News translate Turkish
51,351 parallel translation
- That's good news.
- Bu iyi haber.
I wish we had better news on Rebecca.
Keşke Rebecca hakkında daha iyi haberlere sahip olsaydık.
I have some very bad news for you children.
Siz çocuklara çok kötü haberlerim var.
In international news, the us launched air strikes against an Isis stronghold...
Uluslararası haberlerde Amerikan Hava kuvvetlerinin bu duruma karşı havalandığı...
News flash, buddy.
Flaş haber.
When he hears the news we are bringing, he will grant us an audience.
Haber getirdiğimizi duyunca bizi dinleyecektir.
News of the Bahama Islands of some sort, Mr.... what is it?
Bahama Adaları'ndan haber getirmişsiniz Bay... Neydi adınız?
The news I bring is of personal concern to you, Mr. Guthrie.
Haber sizin için kişisel önem arz ediyor Bay Guthrie.
The news you bring about Eleanor.
Eleanor'la ilgili haberler getirmişsin.
That's good news.
Güzel habermiş.
I came in the hopes my presence might buy us some time before you reacted to this news... and until I am able to remedy the situation.
Ben durumu düzeltene kadar aşırı tepki vermeni önlemek için görüşmenin akıllıca olacağı sonucuna vardım.
This is good news.
Bu iyi haber.
A little bird told me Kit Wrangler is casting Iberian Dreams and I have incredible news for him.
Kit Wrangler'in, İberya Hayalleri'nin seçmelerini yaptiğini duydum. Ona harika haberlerim var.
Terrible news.
Haberler kötü.
A little bird told me Kit Wrangler is casting Iberian Dreams and I have incredible news for him.
Kit Wrangler'in, İberya Hayalleri'nin seçmelerini yaptığını duydum. Ona harika haberlerim var.
I thought this news would bring you some relief.
Bu haberin sizi rahatlatacağını sanmıştım.
Good news.
İyi haberler.
Is there news?
Bir haberiniz mi var?
Division has also asked that news of Dr Neilsen's death is for the moment withheld from the press for reasons of political sensitivity.
Bölüm ayrıca Dr Neilsen'in ölümü hakkında bilgi istiyor. Politik hasasiyetler nedeniyle basından gizlemiş bilgileri.
But here's some news on the Leighton-Asbury girl.
1939'un ikinci çeyreğinde bir doğum kaydı var.
I hope you have good news.
Umarım iyi haberlerin vardır.
They cut all the phones and TVs so we couldn't hear the news and get mad.
Haberleri izleyip kudurmayalım diye telefonları ve televizyonları kestiler.
Here I am, spending Rs. 4 lakhs on such a matter! The news reached the party headquarters too. You just don't seem to care.
Böyle bir mevzu için 4 lak ödedim haber parti merkezine kadar geldi ama senin umurunda değil.
News reports from the city are hard to verify due to the strictly enforced exclusion zone.
Şehirden gelen haberlerin doğrulanması bölgede alınan sıkı güvenlik önlemlerinden dolayı zor oluyor.
I have some exciting news.
- Güzel haberlerim var.
It made the local news.
Yerel haberlere çıktı.
You get arrested, make some news, you got free press for whatever the little avantgarde production you're involved with.
Tutuklanırsın, birkaç haber yapılır, bedavaya basını toplarsın. Her ne orijinal bir işin içindeysen artık.
So, a few tourists posted pics on Twitter on Instagram, but so far, no news outlets have picked it up.
Nerede o? Birkaç turist Twitter ve Instagram'da foto paylaşmış. ama şu ana kadar basında bir şey yok.
Has there been any news regarding Ms. Walker?
Bayan Walker'dan haber var mı?
vibrating with this news.
resmen bir titreme geldi.
The corporations want positive news and that's increasingly hard to find.
Şirketler olumlu haberler istiyor ve bunları bulmak giderek zorlaşıyor.
- Bad news.
- Haberler kötü.
The good news is there's just enough tissue around the hair that I should be able to run a tox screen.
İyi haber ise saç etrafında toksin testi uygulayabileceğim kadar bir deri var.
I just wanted to give you guys the good news.
Size iyi haberlerim var.
Good news, everyone.
İyi haber, millet.
Now, good news.
Şimdi, iyi haberler.
That's the less good news.
Orası pek iyi haber değil.
Real jihad, not that madness that you see on the news.
Gerçek cihadı. O haberlerde gördüğün deliliği değil.
Good news for you.
Senin için iyi haber.
Which kind of makes it bad news for you.
Bu da senin için kötü haber oluyor.
You been watching the news?
Haberleri izlediniz mi?
I've got good news.
İyi haberlerim var.
You told major you thought humans could deal with the news.
Major'a insanların baş edebileceğini düşündüğünü söylemiştin.
The good news is, we have the cure.
İyi haber şu ki, bizde tedavisi var.
Smoking is big, but, the good news is that most people have quit or never did smoke.
Sigara büyük bir etken fakat iyi haber şu ki, çoğu insan sigarayı bıraktı ya da hiç içmedi.
Hey, Rip. Bear's got news.
Rip, Bear'dan haber var.
That's great news. Good for you, Bear.
Bu senin için güzel bir haber Bear.
I got some bad news.
Bazı kötü haberlerim var.
I got some pretty bad news.
Kötü bir haberim var.
Dr Amory, do you have a moment? - Have you heard any news on Richard?
Dr Amory, bir dakikanız var mı?
[IN OTHER NEWS, A COMMUNITY SAYS THERE ARE QUESTIONS...] Erm... doesn't break my heart.
Kalbimi kırmaz.
newspaper 56
newsome 58
newsroom 16
newspapers 64
newsflash 52
newscaster 34
news anchor 17
news to me 17
news at 17
news flash 126
newsome 58
newsroom 16
newspapers 64
newsflash 52
newscaster 34
news anchor 17
news to me 17
news at 17
news flash 126