Money first translate Turkish
1,167 parallel translation
Give me the money first
Önce bana parayı ver.
Money first.
Önce parayı görelim.
Bring money first.
Önce parayı getir.
They've got to pick up some traveling money first.
Seyahat için para lazım.
Give me the money first.
Bana para ver.
Why didn't you send the money first?
Neden önce parayı göndermedin?
Produce something for your money first.
Para için önce birşeyler yap.
Let me get money first.
Önce parayı getireyim.
You're the first man who's ever trusted me with his money and his future. Oh.
Geleceğiyle ve parasıyla bana güvenen ilk erkek sensin.
First time for money worth dying for.
Ölmeye değer tatlım, ölmeye değer.
You know, I swear, man, I will be one happy fool when we open our own business right here in our neighborhood. I swear to God, I will be the first in line to spend what little money I got. Be right there with you, man.
Bakın, size yemin ediyorum şurada, kendi mahallemizde bizimkilerden biri iş kursun,... Tanrı şahidim olsun kuyruğa ilk ben girerim olan bütün paramı harcarım.
Remember when I gave you our rent money on the first of the month...
Ayın birinde, tam zamanında kira paramızı size vermiştim...
First I thought it was play money.
Önce sahte para sandım.
There was a whole batch of them there. And as soon as I saw it, I slammed my money down. I got the first copy.
Oldukça fazla getirmişler, ben de görür görmez parayı bastırıp aldım, bu ilk kopyalardan biri.
I must first see the customer's money in my hand.
Parayı elimde görmem gerek.
- First money I get, I'm goin'to Miami.
- Kazandığım ilk parayla, Miami'ye gideceğim.
First the money, then you get your horn back.
Önce para, sonra saksafon.
But because this is her first offence and obviously all your money is tied up in despair I'm gonna let her off with a warning.
Ama bu onun ilk suçu, senin bütün paranda bu ümitsiz hayata ipotekli olduğundan... Bu seferlik bir uyarıyla yetineceğim.
After we take our cuts, we had only money for this or a first-rate wheelbarrow.
Giderler çıkıldıktan sonra... kalan para ancak bu birinci sınıf el arabasına yetiyor.
First of all, I'm gonna try to make some money off of them.
İlk olarak, onların biraz paralarını yolmayı deneyeceğim.
First my Money Bin, now this.
Önce para depom, şimdi de bu.
Why don't you tell them you only launder money on the first of the month?
Sadece ay başlarında para akladığını söylesen?
First, you love money.
Birincisi, parayı seviyorsun.
Why have you never told me you got all your money from your first wife?
Benden o insanları kovmamı isteyemezsin Margaret.
First the money, now this.
Önce para, şimdi de bu.
The First Bank of Portland - a tax-free money market account, currently at five and a half percent.
First Portland Bankası, vergisiz para piyasası hesabı şu anda yüzde beş buçukta.
How did he get the money in first place? I'll tell you :
Servetini nasıl kazandığını söyleyeyim :
You saved me from losing all my money. For the first time, I'm glad I had children. So have you figured out who gets the money?
beni tüm parayı kaybetmemden kurtardın hayatımda ilk kez, bir çocuğum olduğu için seviniyorum ee, parayı kime vereceğine karar verdin mi?
He's obviously after your money and social standing, but I was here first.
Belli ki paranın ve sosyal statünün peşinde, ama ilk ben geldim.
I'd like to do more money for you, but first I've got to get your positions on a few issues.
Sana daha çok para kazandırmak istiyorum. Ama önce birkaç konuda konumunu belirlememiz gerek.
First, let me see the money.
Önce parayı göreyim.
Gotta get some money together first.
Önce para biriktirmemiz gerek.
We'd shoot you, Billy, but first we want the money.
Seni vuracağız Billy, ama önce paramızı istiyoruz.
You're gonna be tempted to spend all your money on the first girl but don't do it.
Bak oğlum, bütün paranı ilk kıza harcamak isteyeceksin ama harcama.
But first, get their money and jewellery.
ama önce paralarını ve mücevherlerini alalım.
- First the money.
- Önce para.
I don't know what you found, but first of all, if I stole some money you think I'd leave it laying around on my desk?
Ne bulduğunu bilmiyorum ama, eğer para çalmış olsaydım sence onu masamın üstünde mi bırakırdım?
And here I am, sitting in first class, with a glass of champagne, a big bag of money and the most beautiful woman... in the whole world.
Ama şimdi burada birinci sınıfta bir bardak şampanya, koca bir çanta dolusu para ve dünyanın en güzel kadını ile oturuyorum.
I bet you green money, the first little black dot he took a beat on that was the bitch of the bunch.
Seninle her iddiasına girerim ki, attığı ilk kurşun en zoruydu bence.
But first, I have to find him, collect the money I'm owed.
ama önce paramı almak için ona bulmalıyım.
First, you drop off my little money man... and then you hit that spot by the river and you ditch the firepower, you got me?
Önce benim ufaklığı bırak ve sonra da nehre gidin ve bundan kurtulun, anladın mı beni?
At first I thought he was gonna shoot me because I didn't have no money.
İlk başta beni vuracağını zannettim çünkü hiç param yoktu.
That you are going to be the first guy in history to get pinched... for putting money back into a vault?
Çaldığın parayı kasaya geri koyan tarihteki ilk adam olacaksın?
Okay, I know we're anxious to win some money so let's get started, shall we? Our first question in Touchdown Trivia :
Pekala, biraz para kazanmak için can attığınızı biliyorum o yüzden hadi başlayalım, olur mu?
First of all it's because I got insufficient money to take a bus.
Her şeyden önce otobüs için yeterli param yok.
He made his first bet when he was 15, and he always made money.
İlk kez 15 yaşında bahis oynamış ve hep para kazanmıştı.
I always felt she should have gone for all that money... being somebody for the first time in her life, a home, a kid.
Onca para, hayatında ilk kez bir kimliği... bir evi, çocuğu olması işe yarar sanmıştım.
At the first second of trouble off to the parents and beg for more money.
Henüz ilk tartışmada, anne-babaya koştururlar, yardım diye.
And the first thing I did when I saved enough money was to buy me a house.
Para biriktirince ilk yaptığım, ev satın almak oldu.
The money will be on your desk first thing in the morning.
Sabah ilk iş, para masanda olacak.
First I get you used to the money, then I make you swallow.
Seni önce paraya alıştıracağım sonra da yutmaya.
first 4785
first date 34
first name 87
first day of school 24
first squad 18
first class 132
first things first 322
first and foremost 114
first time for everything 43
first love 34
first date 34
first name 87
first day of school 24
first squad 18
first class 132
first things first 322
first and foremost 114
first time for everything 43
first love 34
first of all 2811
first up 130
first one 47
first day 73
first word 25
first time here 16
first order of business 44
first time 177
first floor 60
first thing in the morning 86
first up 130
first one 47
first day 73
first word 25
first time here 16
first order of business 44
first time 177
first floor 60
first thing in the morning 86