Matt translate Turkish
10,487 parallel translation
- Matt, it's Paul. Beth's boyfriend.
Matt, ben Paul, Beth'in sevgilisi.
Matt Riley.
Matt Riley.
- See if you can get off the sofa today, Matt.
- Bugün kanepeden kalkmaya çalış Matt.
Matt?
Matt?
Matt, is that you?
Matt, sen misin?
Matt.
Matt.
Okay. My name's Matt.
Tamam, benim adım Matt.
- Matt?
- Matt?
- Yeah, Matt. Going to the Fairview Estate.
- Fairview Sitesi'ne gidecek olan Matt.
- Fuck off, Matt.
- Siktir git Matt.
Matt, what... What's happened to you?
Matt, sana ne oldu?
Matt, please...
Matt n'olur!
Matt, please.
Matt, söyle n'olur.
Matt...
Matt!
Hey!
Matt!
They are desperate to scare us away, Matt.
Bizi korkutup kaçırmak için her şeyi yapacaklar Matt.
Matt knew that I wasn't happy there, and I knew that Lee thought I was making up stories.
Matt orada mutlu olmadığımın farkındaydı ve Lee'nin hikâye uydurduğumu düşündüğünü biliyordum.
Matt? !
Matt?
Matt called the police, and we directed them to the spot.
Matt polisi aradı ve onları oraya götürdük.
I was three sheets to the wind, but I knew Matt had left the room.
Körkütük sarhoş hâldeydim ama Matt'in odadan çıktığını biliyordum.
What, Matt?
Ne oldu Matt?
Matt.
M'si. - Matt!
Matt, what are you talking about?
Matt, neden bahsediyorsun sen?
Will you handle this, please, Matt?
Bunu halledebilir misin lütfen Matt?
And, Matt... Show a human face.
Bir de Matt insani bir yüz göster.
I think about Matt.
Matt'i düşünüyorum.
Matt Marks, social media concierge.
Matt Marks, sosyal medya kişisi.
Matt also works with this Foto Robot, an interactive photo booth.
Matt ayrıca etkileşimli fotoğraf robotuyla da çalışacak.
- Then come out with me, Matt.
- O zaman benimle dışarı çık, Matt.
Jesus, Matt.
Jesus, Matt.
Matt, don't make a thing.
Matt, düşünme bile.
Over here, Matt.
Buraya, Matt.
Yeah, Matt's gonna help out while I'm on vacation.
Evet, Matt ben tatildeyken yardımcı olacak.
Matt?
Matt mi?
Is it Matt, the kissing veterinarian, or Steve, the lovesick podiatrist?
Öpüşen veteriner Matt ya da kara sevdalı pediatrist Steve mi?
Matt, you're an amazing guy, but we do work together.
Matt, sen müthiş birisisin ama biz beraber çalışıyoruz.
It turns out Matt sent the roses.
Görünüşe göre gülleri Matt yollamış.
Oh no, they're definitely from Matt.
Hayır, kesinlikle Matt'den.
- Matt.
- Matt.
Dr. Matt Harmon, did you or did you not give flowers to D.J. Fuller?
Dr. Matt Harmon, D.J. Fuller'a çiçek verdiniz mi, vermediniz mi?
Matt and I are doing inventory.
Matt ve ben stok sayıyoruz.
Who's Matt?
Matt kim?
Can I ask you something semi-related to the Matt thing?
Sana bu Matt ile yarı alakalı bir şey sorabilir miyim?
I think what you want to do is list the pros and cons of dating Matt.
Bence, yapmak istediğin şey için Matt ile çıkmanın artı ve eksilerini yaz.
I mean, Matt's my boss's son.
Yani, Matt patronumun oğlu.
No, I'm talking about Matt.
Hayır, ben Matt'ten bahsediyorum.
But what about you and Matt?
Peki ya sen ve Matt?
I don't know where it's going with Matt.
Ben de Matt ile işler nereye gider bilmiyorum.
Matt's filling in while he's on vacation.
Matt, babası tatildeyken onun yerini dolduruyor.
- Hi, I'm Matt.
- Merhaba, ben Matt.
Matt!
Matt!