English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Old girlfriend

Old girlfriend translate Turkish

390 parallel translation
By the way, your old girlfriend, Mary Di Pace, called today.
Bu arada, bugün eski kız arkadaşın Mary Di Pace aradı.
Reminded me of an old girlfriend of mine named Peggy...
Eski bir kız arkadaşımı hatırlattı bana, Peggy...
When a man visits an old girlfriend... she usually expects something like that.
Bir adam eski sevgilisini ziyaret ettiğinde kadın genelde bir şey bekler.
An old girlfriend of mine.
Greenwich'ten eski kız arkadaşım.
That's my old girlfriend. I still got the cycle.
- O eski kız arkadaşım.
An old girlfriend.
Eski bir kız arkadaş...
- His old girlfriend was in it.
- Eski sevgilisi vardı.
I mean, I never will forget my old girlfriend.
Eski kız arkadaşımı asla unutmayacağım.
Oh, God, it was like seeing an old girlfriend.
Oh Tanrım, eski bir kız arkadaşı görmek gibiydi.
So do I really remind you of an old girlfriend?
Gerçekten eski sevgilini mi hatırlatıyorum sana?
This skull looks like your old girlfriend.
Tıpkı eski kız arkadaşına benziyor.
- Actually it's an old girlfriend.
Aslında eski bir kız arkadaşın. Daha iyi.
So, how'd we work out with the old girlfriend, huh?
Eski kız arkadaşınla nasıl gitti işler?
You want me to go rescue an old girlfriend who's shacked up with another guy?
Başka biriyle yaşayan eski kız arkadaşımı kurtarmamı mı?
I'm only saying hello to an old girlfriend here!
Eski kız arkadaşıma sadece merhaba diyordum!
Old girlfriend?
Eski kız arkadaş.
It was an old girlfriend.
Eski bir kız arkadaş.
- Larry, you remember your old girlfriend? - Larry, wow!
- Larry, eski kız arkadaşını hatırladın mı?
So this is your old girlfriend, Yukie?
Demek bu eski kız arkadaşınız Yuki.
Oh, he has an old girlfriend here.
Burada eski bir sevgilisi var.
This patient is an old girlfriend of my father's?
Bu hasta, babamın eski bir kız arkadaşı mı yoksa?
An old girlfriend, Kathleen Turner, was in town.
Eski bir kız arkadaşım, Kathleen Turner şehre gelmişti.
It's that old girlfriend of yours, Eva Kracover.
Eski kız arkadaşın, Eva Kracover.
Well, she's my old girlfriend from Minneapolis.
Pekala, o benim Minneapolis'den eski kız arkadaşım.
He told me about your old girlfriend coming out to visit.
Bana eski kız arkadaşının ziyarete geleceğinden bahsetti.
He's in town for a hit, not to pop his old girlfriend.
Herif kente, adam vurmaya geldi, eski kız arkadaşını dürtmeye değil.
- What for? I ran into an old girlfriend.
Eski kız arkadaşımla karşılaştım.
Yeah. He's going back to his old girlfriend.
Eski sevgilisine dönecekmiş.
An old girlfriend, a bottle of wine, a late meeting...
Eski bir sevgili, bir şişe şarap, geç saatte bir toplantı...
She's an old girlfriend of yours.
Eski sevgililerinden biri o.
- What's next, a 19-year-old girlfriend?
Sırada ne var? 19'luk bir sevgili mi? Nina!
YOUR OLD GIRLFRIEND GAVE YOU THAT TIE.
Peki bu nasıl?
Steve got back with Kerry, his old girlfriend.
Steve eski sevgilisi Kerry'ye döndü.
On a more personal note Edgar ran off with an old girlfriend.
Daha kişisel birşey olsun. Edgar eski sevgilisiyle kaçtı.
He wrangled the spurious habeas, and then he ran into an old girlfriend.
İhzar müzekkeresi savunmasını kazandı ve eski bir kız arkadaşına rastladı.
An old girlfriend told me I looked like a Shar-Pei.
Eski bir kız arkadaşım bana Shar-Pei gibi göründüğümü söylemişti.
Old Sourpuss has a girlfriend.
- Kendine kız arkadaş bulmuş.
I ate lunch with an old school friend and it ended up with someone asking us to go to a little party at his girlfriend's - Constance.
Eski bir okul arkadaşımla öğle yemeği yedikten sonra birisi, bizi küçük bir kutlamaya çağırdı sevgilisi Constance içinmiş.
let's think of someone we met at... the party of that German woman. The girlfriend of the old man.
Partide tanıştığımız insanlardan eğlenceli olabileceğini düşündüğün var mı?
She's not the woman who disappeared, but she's an old time girlfriend of the count.
Ortadan kaybolan kadın o değil o resimdeki bayan, kontun eski kız arkadaşı.
You know, Sue, one does really not refer to a 23-year-old woman as a girlfriend.
Eh 23 yaşındaki kadına kız arkadaş denmez.
I checked out Johnny's old society girlfriend, Margaret Krusemark.
Johnny'nin yüksek sosyete arkadaşını araştırdım, Margaret Krusemark'ı.
- How old's your girlfriend?
- 18. - Kız arkadaşın kaç yaşında? - 17.
He's almost as old as my father, and my father's girlfriend isn't much older than me.
Neredeyse babamla yaşıt. Babamın kız arkadaşı da benden pek büyük değil.
At home of Monsieur Langton there is a photography of his ancient girlfriend, he said to me that this photography was old, that now she does not like already him.
Mösyö Langton'ın evinde, eski sevgilisinin bir fotoğrafı var. Fotoğrafın eski olduğunu ve Matmazel Dean'in artık onu sevmediğini söyledi.
I was 2 4 years old... with a beautiful girlfriend and a job with a future.
24 yaşındaydım.. ... güzel bir kız arkadaşım ve gelecek vaat eden bir işim vardı.
Jesus Christ had a girlfriend at 33 years old.
İsa'nın 33 yaşındayken kız arkadaşı vardı.
You wave an old photo of the president`s girlfriend... and you scream about patriotism and you tell them...
Daha sonra onlara Başkan'ın kız arkadaşının fotoğrafını gösterirsiniz.
Why wasn't it you who turned on the big Kate light that burns so bright now that you can't resist dumping your new girlfriend for your old one?
Şimdi çok parlak olan o ışığı yakan neden sen olmadın eskisi yerine yeni kızla ilgilenmeye karşı koyamadığın için mi?
Oh, uh, old girlfriend.
Eski kız arkadaşım.
- He could get a girlfriend if he wasn't so old.
- Bu kadar yaşlı olmasa kız arkadaş bulmasını söyleceğim ona.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]