English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Maybe i will

Maybe i will translate Turkish

1,612 parallel translation
Fine... maybe I will.
Tamam.. belki öyle yaparım.
Maybe I will.
Belki söylerim.
Yeah, maybe I will, OK?
- Hadi. - Tamam.
Maybe I will share my secret ingredient.
Belki sırrımı paylaşabilirim.
Well, then maybe I will.
O zaman belki gelirim.
Okay, yeah, maybe I will.
- Pekala, ederim belkide.
Maybe I will go out and I'll meet somebody, and we'll get married, and we'll move really far away from here, and then people here will stop looking at me and thinking I'm a freak!
Evlenip buradan çok uzağa yerleşiriz. Buradaki insanlar da bana bakıp ucube olduğumu düşünmeyi bırakırlar.
Maybe I will go to a military school.
Belki askeri okula giderim.
- Maybe I will stay for a moment.
- Biraz oturayım bari.
Maybe I will.
Belki gelirim.
You know what, maybe I will get this necklace as a backup for Rory.
Belki bu kolyeyi de Rory'ye yedek bir hediye olarak alırım.
Maybe I will.
Belki de sorarım.
Maybe I will.
Bulurum.
Yeah, maybe I will.
Belki de yaparım.
- Ok, maybe I will. - Yeah.
Ne dersin?
Okay, maybe I will.She--she probablywon't be that long, right?
Fakat beklemek isterseniz... Peki, belki beklerim. Çok uzun kalmaz genelde değil mi?
Yeah, maybe I will.
Belki de satarım.
Maybe I will.
Belki yaparım.
- Maybe I will.
- Belki değiştiririm.
Maybe I will try some.
Biraz deneyeyim bari.
Hit me again and maybe I will.
Bir daha vur belki hatırlarım.
Maybe I will, hewitt 110.
Belki ugrarim, Hewitt 110. Dik!
And if I do this, maybe I will.
Ve eğer bunu yaparsam, o zaman o şeyi yapmış olacağım.
Maybe I will
Vurulurum belki, kim bilir
Maybe I will.
Belki de yapacağım.
Maybe I will.
Belki girerim.
Try me. - Maybe I will.
- Belki denerim.
Maybe I will, maybe I will.
Belki konuşabilirim, belki.
I want you to go back in there and dig into his past, find out who he is, where he's from and maybe that will gve us a lead on Parker
Oraya git, geçmişini araştır, kim olduğunu, nereli olduğunu öğren.
Well, you know what, as soon as we're finished talking - -maybe your mom will give you some of that pie. - -I want it now.
Konuşmamızı bitirir bitirmez belki annen turtadan biraz verir.
Maybe he's thinking I and others will attend the wedding and leave him free to assassinate the King.
Belki benim ve diğerlerinin düğüne katılacağını ve onun da Kral'ı öldürmek için yalnız kalacağını düşünüyordur.
Maybe now my father will realize i can do more than look pretty.
Belki şimdi babam güzel görünmekten başka işe yaradığımı da fark eder.
It's maybe too late to start again, but I will say this :
Belki baştan başlamak için çok geç, ama her zaman derim ki :...
And I will get arrested, maybe even deported.
Ve beni tutuklayacaklar, belki de sınır dışı edileceğim.
THAT WE ARE SPARING NO RESOURCES HERE, MAYBE THIS NUTJOB WILL BACK OFF UNTIL WE CAN FIND HIM. I CERTAINLY HOPE SO.
Fakat yüksek miktarda bir güçle ve Şerif bölümünün de yardımıyla ve bölümler arası kavga yaşanmadan bu çılgınca işe son verip onu yakalarız.
- Maybe not, but- - - I will not get you in trouble.
Başını derde sokmam.
This fire will last maybe an hour, unless I add some more wood.
Bu ateş belki bir saat yanar, sonra yeniden odun atmam gerekir.
Well, maybe if you acted like a real mom and were around a little bit more you will see the things that I am seeing.
- Anne olsan da etrafa bi baksan
Yeah, I mean, maybe that will help us forget what we just saw.
Evet, yani belki bu bize az önce gördüklerimizi unutturur.
If you confess now, name your accomplices, I will let the D.A. know that you cooperated and maybe, just maybe, no guarantees.
Şimdi itiraf edip, suç ortaklarınızın ismini söylerseniz bölge savcısına işbirliği yaptığınızı söylerim ve belki sadece belki, garantisi yok.
Maybe, later on when you are really desperate, I will fuck you.
Belki sonra, gerçekten çaresiz olduğunda, seni sikeceğim.
[music playing on tv] * they say love * * will find a way * * but i'll tell you what * * at the end of the day * * maybe love * * ain't even real *
- Neden bu kadar üzgünsün? - Gençliğini boşa harcıyor. - Bekle.
And then maybe later on at home, when you are really desperate, then I will fuck you.
Ve belki daha sonra evde, gerçekten çaresiz olduğunda, seni sikerim.
If you two are gonna watch that, maybe Jeff and I will go to a sports bar to catch the end of the game?
İkiniz onu seyredecekseniz Jeff ile ben de bir spor barına gidip maçın sonunu seyredebiliriz.
I'm hoping that santa claus will give me rachael ray for christmas, and then maybe she can handle it.
Umarım Noel baba yılbaşında bana Rachel Ray'i getirir de o da bana yardım eder.
Maybe now, someone will tell me why I was being watched.
Belki birisi çıkıp neden izlendiğimi bana söyler.
Well, I mean, maybe Dad will still let me water it, eh?
Belki de babam onu sulamama izin verir, ha?
And if I can do that, then maybe others will forgive me, too.
Eğer bunu başarabilirsem, belki o zaman diğerleri de beni affeder.
Dear Gerry, you said you wanted me to fall in love again and maybe one day I will, but there are all kinds of love out there.
"Sevgili Gerry..." "... yeniden âşık olmamı istediğini söylemiştin. " " Belki bir gün olacağım ama hayatta öyle çeşitli sevgi türleri var ki! "
- Maybe if you tell me, I will.
Neye inanacağımı şaşırdım!
And maybe that grown woman will forgive me, but I'll never forgive myself.
O kadın beni affedebilir ama ben kendimi asla affetmem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]