English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pardon my language

Pardon my language translate Turkish

43 parallel translation
Oh, pardon my language.
Lisanımı mazur görün.
Pardon my language, Miss Kratchna but those two are the biggest horses'rear ends I ever -
Özür dilerim Bayan Kratchna. Ama o iki çocuk şimdiye dek gördüğüm n büyük- -
Pardon my language.
Kusura bakmayın.
Madrid was filled with the stench of - pardon my language - food.
Madrid'te her taraf konuşmamı bağışlayın ama leş gibi yemek kokuyordu. 557 00 : 57 : 30,576 - - 00 : 57 : 32,806 Bu çok kabaca.
Pardon my language.
Tabirimi mazur gör.
Pardon my language, ma'am.
Konuşmamı bağışlayın, bayan.
Pardon my language, I've been in prison.
Dilimden dolayı özür dilerim, ben hapishanedeyim.
Mr. Secretary, pardon my language, but I think that's a lot of crap.
Kabalığımı mazur görün, ama bu bence tam bir zırvalık.
Pardon my language.
Dilim için üzgünüm
Pardon my language.
Affedersiniz.
If you pardon my language.
İsveççemin kusuruna bakmayın.
Pardon my language, he's a bastard.
Kusuruma bakma ama şerefsizin teki.
Pardon my language. The power substation was crippled.
Trafo merkezi zarar gördü.
Pardon my language.
Kullandığım kelimeler için üzgünüm.
Doesn't mean we can't pardon my language fuck like bunnies.
Bu, örneğimi bağışla tavşanlar gibi seks yapamayacağımız anlamına gelmiyor.
Pardon my language, ma'am.
Konuşma tarzımdan dolayı özür dilerim efendim.
- Pardon my language, Miss Maxine.
- Özür dilerim, Bayan Maxine
That pardon my language...
Bu sözümü mazur görün... lanet olası motosiklet işi. Doktor Birkins ile?
pardon my language...
Sözlerimi maruz görün.
Pardon my language, but hell yes.
Af buyurun ama, belgelemezsem ne olayım!
There's some crazy motherfuckers out there... pardon my language.
Dışarısı epey orospu çocuğu manyak kaynıyor... Kusura bakma, arada ağızım bozuluyor.
Pardon my language, but I have had it with you ruffling my petticoats.
Ağzımı bozuyorum kusuruma bakma ama artık zilliliğin burama kadar geldi.
Pardon my language, but how the hell did this woman wind up a housewife in Sherman Oaks?
Kabalığıma bakma ama, nasıl olur da böyle bir kadın Sherman Oaks'da ev hanımlığı yapar.
Hey, pardon my language on Christmas, but, uh, we kicked Chaos'ass.
Noeldeki konuşmamı mazur görün ama Kaosun hakkından geldik.
Pardon my language.
Sözlerimi mazur gör.
The wall's in ruins, so animals go and shit there, pardon my language.
Köyün duvarı... mezarlığın duvarı yıkık olduğu için mal, davar giriyor. pisliyor affedersin.
Pardon my language, Colonel, but you have got some serious balls.
Kusuruma bakma Colonel ama çok cesursun.
During holidays, people usually fuck more, pardon my language.
Söyleyiş şeklim için özür dilerim ama tatil zamanı millet daha fazla sikişiyor.
Pardon my language, but this spoiled little bitch has been impossible to deal with.
Söyleyeceklerim için affedin ama bu şımarık, küçük orospuyla başa çıkmak imkânsızdı.
- Wow. - Pardon my language.
- Laflarımın kusuruna bakmayın.
Well, pardon my language, how in the hell are you going to run a charter school while you run for and probably become a city councilman?
Pardon da. adaylığınız ve muhtemelen meclis üyesi de olacağınız için bir charter okulu için çalışmayı nasıl planlıyorsunuz?
Pardon my language, but... she deserved what she got.
Kusura bakmayın, ama... Başına gelenleri haketti.
pardon my language Extortion. To such...
Affınıza sığınarak söylüyorum...
- Police approval ratings are--pardon my language- - in the commode.
Polislerin tasvip oranları, bu kelimeler için kusura bakma, resmen klozette.
Oh, pardon my language.
Affedersin.
Pardon my language.
Tabirimi mazur görün.
Pardon my language, but you created a fucking disaster on the O-line.
Laflarıma alınma ama çizgide tam bir rezalet yarattın.
Pardon my language.
Kabalığımı bağışlayın.
Pardon my strong language, but you, sir, are no gentleman.
Kabalığımı bağışlayın bayım, ama hiç centilmen biri değilsiniz.
Pardon my language. He wants to tell one.
- Kendisi bir hikâye anlatmak istiyor.
Pardon my goddamn language.
Bozuk ağzım için kusuruma bakma.
Sorry, my language.
Pardon, kaba konuştum.
Oh, pardon my crass friend's language, ma'am. Thank you, Truett.
Kaba arkadaşımın sözlerini affedin, han'fendi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]