Maybe i do translate Turkish
3,591 parallel translation
Maybe I do.
Belki de benim bunu yalnız bırakmam gerekiyor.
Maybe I do play victim sometimes.
Belki de gerçekten kurbanı oynuyorum bazen.
And throw in the fact that maybe I do have feelings.
Ve aslında belki de bazı hislerim var.
Maybe I do like him.
Belki de ondan hoşlanıyorum.
- Maybe I do.
- Belki.
Maybe I do kind of miss this place.
Belki burasıyla ilgili özlediğim bir şeyler vardır.
Maybe I do need a vacay.
Belki de bir tatile ihtiyacım var.
Maybe I do try too hard a-and screw up sometimes, but no more.
Bazen işleri berbat ettiğim olmuştur. Ama bir daha olmayacak.
Maybe I do need to get my mind off things.
Belki de zihnimi bunlardan arındırmaya ihtiyacım var.
Maybe you do put pressure on me, but it's nothing compared to what I put on myself.
Üzerimde baskı yapıyor olabilirsin ama benim yaptığımın yanında hiç kalır.
Just, I don't know if it's me, or the injury, or maybe I'm expecting something that he can't do.
Bilmiyorum sorun benden mi, ameliyattan mı. Belki de ben yapamayacağı şeyleri bekliyorumdur.
But I thought maybe, just maybe you could do something for me.
Ama belki, sadece belki benim için bir şey yaparsın diye düşündüm.
Uh, George, I'm kind of in the middle of this whole tent thing, so may-maybe we could do this another... time.
George, tüm bu çadır olayları falan bayağı bir meşgulüm be-belki başka bir zaman hallederiz o işi.
I mean, even if Lavon and Ruby do split up, we knew that she was gonna break his heart eventually, so maybe this is for the best, and why not just let it happen?
Ruby, Lavon'dan ayrılıyor bile olsa eninde sonunda onun Lavon'un kalbini kıracağını biliyorduk. Belki de olması gereken en iyi şey bu. Neden oluruna...
Maybe I'll let him do it to me in the parking spot.
Belki de park yerine girmesine izin veririm.
Maybe I'll still do that.
Belki yine de bunu yapmalıyım.
I'm not saying that, as doctors, we don't provide quality care to everyone, but maybe with- - with some patients, we- - we do a little more, we- - we fight a little harder.
Doktorlar olarak hastalarla yeterince ilgilenmiyoruz demiyorum ama bazı hastalarla- - Birazcık, biraz daha fazlasını yapıyoruz.
Maybe you and I can... do business.
Birlikte iş yapabiliriz.
Maybe I should do it!
Belki de ben yapsam daha iyi olur!
Well... it's maybe hard for you to believe, but I do love you.
Senin için inanmak zor olabilir ama ben seni seviyorum.
I do not know, honey, maybe a little...
Bilmiyorum tatlım, belki birazcık şey koysam...
Maybe it's only right that the last thing I do on this planet isn't for me.
Belki bu gezegende yapacağım son şeyin kendim için olmaması doğru olur.
He never says no, never says maybe, never says, "I'll see what I can do."
Sana ne demiştim? Asla hayır demez, belki demez, "bakayım ne yapabilirim" demez.
Maybe I didn't do everything right... Or go to college or have a perfect life like you.
Belki her şeyi düzgün yapmadım ya da üniversiteye gidip, senin gibi harika bir hayatım olmadı.
I hope to make movies, real movies, and maybe do a play.
Filmlerde oynamak istiyorum, gerçek filmlerde. Belki de tiyatroda.
I think maybe you do not understand.
Bana kalırsa ortada bir yanlış anlaşılma var.
And you never thought maybe... just maybe that I didn't do it?
Belki, ama belki öyle bir şey yapmamış olabileceğim aklına gelmedi mi?
Maybe he knows more than I do.
Belki o benden daha fazla şey biliyor.
Maybe I could've done so many things that I didn't do.
Yapmadığım birçok şeyi yapabilirdim.
And for a minute I was thinking maybe I could should go and get another ski mask. But then I was like, "Why the fuck would I do that?"
Önce bir düşündüm bir kar maskesi daha mı alsam diye ama sonra dedim ki "Ne gerek var amına koyayım?".
Maybe because you're curious how I work? Do you want to know how I work?
Belki de nasıl çalıştığımı merak ettiğindendir.
- Maybe I can do it.
- Belki ben yapabilirim.
I do not know, JP, maybe Jenson is right.
Bilmiyorum, JP. Jensen belki haklı olabilir.
I do not know, maybe just found this thing the cave and drew, it may be some kind of alien technology, maybe try to turn into a weapon.
Bilmiyorum, olabilir. Belki de bu şeyi mağarada buldular ve çizim yaptılar. Bir tür uzaylı teknolojisi olabilir.
Maybe it has something to do with the fact that I spent a day in the oven and the night in the freezer with nothing but fucking washer fluid in my system!
Sisitemimde sadece cam yıkama sıvısıyla dondurucu gece ve fırında bir gün geçirdiğim.. gerçeğiyle belki bir şey yapılır!
I have no idea what I was doing. Maybe it's something I want to do.
Ne yaptığımla ilgili hiçbir fikrim yok.
What I'm going to do for you, Michael, is, I am going to go there with you for moral support and I will act as your assistant and maybe I'll do my famous gay character.
Michael, senin için yapacağım şey şu. Moral desteği olsun diye ben de seninle geleceğim. Ve asistanınmış gibi rol yapacağım.
And when I do, maybe that will finally bring us closer together in our relationship.
ve bunu başardığımda, belki de birbirimize daha yakın bir ilişki kurabiliriz.
And then, maybe I'll know what to do with him.
Konuştuktan sonra onunla ne yapacağıma karar verebilirim.
I guess maybe... we did do something wrong, you know?
Belki de... Bir yerde bir hata yapmışızdır?
I was actually wondering if maybe we could get together and do lunch again today.
Bugün tekrar buluşup bir öğle yemeği yapar mıyız diye merak ediyordum.
You do this thing, and it was some time after that the teacher, I had bumped into him again maybe a week or so, back in population.
Öğretmenden sonraki bir zamandı. Bir hafta oldu olmadı, kalabalığın arasında yine onu gördüm.
I do have a slight itch at the back of my brain, But... Maybe more?
Gerçi beynimin arkasında hafif bir kaşıntı var ama belki daha fazlası?
Maybe you'd bounce back faster, but we're different people, and I need to do this on my own time.
Belki sen daha çok toparlanıyorsundur, ama farklı insanlarız... -... ve vakte ihtiyacım var.
- Maybe that's what I should do.
- Belki de yapmam gereken bu.
Do you guys mind if I crash here, do some writing, maybe have a few people over?
Siz çocuklar burada biraz gürültü yapsam sıkıntı çıkarır mısınız? biraz yazarım, belki bir kaç kişi gelir?
Listen, what do you think about... I don't know, maybe doing a bit of travelling before we head home?
Ne dersin bilmem ama belki eve dönmeden önce ufak bir geziye çıkabiliriz.
Like, I was thinking maybe we could do something more like a French salon.
Paris salonu gibi yapabiliriz diye düşünüyordum.
Also, I just wanted to let you guys know, like BJ Dobbs, do not be worried about me because I thought you maybe looked a little bit worried.
Ayrıca söylemek istemek isterim ki beni kafanıza takmayın çünkü havada biraz endişe sezdim gibi.
I could maybe use someone who could do a little... plumbing -
Belki su tesisatçılığı yapan birine ihtiyacım olabilir.
You know, maybe this Javier guy's not so crazy after all,'cause I don't know who you are anymore...'cause the man I married would not... would not do something like that!
Biliyor musun, bence şu Javier denen herif hiç de salak değilmiş, çünkü ben artık senin kim olduğunu anlayamıyorum... Evlendiğim insanın böyle bir şey... böyle bir şey yapmayacağını sanıyorum!
maybe i don't 50
maybe i don't want to 17
maybe it's better this way 17
maybe it's me 32
maybe i am 188
maybe i won't 28
maybe it won't 17
maybe i did 99
maybe i will 247
maybe it's for the best 67
maybe i don't want to 17
maybe it's better this way 17
maybe it's me 32
maybe i am 188
maybe i won't 28
maybe it won't 17
maybe i did 99
maybe i will 247
maybe it's for the best 67