English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Old girls

Old girls translate Turkish

486 parallel translation
I've got to ask Penfield about the best school for 12-year-old girls.
Penfield'a 12 yaş kızlar için en iyi okulları sor,
The old girls must be kind of hard up.
İhtiyar kızlar para sıkıntısı çekiyor galiba.
The old girls plan to cash in on us.
Yaşlı bayan sırtımızdan para kazanmaya çalışıyor.
The old girls might notice.
Yaşlı kızlar fark edebilirler.
Even the old girls knowthe facts of life.
Yaşlı kızlar da hayatın gerçeklerini bilmez mi?
You know, if you would only marry me, we wouldn't have to worry about the old girls.
Benimle evlenseydin o yaşlı kızları dert etmek zorunda kalmazdık.
- Somebody who dates fifteen year old girls.
- On beş yaşındaki kızlarla çıkıyor.
You bored me to tears with all your stories about your old deals your old girls, your golf scores, your bloody war your bloody duty, wife and kids.
Yaptığın anlaşmalar hakkında anlattığın hikayelerden bıkmıştım eski kız arkadaşların, golf galibiyetlerin, lanet savaş hikayelerin zırva görev, eş, çocuk vazifelerin.
- Blonde, 12-year-old girls! - Father...
Sarışın, on iki yaşındaki kızlar!
Don't try to get round it by getting engaged to nine-year-old girls.
Gidip dokuz yaşındaki kızlarla nişanlanarak hileye kaçmayın sakın.
I want to see the old girls before they die.
Ölmeden önce son kez annemi görürüm hiç değilse.
Always the same girls, until they become like old friends. War commrades.
Bütün kızlar aynıdır, hepsi birgün eski bir arkadaşına dönüşür.
The girls, old man!
Kızlar, dostum!
You're too old for young girls
Genç kızlar için fazla yaşlısınız.
I want you to know not only the girls, but the old men and women and young men.
Kızların dışında yaşlı adamları, kadınları ve genç erkekleri de tanımanı istiyorum.
He always has great success with pretty little girls and old women.
Genç kızlar ve yaşlı kadınlar konusunda oldukça şanslıdır.
In your day girls used to wait... for the old-fashioned father to come with the big checkbook to pay off.
Gençlik günlerinizde kızlar, eski kafa babaların kendilerine yol vermesi için kalın bir çek defteriyle gelmelerini beklerdi.
A dirty old man who brings girls to photograph.
Genç kızları resim çektirmeye getiren sapık ihtiyarın teki.
One of the girls, Harumi Namiki, was an old friend of his.
Harumi Namiki isimli bir dansçı ile arkadaşlığı var.
The girls want old Fashioneds.
Hanımlar üç tane viski kokteyli istiyor.
Rich old women chasing their youth and poor young girls desperate to have fun and entice big spenders
Yaşlı ve zengin kadınlar gençliklerini kovalıyor fakir ve genç olanlarsa eğlence ve müsrifleri baştan çıkartmak için yanıp tutuşuyorlardı.
- Hey, listen, couldn't old Pierre Corvier give her a job with the girls?
Dinleyin! Bay Corvier'den kıza bir iş vermesini isteyemez miyiz?
I have old Joe around to trap young girls into where you are right now.
İhtiyar Joe'yu, genç kızları, senin şu anda olduğun yere çekmek için kullanırım.
In the old days, during times when the fishing was poor, we used to sacrifice girls to prevent him from eating us all, yes!
Eskiden balığın az olduğu zamanlarda bizi yemesine engel olmak için kızları kurban ederdik, evet!
Do our old nightclub act... fit the girls in here and there.
Bizim eski kulüp oyunu... kızları oraya buraya yerleştir.
It's an old family custom, carrying girls around.
Kızları taşımak eski bir aile geleneğidir.
After your hospital, Mr. Madeleine, it was a pharmacy free of charge, then, an old people's home, a school for boys, another one for girls.
Hastanenizden sonra Mösyö Madeleine, ücretsiz eczaneniz. Sonra yaşlılar için bir huzurevi, oğlanlar için okul. Kızlar için bir diğeri.
Doesn't he think you're old enough to go out with girls?
Sorun ne? Kızlarla çıkacak kadar büyümediğini mi düşünüyor?
Little girls, 18 years old. Special!
18'lik çıtır kızlar, bir içim su!
And my old chorus girls. Why, they'd make the most glamorous society queens this town's ever seen! Indeed.
Ve korodaki kızlarım, bu şehrin göreceği en muhteşem sosyete kraliçeleri olabilirler.
All the girls in your old gang wanted to tell you hello. Your father had to go and tell everyone where you are. I'm not ashamed, Mom.
Bütün kız arkadaşların sana selam söylediler.
I know all of you boys and girls are here because you wanna make new friends and get closer to old ones.
Biliyorum, hepiniz buraya yeni arkadaşlar bulmak için geldiniz ve eskileriyle daha samimi olmak için.
Say when you went to see dear old Imola I had been there with the other girls who would you have picked?
Diyelim ki ben de İmola'nın güzel kızlarından biriyim.
The girls will come back to the old man anyway.
Kızlar nasıl olsa erkekleri izler.
That old man who was always going with young girls.
Hep genç kızlarla takılan şu ihtiyar.
Young girls to... to old men.
Hem de yaşlı erkeklerle.
In the old days, they would offer two herds for one of these girls.
Bunun gibi kızlara eskiden iki at sürüsü verirlerdi.
Tell people to bring you best fish, bring you pretty new girls, throw old wives kau-kau to shark.
İnsanlara size iyi balık getirmesini söyle, size yeni kızlar getirsinller. Eski eşlerini kau-kau'yu köpek balığına atın.
Girls, I would like to point out that the one that is elected beauty queen will be given the honorary task of presenting this gift to our former chairman, who will be eighty-six years old.
Kızlar, söylemem gerekir ki güzellik kraliçesi seçilen bayan bu hediyeyi 86 yaşına giren eski başkanımıza verme onuruna sahip olacak.
The Strangler's seventh victim Liza Gordon, was young, unlike the others, who were old Negro, unlike the others, who were white and living with two other girls unlike the others, who lived alone.
Cani'nin yedinci kurbanı Liza Gordon, önceki kurbanlar gibi yaşlı değildi. Öncekiler gibi beyaz değil zenciydi. Ayrıca, diğerleri gibi yalnız değil iki arkadaşıyla birlikte yaşıyordu.
Well, we're back in business, boys and girls, just like the old days.
İşte yine başladık, beyler bayanlar... tıpkı eski günlerdeki gibi.
Girls, don't shush your old Uncle Waldo.
Kızlar, Waldo amcanıza yatmasını söyleyemezsiniz.
But the house belongs to a crippled old woman who's hardly likely to be playing this game with budding young girls.
Fakat ev, genç kızların bu oyunu oynamasından hiç haz etmeyen elden ayaktan çekilmiş yaşlı bir kadına aittir.
She'll grow old, starved of her little virgin girls, and she'll be mine.
Yaşlanacak, küçük bakire kızların açlığıyla kıvranacak ve benim olacak.
So many young girls these days seem to be hunting for a place in old men's arms. Pshew.
Bugünlerde bir sürü genç kız... kendilerine yaşlı adamların kollarında bir yer arıyorlar.
Belongs to one of the girls staying up there at the old villa.
Yukarıdaki villaya gelen kızlardan birine ait....
My mother doesn't want girls, to spite my father, and so we have a female cook who's 120 old, and a butler.
Annem genç bir hizmetçi istemiyor, Babam yüzünden. Bu yüzden 120 yıllık bir uşak ve şefimiz var.
Take the girls over to see old Sack Oliver.
Kızları Sack Oliver'e götür.
Them girls, they don't wanna go messing around an old house.
Şu kızlar, değil mi?
An old man, men, family, couple of girls, an old man...
Yaşlı bir adam, adamlar, aile, bir kaç kız, yaşlı bir adam...
Have some of the girls ready the room above the old tobacco shop.
Kızların bir kısmı eski tekel bayisinin üstündeki odayı hazırlasın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]