English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Meditate

Meditate translate Turkish

432 parallel translation
- She can even meditate when convenient.
- Hatta uygun olduğunda düşünüp taşınabilir bile.
But I will meditate also of all thy works... and talk of thy doings.
"Yaptıkları üzerinde derin derin düşüneceğim ve tümünü anlatacağım."
I think you'll find this a very pleasant place in which to meditate.
Tefekkür etmek için iyi bir yer olacak sana sanırım.
You do meditate, don't you?
- Tefekkür edersin değil mi?
We are gathered here not only to pay homage to a great musician but to remind ourselves of the goodness in the soul of this man Art Hazzard and to meditate upon the unselfish spirit of generosity which was his.
Burada yalnızca büyük bir müzisyene saygımızı göstermek için değil bu adamın ruhundaki iyiliği kendimize hatırlatmak için de toplandık, o... #... Art Hazzard... #... cömert, bencillikten uzak karakteri üzerinde derin derin düşünmek için... #... burada toplandık.
You cannot always meditate.
Düşünüp durmayacaksın.
Father Godwin, take the Princess Morgana to the chapel, that she may meditate before making a final decision.
Peder Godwin Prenses Morgana'yı şapele götürün son kararını vermeden önce biraz dinlenebilir.
I have done nothing but pray and meditate.
Dua etmek ve düşünmekten başka bir şey yapmıyorum.
well, did you meditate on Mr. Wayne's future?
Hayır.
" Who likes to meditate, contemplate
" Severim düşünmeyi, gözlemlemeyi
Meditate while awaiting your turn... for it would be extremely difficult for you to get away from here.
Sıranızı beklerken düşünün çünkü buradan kurtulmanız çok zor olacak.
The court will decide that, it's obvious that our function here is to meditate and judge.
Buna mahkeme karar verecek. Açıktır ki burada bizim görevimiz düşünüp taşındıktan sonra hüküm vermek.
It's his habit to meditate in private before retiring.
Yatmadan önce yalnız başına meditasyon alışkanlığı vardır.
The council will meditate further, but do not be hopeful of any change.
Konsey bir daha toplanacak, ama bir değişiklik için umutlanmayın,
My wife must meditate for a time before she's ready.
Eşim başlamadan önce bir süre meditasyon yapmalıdır.
Now you can meditate on the fate you have chosen.
- Şimdi kaderini seçmeyi düşünebilirsin
"... and in His law doth he meditate, day and night.
"... ve onun kanunlarında her daim, gece ve gündüz huzur vardır... "
Feel free to read, to meditate, to conduct research, whatever you like. You will want for nothing.
Okur, meditasyon yapar, araştırma yaparsınız, ne isterseniz.
Before the last crime is committed, I must meditate again.
Son suç işlenmeden önce biraz meditasyon yapmalıyım.
Go within yourself and meditate on each breath.
Konsantre olun ve her nefes alışınızda meditasyon yapın.
A friend of mine told me it's the perfect place to meditate.
Arkadaşım bana burasının düşünmek için harikulade bir yer olduğunu söyledi.
For your penance meditate on those words
Günahına kefaret için, bu cümleler üzerinde tefekkür et.
To write, to meditate.
- Yazmak ve düşünmek için.
Meditate upon this new life which awaits you and try to liberate yourself of any temptation.
Seni bekleyen bu hayatın üzerine düşün... ve seni ayartan ne varsa kendini bunlardan kurtarmaya çalış.
Meditate here for three hours before you attack them.
Onlara saldırmadan önce burada biraz düşün.
Meditate on this at second level.
Bunu bir de ikinci düzeyde düşün.
Let us meditate tonight on the sorrowful mystery of Christ's agony on the Mount of Olives.
Bu akşam İsa'nın Olive tepelerindeki acısının üzücü sırrını düşünmemize izin verin
Meditate on this theme alone in your rooms, with your own consciences.
Odalarınızda tek başına bu konu üzerine vicdanınızla baş başa meditasyon yapın.
I meditate every morning with chanting and burning incense so if you must walk around I'd appreciate tiptoeing.
Her sabah meditasyon yapar, tütsü yakar, şarkı söylerim. Bu yüzden etrafta parmak ucunda dolaşırsan sevinirim.
I'm now going inside my room to meditate away my hostility towards you.
Şimdi de içeri gidip sana olan sinirimi meditasyonla geçirmeye çalışacağım.
Meditate in my direction
Baksan yeter bu yana
Just let me meditate over a bottle of scotch and?
Viski şişesiyle biraz meditasyon yapayım. ... ve?
Ladies and gentlemen, I will let you meditate on these eternal thoughts and on this eternal site.
Bayanlar baylar, bu sonsuz düşünceler ile sonsuz sahne üzerinde düşünmenize müsaade ediyorum.
And sometimes I would meditate with him.
Bazen onunla beraber meditasyon yaptım.
Sometimes I'd go off and meditate by myself.
Bazen de uzaklaşıp tek başıma meditasyon yaptım.
And so he taught the whole family to meditate... and he told them all about Asia and the East and his monastery and everything.
Bütün aileye meditasyon yapmayı öğretti ve onlara Asya'yı, Doğu'yu ve manastırını filan anlattı.
We train. And meditate.
Eğitim yaparız.
She will go to her father's grave and meditate for about an hour.
Babasının mezarına gidecek ve bir saat kadar düşünecek.
Also, you must meditate when you complete your training
Ayrıca, düzenli olarak meditasyon yapmalısın! Eğitimin tamamlandığında...
He said that by watching carefully Mr. Yamada's gestures and his way of mixing the ingredients one could meditate usefully on certain fundamental concepts common to painting, philosophy, and karate.
Bay Yamada'nin jestlerini ve malzemeyi karistirisini dikkatle izleyen birisi resime, felsefeye ve karateye özgü temel kavramlar üzerine oldukça verimli düsünce üretebilir.
Now, meditate on what we have heard.
Şimdi, duyduklarımızı iyice düşünelim.
Why don't you go someplace and meditate on that?
Neden bir yere gidip bunun üzerine meditasyon yapmıyorsun?
Sorry, I want to meditate.
Kusura bakmayın, kendimi dinleyeceğim...
What is it? Perhaps we should all meditate for a moment.
Belki de hepimiz biraz meditasyon yapmalıyız.
Meditate on our journey.
Ne yapacağımızı tasarlarım.
- Do you meditate?
- Meditasyon yapar mısın?
- I meditate all the time.
- Hep yaparım.
Practice until you can meditate and nothing can distract you so that you see and feel nothing except your own energy.
Tefekkür düzeyine ulaşmak için çalış... böylece dikkatin dağılmaz... yani kendi enerjin dışında hiçbir şey... görmez ya da hissetmezsin.
Meditate? Plan how to break hearts?
Kalp nasıl kırılır, onu mu düşünüyorsun?
I don't want to influence you. Just look in silence and meditate.
Kimseyi etkilemek istemem, ama ona sessizce bakın ve büyülenin.
You meditate illogical...
Mantıksız cehennem!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]