selling... Well, WE'RE selling him the marshy acres on his boundary. There's a bit of old machinery up there.
Ona ait sınırdaki bataklık araziyi satıyorum yani satıyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]