English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Old lady

Old lady translate Turkish

3,948 parallel translation
I mean, we know you shot Dion and that nice old lady.
Dion'ı ve o yaşlı bayanı vurduğunu biliyoruz.
I gave the old lady across the street 20 bucks to do it.
Karşı kaldırımdaki yaşlı teyzeye izlemesi için yirmi dolar verdim.
I thought she was his old lady and he was taking her all caveman-style.
Adamın sevgilisi olduğunu mağara adamı tarzıyla onu götürüyor sandım.
Mr Vito, you wouldn't take advantage of a penniless little old lady?
Bay Vito, meteliksiz yaşlı bir kadının hakkını yiyeceğinizi zannetmem.
Excuse me Rabbi, outside there is an old lady who wants to see you, right now.
Affedersiniz haham, dışarıdaki bir hanımefendi derhâl sizi görmek istiyor.
I want to see that old lady Tase Rob one more time. Play it again.
Yaşlı bayanın Rob'un üzerinde şok tabancası kullanışını bir kez daha görmek istiyorum.
You're watching the black-and-white Period piece old lady boring movie channel.
Şu anda siyah-beyaz döneminde ki yaşlı kadınların sıkıcı film kanalını seyrediyorsunuz.
Old lady coming through!
Yaşlı bayan yolda çekilin.
That old lady's on the computer all day googling shvantzes.
Annem bütün gün Google da alet resimlerini arıyor.
All right, obviously the old lady is not in her right mind.
Peki,.. Görünüşe göre yaşlı bayanın aklı pek yerinde değil.
There's an old lady living in the side of our toaster, and her face is all...
Tost makinesinin içinde yaşayan yaşlı bir bayan var,.. ... ve yüz aynen şöyle...
Look, it's just for the old lady before picture.
Bak bu çok yaşlı bir kadın. İnsanlar sen olduğunu anlamayacaklar bile.
I'll never forget the first time you dressed up like and old lady and I threw you into some garbage.
Senin yaşlı bir kadın gibi giyindiğin benim de seni çöpe attığım ilk günü asla unutamayacağım.
Somebody's got to be the crazy old lady who scares kids at Halloween.
Neyse Cadılar Bayramı'nda çocukları korkutacak kaçık yaşlılara da ihtiyaç var şu dünyada.
The old lady never listens!
İhtiyar asla dinlemez ki!
My kids? And my old lady?
Peki ya çocuklarıma, hanımıma?
I was sleeping with his old lady.
Onun eski karısıyla yatıyordum.
Yeah, sweet old lady.
Evet. Tatlı bir yaşlı hanım yapacak.
I narrowed the time frame knowing Roan drives like a little old lady.
Sonra gereksiz kameraları eleyerek Roan'ın oradan geçiş saatine göre inceleyip alanı daralttım. Neden mi?
Gaby, why is there an old lady sitting at our dining room table?
Gaby neden yaşlı bir kadın yemek masamızda oturuyor?
I think my generic reference to her as "Old lady" kinda says I don't.
Yaşlı kadın derken onu kastetmiştim kim olduğunu bilmiyorum.
Find yourself another old lady to fleece.
Kandıracak başka bir bayan bul kendine.
It's not too hard to kill an old lady.
Yaşlı bir bayanı öldürmek zor değil.
That's right, I'm a maid for an old lady.
Bu doğru, yaşlı bir hanıma hizmet ediyorum.
I work for an old lady.
Yaşlı bir bayan için çalışıyorum.
Love has made you a real old lady.
Aşk seni yaşlı bir kadına çevirmiş.
Did they see her as merely a babysitter... An entertaining source for gossip... Or just the mean old lady who lived down the street?
Komşuları, onu sadece bir çocuk bakıcısı mı... yoksa eğlenceli bir dedikodu kaynağı olarak mı... yoksa sokağın aşağısında yaşayan huysuz yaşlı bir kadın olarak mı görüyorlardı?
Adam was up first in his old-man car with his old lady.
Yaşlı bayanla yaşlı arabasında ilk sırada Adam vardı.
Says the guy who left his keys in an old lady's spleen last month.
Bunu geçen ay anahtarlarını yaşlı bir kadının dalağında unutan adam söylüyor. Yapmayın, dedektif. Sanki sen hiç anahtarlarını kaybetmedin de?
She took that sad old lady's husband.
- O yaşlı kadının kocasını çaldı.
And then he just helped an old lady cross the street?
Ve yaşlı bayanın karşıya geçmesine yardım mı etti?
She's his ex-old lady.
- Angela onun eski sevgilisi.
Are we watching an old lady run for the bus?
Otobüse doğru koşan yaşlı bir kadına mı bakıyoruz?
You were right. That old lady lied to you.
Yaşlı kadın sana yalan söyledi.
Are you upset at me because I honked at that old lady?
Yaşlı kadına korna çaldım diye mi kızdın?
Right. Then we take this to the police right now and we find ourselves a nice little old lady who has lost her cat, or her dog, or her husband...
O zaman bunu hemen polise götürüyoruz ve kendimize kedisini kaybetmiş yaşlı, tatlı bir teyze buluyoruz.
Being an old lady's your life's ambition?
Hayatının amacı birisinin kadını olmak mı?
I'm an old lady.
Ben bir eşim.
And Eli's old lady?
Eli'in karısı?
And then I realized that my job as your old lady is to be strong when and where you can't be.
Sonradan anladım ki, karın olarak görevim senin güçlü olamadığın yerlerde güçlü olmak.
Probably just an old lady who saw a shadow or a kid playing a joke.
Muhtemelen yaşlı bir bayan bir gölge ya da bir çocuğun şaka yaptığını görmüştür.
- Old lady, old lady, old lady.
- Yaşlı bayan, yaşlı bayan, yaşlı bayan.
Although we had learned to ignore most of what the old lady had to say, turns out, there was a letter written from Lucy to Jimmy shortly after he found out she was pregnant.
Yaşlı bayanın söylediği çoğu şeyi önemsememeyi öğrenmiş olsak bile Lucy'nin Jimmy'e hamile olduğunu söyledikten kısa bir süre sonra bir mektup gönderdiği ortaya çıktı.
You didn't know I knew about your stash, huh, or the fact that you were sticking it to Sean's old lady?
Zulanı bildiğimden haberin yoktu, değil mi? Ya da Sean'ın duluna çaktığını bildiğimden?
And if the old lady catches on, then it's back on the streets. You follow?
Ve yaşlı kadın kedi olmadığımı anlarsa o zaman sokaklara geri dönerim anlıyor musun?
Oh, Brick, I have enough old lady problems.
Brick, yeterince yaşlı kadın sorunum var.
- Why, didja see some old black lady sitting in the front of a bus?
- Niye la, yaşlı zenci bir kadını otobüsün önünde otururken mi gördün?
If I would've left things in your dainty, lily-white, never-ripped - an-old-lady's-wig-off hands, we would be kugel-free right now.
İşleri senin o çıtı pıtı, bembeyaz ve hiçbir yaşlı kadının peruğunu çekip almamış ellerine bıraksaydım şu anda kugel'ımız olmayacaktı.
Yeah, and I gotta check on my old lady.
- Benim hanımı kontrol etmem lazım.
I'm sorry. I am an old lady now.
Şimdi yaşlı bir kadınım.
And when I went back to Sweden... and, you know, I wrote her and said it was over... and that I was expecting... a child with another man... this old-fashioned lady, she wrote me, she said...
İsveç'e geri döndüğümde bilirsin, ona yazdım ve bittiğini söyledim. Bu adamdan bir çocuk bekliyordum. Bu eski moda bayan bana yazdı ve dedi ki :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]