English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pardon my french

Pardon my french translate Turkish

105 parallel translation
Dragged her ass, pardon my French, out of bed and took her to spinning class with me.
Argomun kusuruna bakmayın, kıçını kaIdırdım ve spinning dersine götürdüm.
Ifyou'll pardon my French.
Fransızcamı mazur görün.
Pardon my French, but whose fucking side are you on?
Kabalığımı bağışla ama, sen hangi Allahın belası taraftansın?
Pardon my French, but you're an asshole!
Ağzımın bozukluğunu bağışlayın ama bence siz bir götverensiniz!
Pardon my French.
Kusura bakma.
Pardon My French. Get Back In The Huddle!
Fransızcamın kusuruna bakma.
Pardon my French.
Afedersiniz.
Pardon my French.
Afedersin.
Pardon my French, but the Y act like savages.
Beni mazur gör, ama vahşiler gibi davranıyorlar.
Pardon my French.
Özür dilerim.
I hate wearing goddamn rubbers, pardon my French.
Boktan prezervatiften nefret ederim, kusura bakma. Şart olduğunu bilirim.
I never thought I'd contemplate sleeping with a man who said "Pardon my French" all the time.
Sürekli olarak "kusura bakma" diyen bir erkekle yatmayı planlayabileceğimi hiç düşünmemiştim.
And you may wind up not only - and pardon my French for the very last time - screwing some other person you meet, thinking you're in love with this person and marrying them.
Ve sonunda - son kez kusura bakma diyeceğim - tanıştığın başka birini düzersin, ona aşık olduğunu düşünüp onunla evlenirsin.
Excuse me, it seems your friends can't pay the 200 they owe, so I'll have to - pardon my French - beat the crap out of them.
Affedersiniz bayan. Sanırım arkadaşlarınız borçlarını ödeyemeyecekler. Bu durumda, ben de onları döveceğim.
"Pardon my French."
Fransızcamı mazur görün.
Pardon my French.
Küfürlü konuşmamı bağışlayın.
Pardon my French, Mom.
Benimle hapisten kaçtın...
Pardon my French there.
Fransızca mı bağışla.
It's bullshit. Pardon my French.
Böyle b. ktan bir durum olamaz, af buyrun ama.
Pardon my French, dear, but I hope you got some pleasure from it because you've really screwed yourself.
Fransızcamın kusuruna bakmayın, fakat umarım biraz memnun olmuşsunuzdur, çünkü kendinizi bayağı aşağıladın.
Pardon my French, but sometimes that man's a goofy-doofy.
Kusura bakma ama o adam bazen saçma sapan şeylerle uğraşıyor.
Pardon my French.
Kullandığım dili mazur gör.
Pardon my French, but I got no problem giving that asshole up at this point.
Affedersiniz ama, o p.ç kurusuyla artık hiçbir işim olmaz.
Until we get that fucking canal dredged, we're all niggers, pardon my French.
O kanal işi halledilene kadar hepimiz zenciyiz zaten, kusura bakma.
You know, pardon my French... but if you stick around this old world long enough... after a while all your works start falling apart, you know.
Kusuruma bakma ama eğer bu dünyada gereğinden fazla kalırsan, bir süre sonra bütün parçaların işlevini yitiriyor.
Pardon my French, pardon her French. " A mother-hm-hm...
Kullandığım dil, yani onun dili için özür dilerim. " Hım-hım gittiğini düşündüğümde...
- Pardon my French.
- Dilimi bağışla.
Pardon my French.
Konuşma şeklimin kusuruna bakmayın.
Pardon my French, Your Honor.
Fransızcamı bağışlayın, Sayın Yargıç.
Like horse hockey. Pardon my French.
Saçmalık bu, kabalığımı bağışlayın...
Pardon my French, Joey.
Fransızcamın kusuruna bakma Joey.
Now you're gonna see some shit, Mr. Mayor. Pardon my French.
Fransızcamı bağışlayın sayın başkan, ama birazdan boktan şeyler göreceksiniz.
Pardon my French.
Fransızcam için bağışla.
Raised in the gutter, still doesn't have a pot to piss in- - pardon my French.
Sokaklarda büyümüş. Kusura bakma ama hâlâ içine işeyecek bir kabı bile yok.
Pardon my French.
Argoma aldırma.
Pardon my French, sweetheart.
Kusura bakma tatlım.
Pardon my French.
Fransızcamı bağışla.
Pardon my French, but what's French for "kiss my ass"?
Fransızcam hiç iyi değil, kusura bakma acaba "kapa çeneni" ne demek?
Pardon my French.
Kaba konuştuysam bağışla.
Oh, pardon my French.
Kabalığım izin pardon.
We are fucked, Williams. Pardon my french.
Üzgünüm dostum ama battık Williams.
Pardon my French.
Kusuruma bakmayın.
Pardon my French.
Pardon, kabalığımı bağışlayın.
Pardon my French, ladies and gentlemen.
Küfürlü konuştuğum için özür dilerim.
Oh, no, I just had to tell these ass-pardon my french, which is really an expression, because I don't speak french.
Hayır ama bu şerefsiz... Fransızcamı mazur gör. Bu da aslında bir deyimdir.
Treats me like I'm royal princess Margaret, if you pardon my French.
Bana Prenses Margaret'mişim gibi davranıyor.
Pardon my French.
Fransızcamın kusuruna bakmayın.
Pardon my french, But life has dealt janie a crap hand.
Affedersiniz ama hayat Janie'ye biraz sert çıktı.
" Pardon my fucking French.
" Kaba konuştuğum için özür dilerim.
Pardon my fucking French, but we're talking about a fucking centerfold here.
Bozuk Fransızcamı affedin ama burada lanet bir magazin sayfasından bahsediyoruz.
Pardon my French.
Böyle konuştuğum için affedersin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]