Money laundering translate Turkish
604 parallel translation
Money laundering, payoffs, blackmail.
Para aklama, rüşvet, şantaj. Hepsi burda yazıyor.
He was used for the money laundering.
Onu parayı aklamak için kullanıyorlardı.
I smell a little offshore money laundering here.
Bu işte off-shore para aklama kokuları alıyorum.
You are participating in a money laundering scheme.
Para aklama işine giriyorsun.
Supplemented by the occasional pension-fund scam bid rigging money laundering.
Ara sıra, kılıfına uydurup maaş fonundan fazla para çekerek para aklıyor.
budgets, payroll, money laundering, you name it.
Bütçeler, rüşvetler, para aklamalar... Ne olursa.
Money laundering, jury tampering, bribery.
Para aklama, jüri üyelerine sataşma, rüşvet.
All right, I did some money laundering... for your standard ex-military psycho types.
Pekala, sizin standart psikopat, emekli ordu mensuplarınız için..... kara para aklamıştım biraz.
Murder, money laundering, bribery, blackmail...
Cinayet, para aklama, rüşvet, şantaj...
It's like this off-shore money laundering.
Off-shore para aklama gibi bir şey.
The police believe it is related to a case which the CAC is working on involving $ 100 million in drugs and money laundering.
Polis davanın 100 milyon dolar değerinde ilaç ve kara para aklama işiyle uğraşan CAC la ilgili olduğuna inanıyor.
Pandering, drug dealing, money laundering.
Fuhuş, uyuşturucu ticareti, para aklama.
He leaked that you copied Mantajano's money laundering, his finances.
Aldığımız bilgilere göre, Mantajano'nun para aklama operasyonları ve muhasebe kayıtları saklıymış.
money laundering for the eastern bloc.
doğu blokunda para aklama.
Five counts of extortion, money laundering. Sentence : 35 years.
Haraç alma, para aklama,
It's called money laundering.
Buna para aklama deniyor.
We're looking up money laundering in a dictionary.
Para aklamayı sözlükte arıyoruz.
I do not know anything about any money laundering.
Para aklamayla ilgili bir bilgim yok.
We're not asking you about money laundering.
Sana aklamayı sormuyoruz.
Murder, truck hijacking and money laundering are expected inquiries.
Cinayet, kamyon kaçırma ve para aklama soruşturmaları bekleniyor.
There were allegations of tax fraud... and money laundering, but nothing that would stick.
Vergi kaçakçılığı suçlamaları vardı ve kara para aklama, fakat hiçbirşey yapılamadı.
Money laundering.
Para aklama.
A massive manhunt has been launched to find the escapee, a man by the name of Bane Jessup who was awaiting trial for racketeering, money laundering and embezzlement.
Bir arama ekibi Bane Jessup isimli dolandırıcılık, kaçakçılık, sahte para basımı gibi birçok suçtan aranan kaçağı yakalamaya çalışıyor.
Good at laundering money...
İyi bir para aklayıcı...
His primary contribution to that partnership is laundering Solan's money.
Bu ortaklığa en büyük katkısıysa, Solan'ın parasını aklaması.
But laundering money for Americans is only one of the complex transactions conducted daily in this mountain paradise.
Amerikalılar için kara para aklamak bu dağlık cennette her gün yapılan karmaşık işlemlerden sadece biri.
You know, laundering'money can still get you a few years.
Biliyorsun kara para aklamak bir kaç yılına malolur.
They're into venture capital, laundering money, money markets, certificates of deposit.
Tehlikeli para seviyorlar, para aklamak, para satmak, depozito sertifikaları.
Including some computer disks that have every last detail of Serrano's businesses and his money-laundering operations.
Disketlerde Serrano'nun şirketlerine, para aklama oyunlarına dair bilgiler var.
You're laundering money.
Ben Howard'ım. Boyett'le para kaçırıyorsunuz.
He found out that Carl was laundering money at the bank.
Sam, Carl'ın para akladığını öğrendi.
Immobiliare is already laundering money in Peru and Nassau.
lmmobiliare zaten Peru'ya ve Nassau'ya para sızdırıyor.
It seems that our friend Snaps here has been laundering Mob money... through their bank, and here's your proof.
Snaps kirli paralarını yıkıyor bu adamların... Bankası aracılığı ile ve bu da kanıtı.
He's into drug-dealing, money-laundering.
Uyuşturucu satıyor, para aklıyor.
Other Bendini Lamberts will be laundering money tomorrow.
Yarin parayi baska Bendini Lambert'lar aklar.
These agencies are usually a front for some money-laundering scheme.
Bu ajanslar, para aklamak için kullanılıyor genelde.
It seems clear that he was laundering money for the Colombian drug cartels.
Kolombiyalı karteller için para akladığı kesin.
An investigation by the Department of Justice has identified several bank accounts, from Luxembourg to the Cayman lslands, used for laundering drug money on an unprecedented scale.
Adalet Bakanlığı'nca yapılan bir araştırma sonucunda, Luxembourg'dan Cayman Adaları'na kadar uyuşturucu gelirleri için kullanılan bir çok banka hesabı açığa çıkarıldı. Eşi ve benzeri görülmemiş bir şey.
I'd be as indictable as you for laundering that money.
O parayı aklamakla en az senin kadar suçluyum.
10 years ago Alan Branch was brought before the Senate and questioned about his alleged involvement in money-laundering, drug-trafficking and death-squad financing.
1 0 yıl önce, Alan Branch Senato huzuruna ç ıkarılmış ve... kara para aklama, uyuşturucu ticareti ve ölüm birliklerine parasal destek sağlama... iddialarıyla sorgulanmıştı.
Peter Kinkella has been laundering money and selling drugs, and yet you're not focused on him.
Peter Kinkella, para aklıyor ve uyuşturucu satıyor. Ve siz hâlâ onun üzerine gitmiyorsunuz. Neden?
I didn't know I was laundering blood money.
Kanlı para akladığımı bilmiyordum.
- They're laundering the money through Barrio Bennie.
Parayı Mario Benny... -... diye birine verecekler.
Carla, I am smeared all over the newspapers for money-laundering schemes, mob ties- -
Carla, gazetelerde kara para akladığım ve mafya bağlantım olduğu yazıyor.
It's the perfect cover for a money-laundering operation.
Kara paranın aklanması için mükemmel bir kılıf.
- Whose money are they laundering?
- Kimin parasını götürüyorlar?
We get caught laundering money... we're not going to white-collar resort prison.
Para aklarken yakalanmamız... hapisten kurtulmamızı engellemez.
- Russian mob laundering, drug money, whatever.
- Rus mafyasının akladığı paraları uyuşturucu parası falan.
Sometimes for not-so-clean developers laundering money out of Mexico.
Herkes onun Meksika'da... kara para yıkadığını söylüyor. Çok çılgın biridir.
There's a whole money-laundering indictment here based on a real-estate development.
Burada büyük bir dolandırıcılık olmuş hem de bir emlakçılık işini üzerine kurulmuş.
They were never laundering money.
Parayı aklamıyorlarmış.
money 2165
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28