English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Name basis

Name basis translate Turkish

184 parallel translation
Oh, I think by now I'm entitled to be on a first-name basis with her.
Olanlardan sonra artık ona ilk adıyla hitap edebilirim.
- They're on first-name basis?
Önce bizi mi bırakacaklar?
Let's be on first name basis.
Ön adlarımızla hitap edelim.
We operate on a first-name basis.
Birbirimize ilk isimlerimizle hitap ederiz.
I think we're on first-name basis now.
Artık birbirimize ismimizle hitap edebiliriz.
We're on a first name basis.
Aynı okulda okuduk. İnanılmaz derecede samimiyiz.
But we like to be on a first-name basis with potential candidates.
Ama potansiyel adaylarımızın ilk isimlerimizle hitap etmesini isteriz.
Any woman who fondles me in a men's room, I think I can be on a first name basis with!
Beni tuvalette okşayan her kadına, istediğim gibi hitap edebilirim, bence!
And have you noticed how you and I are now on a first-name basis?
Peki şu anda birbirimize ilk adlarımızla hitap etmeye başladığımızı fark ettin mi?
I didn't know we were on a first-name basis, but how are you?
Bu kadar samimi olduğumuzu bilmiyordum ya neyse, nasılsın?
I can't believe I'm on a first-name basis with these people.
Bu insanlarla konuştuğuma inanamıyorum.
This household is informal. We're on a first-name basis.
Bu evde herkes çok rahat, senli benlidir.
You're on a first name basis.
Pek samimisiniz ama.
So, we're on a first-name basis.
Artık senli benli olduk.
First name basis, please.
Ön adımla seslenebilirsin bana.
Yeah, but you're on a first-name basis with a woman you've never seen before?
Hayatında hiç görmediğin bir kadınla ilk adla hitap safhasında mısın?
The wolf and I are now on a first-name basis.
Kurtla samimi olduk artık.
Those Admirals and I were on a first-name basis, you know.
Those Admirals and l were on a first-name basis, you know.
Since when did we stop being on a first-name basis?
ne zamandan beri birbirimize soyadlarımızla sesleniyoruz?
Oh, you're on a first name basis now?
Şimdi de ilk ismi mi temel alıyorsun?
All of a sudden everyone's on a first-name basis with me?
Birden bire herkes ilk ismimi kullanmaya başladı.
First-name basis.
İlk adı temel alalım.
I'm better at taking bad news on a first-name basis.
Bayan Porter... - Bana Nelle deyin. Kötü haberleri ilk ismimle alma konusunda daha iyiyimdir.
On a first-name basis, are we?
İlk adıyla hitap edecek kadar samimisin.
- He's already on a first-name basis...
Şimdiden onlara ilk isimleriyle hitap etmeye başlamış...
You're already on a first-name basis.
Ilk adını temelinde zaten.
I wasn't aware we were on a first name basis.
İlk adımızla hitap edildiğimizden haberdar değildim.
- First-name basis.
- İlk adını kullanacak kadar iyi.
I'm on a first name basis with every bolt and circuit.
Her cıvata ve devreyi ilk adım gibi bilirim.
We're on a semi-first-name basis.
İlk isim olaraktan...
Little tip, never a good idea to let people know... you're on a first-name basis with the bartender.
Küçük bir nasihat : İnsanlara barmenin adını bildiğini sakın çaktırma.
Oh, I didn't realize we were on a first-name basis.
Oh, birbirimize ilk isimlerimizle hitap ettiğimizin farkında değildim.
You should be on a first-name basis with the man who's about to change your life.
Hayatını değiştirmek üzere olan adama ilk adıyla hitap et.
First off, let's all get on a first-name basis, shall we? That will make things less difficult.
İlk önce, birbirimize ilk adımızla hitap edelim, olur mu?
You're on a first-name basis with the demons?
İblislere ilk adları ile mi sesleniyorsun?
It never hurts to remain on a first-name basis with the person you used to be.
Eskiden olduğun kişiyle senli benli konuşmanın hiçbir zararı dokunmaz.
No. You know what? That girl's not even on a first-name basis with trouble.
Ve biliyor musun, Jen deneyimli bir parti kızıdır ve bela onun yanına yaklaşamaz.
- We're on a last name basis now?
- Soyadı mesafesine mi geldik?
You know, just because I fucked you, that doesn't put us on a first-name basis.
Sırf seninle yattım diye birbirimizle adımızla hitap edecek değiliz.
Suddenly we're on a first-name basis, Lex?
Birden ilk isimlerimizi mi kullanıyoruz Lex?
Now we're on a first-name basis?
Şimdi de ilk isimlerinizle mi hitap ediyorsunuz?
Yeah, that from the girl who was on a first-name basis with half the bouncers in New York.
- Bunu söyleyen bir zamanlar New York'taki bar kapıcılarının yarısına adıyla hitap eden bir kız.
- On a first-name basis now?
- Şimdiden o kadar samimi mi oldunuz?
Since my billboard went up, all the bouncers know me on a first-name basis.
Aslında reklamlarım asıldığından beri, bütün bodyguardlar adımı biliyor.
I gotta get out of here. Me and Johnny Law ain't on a first-name basis.
Biz burdan gidiyoruz.
You on a last-name basis with most of your girlfriends?
Hep kız arkadaşlarına, soyadlarıyla hitap edersin değil mi?
You and I are going to be spending a lot of time together... so we might as well be on a first-name basis.
Sen ve ben beraberce çok fazla zaman geçireceğiz... bu yüzden adımızla hitap edersek iyi olur.
- So you two are on a first-name basis.
- Demek sıkı fıkıyız.
If you're gonna pop up with this cryptic wise-man act on a regular basis, - can you at least tell me your name?
Bak, gizemli bilge rolünde sık sık karşıma çıkacaksan bana en azından adını söylemelisin.
First-name basis, Sara?
O kadar samimi mi oldunuz ki "kız" diyorsun Sara?
We can name basis.
- Buna inanayım mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]