English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Missed a spot

Missed a spot translate Turkish

240 parallel translation
Hey, you missed a spot right here.
Bak burayı atlamışsın.
You may have missed a spot.
Şurayı kaçırmışsın.
- You missed a spot over there.
Şurayı atlamışsın. - Teşekkürler.
Oh, you have missed a spot here. My uncle will not like that.
Bir iki yeri kaçırmışsın Fergy.
They missed a spot.
Oh, asıl şeyi görmemişler.
The two of us. You missed a spot.
Önemli olan bu değil.
And my spell has missed a spot in the forest.
Ve büyüm ormanın bir noktasını kaçırmış.
Let's go surfiin'now You missed a spot, Dad.
Şurayı atladın.
You missed a spot.
Şu noktayı atlamışsın.
Hey, you missed a spot!
Bir yeri kaçırmışsın.
- Hey, you missed a spot.
- Hey, bir tahtayı atladın..
You missed a spot.
Iskaladın.
Very good. You missed a spot.
Şurada bir parça temiz kalmış.
YOU MISSED A SPOT.
Şurayı almadın.
Oh, you missed a spot.
Şurayı atlamışsın.
- You missed a spot.
- Bir noktayı kaçırdın.
You missed a spot.
Bir yeri unuttun.
You missed a spot.
Bir noktayı kaçırdın.
Missed a spot.
Değmesin yağlı boya.
Missed a spot.
Bir yeri unutmuşum.
You wanna go, "Excuse me. I think you missed a spot."
Dersin ki, "Pardon, şurda bir yeri atladınız."
"Give us the unhappy, the sad, the slow, the ugly people that can't drive, that they have trouble merging if they can't stay in their lane, don't signal, can't parallel park if they're sneezing, if they're stuffed up, if they're clogged if they have bad penmanship, don't return calls, if they have dandruff food between their teeth, if they have bad credit, if they have no credit missed a spot shaving." In other words any dysfunctional, defective slob that you can somehow cattle prod onto a wagon send them over, we want them.
"Mutsuz olanı, yavaşı, çirkini, araba sürmeyi bilmeyeni otobana düzgün giremeyeni, şeridinde sabit kalamayanı sinyal vermeyeni, paralel park yapamayanı hapşıranları, doldurulmuşları, tıkanmışları yazısı kötü olanları, aramalarınıza cevap vermeyenleri, kepeklileri dişlerinin arasında yemek kalıntısı olanları, az güvenilecekleri bir yeri tıraş etmeyi unutanları bize getirin." Bir diğer deyişle işlevsiz insanları, sakatları bir şekilde vagona tıkıştırabilirseniz bize yollayın, biz istiyoruz onları.
- I think I missed a spot.
- Sanırım bir noktayı kaçırmışım.
Roberta, you missed a spot
Roberta bir yeri atladın.
Oh, look, baby, you missed a spot.
- Bebeğim, bir parça kalmış.
You missed a spot.!
Bir yeri atlamışsın.
- Oh, really? You missed a spot.
- Gerçekten mi?
Ya missed a spot!
Bir noktayı kaçırmışsın.
You missed a spot.
Şuraya sürmemişsin.
YOU MISSED A SPOT.
Çimleri unutma
You missed a spot.
Bir yer kalmış.
You missed a spot.
Bir yeri atlamışsın.
You missed a spot.
Bir lekeyi kaçırdın.
Looks like whoever cleaned this place maybe missed a spot.
Görünüşe bakılırsa, burayı her kim temizlediyse, bir lekeyi kaçırmış olmalı.
'Hey, Joseph, you missed a spot.'
Hey, Yusuf, bir yeri unutmuşsun.
I think you missed a spot here.
Galiba bir noktayı atlamışsın.
- You missed a spot!
- Bir noktayı kaçırdın.
I believe you missed a spot.
Mutlaka bir lekeyi mutlaka kaçırmışsındır.
YOU MISSED A SPOT.
Şurda leke kalmış.
Looks like you missed a spot, Mr. Hangemuhl.
Görünüşe göre bir yeri atlamışsınız Bay Hangemuhl.
You missed a spot shaving.
Traş olurken bir yeri atlamışsınız.
You missed a spot, right here on your neck.
Boynunda bir sıyrık var.
- Missed a spot!
- Şurayı süpürmedin!
Hey, hey, hey! You missed a spot, right there.
Hey, şurayı temizlemedin.
- You missed a spot.
- Yanlış yere döktün.
- You missed a spot.
- Şurayı almadın.
- You missed a spot.
- Bir yeri atladın. Burayı.
And he's gonna say, " Oh, you missed a little spot over there.
Ve'O burada küçük bi leke var'dediğinde
- You missed a whole spot.
- Bir yeri unuttun.
Missed a spot.
Bir yeri atlamışım.
You missed a spot.
Bir yeri atladın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]