English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My hands are tied

My hands are tied translate Turkish

339 parallel translation
My hands are tied.
Ellerim bağlı.
My hands are tied.
Elim kolum bağlı.
My hands are tied.
Elim kolum bağlı vaziyette.
My hands are tied!
Ellerim bağlı!
- My hands are tied.
- Elim kolum bağlı.
As you say, right now my hands are tied.
Seninde söylediğin gibi, şu an benim elim kolum bağlı.
I can't get aboard'cause my hands are tied.
Binemem çünkü ellerim bağlı.
I have not forgotten, but my hands are tied.
Unutmadım, ama elim kolum bağlı.
Hey, my hands are tied.
Ellerim bağlı.
As a sworn officer of the law, I got no authority... to go on the reservation and hunt down Provo. My hands are tied.
Yeminli kanun adamı olarak, Kızılderili bölgesine girip Provo'yu avlamaya yetkim yok.
My hands are tied by Ankara.
Ellerim Ankara'ya bağlı.
- My hands are tied.
- Bak, elim kolum bağlı.
- My hands are tied.
- Ellerim bağlı.
I can't risk his death, my hands are tied.
Onun hayatını riske atamam, kusura bakmayın.
I mean, my hands are tied.
Yani, ellerim bağlı.
My hands are tied!
Elimiz kolumuz bağlı.
You know, I hope that's not true... but if it is, and there's no law against it... my hands are tied.
- Umarım bu doğru değildir. Doğruysa da buna karşı bir yasa yok. Elim kolum bağlı.
- No, my hands are tied.
Hayır, ellerim bağlı.
My hands are tied!
Elim kolum bağlı!
I'm sorry, but my hands are tied.
Üzgünüm ama elim kolum bağlı.
I'm sorry your friend is sick but the court order is in and my hands are tied.
Arkadaşınızın hastalığına üzüldüm Mr. Goldman ama mahkeme emri var ve elim kolum bağlı.
Up here my hands are tied, all right.
Burada elim kolum bağlı, tamam mı?
Paul, unless I have something more to go on, my hands are tied.
Paul, devam etmek için elimde bir şeyler olmadıkça elim kolu bağlı.
Son, my hands are tied.
Evlat, elim kolum bağlı.
WELL, ALAS, MY HANDS ARE TIED.
Ne yazık ki, elim kolum bağlandı.
He understands that officially my hands are tied.
Resmi olarak, elimin kolumun bağlı olduğunu anlayışla karşıladı.
Sorry, my hands are tied.
Üzgünüm, ellerim bağlı bu konuda.
My hands are tied!
Başka seçeneğim kalmadı!
My hands are tied. There's nothing I can do.
Elim kolum bağlı ve ben bir şey yapamam.
If you don't like my idea, my hands are tied!
Eğer fikrimi beğenmediysen, elim kolum bağlı olacak!
My hands are tied here.
Bu konuda elim kolum bağlı.
But my hands are tied as well.
Ama benim de elim kolum bağlı.
I hate to do this but my hands are tied.
Bu hiç hoşuma gitmiyor... ama eIim koIum bağIı.
Gibbons, I'm sick about this, but my hands are tied.
Gibbons, bu benim de canımı sıktı ama yapabileceğim bir şey yok.
My hands are tied I need your help The cell phone?
Elim kolum bağlandı, yardımına ihtiyacım var.
In the meantime, my hands are tied.
O zamana kadar elim kolum bağlı.
I can't go on the plane, my hands are tied.
Uçağa gidemem, elim kolum bağlı.
But it's out of my hands, and if it were in my hands, my hands are tied.
Ama benim elimde değil, ve benim elimde olsa bile, elim kolum bağlı. Kişisel bir şey değil... Şartlar bunu gerektiriyor.
My hands are tied. Okay.
Elimden bir şey gelmez.
I feel as though my hands are tied.
- Elim kolum bağlanmış gibiyim.
- I'm sorry, Connie, my hands are tied.
- Üzgünüm Connie, elim kolum bağlı.
My hands are tied here, okay?
Elimden geleni yapıyorum, tamam mı?
My hands are tied on this one.
Bu konuda elim kolum bağlı.
- Yes, Major, but my hands are tied.
- Evet Binbaşı, ancak elim kolum bağlı.
But if the evacuation has been decided, my hands are tied.
Fakat tahliye kararı verilmişse, elimden bir şey gelmez.
My hands are tied, Gabrielle.
- Ellerim bağlı, Gabrielle.
My frustrated hands are tied.
Umutsuzum ve elim kolum bağIı.
I'd offer you something to chew, but hey... my hands are kinda tied.
Size yiyecek birşeyler ikram ederdim, ama hey... ellerim birazcık bağlı da.
I'm sorry, my brother wants to be helpful, but legally, his hands are tied.
Üzgünüm, kardeşim yardımcı olmak istiyor ama yasal olarak eli kolu bağlı.
My hands are already tied, I'm not going to bind my feet.
Ellerim zaten bağlı, ayaklarımı bağlamayacağım.
Look, uh, my hands are a little tied without Nina here.
Bak, ee, Nina olmadan elim kolum bağlı kalıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]